WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, üniversitenin ihale ile bir kısım işleri taşeron firmalara verdiğini, davacının da bu kapsamda çalıştığını dolayısıyla üniversitenin işçisi olmadığını ve ilave tediye alacağı bulunmadığını, ayrıca talebin zaman aşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda, dava dilekçesinde de bildirildiği üzere davacının işe giriş tarihi hizmet döküm cetveline göre 11.11.2009 dur. Buna karşılık hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 26.12.2007 tarihinden dava tarihine kadar hesaplama yapılmıştır....

    B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, üniversitenin ihale ile bir kısım işleri taşeron firmalara verdiğini, davacının da bu kapsamda çalıştığını dolayısıyla üniversitenin işçisi olmadığını ve ilave tediye alacağı bulunmadığını, ayrıca talebin zaman aşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda, dava dilekçesinde davacının işten çıkış tarihi 30.10.2012dir. Buna karşılık hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 26.12.2007 tarihinden 26.11.2012 tarihine kadar hesaplama yapılmıştır....

      Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 10.12.2013 gün ve 2013/13401-32620 sayılı BOZMA kararında; dava dilekçesinde, davacının 04.01.2007 – 16.11.2009 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı bildirilmesine karşılık hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 01.04.2008 tarihinden 31.10.2010 tarihine kadar hesaplama yapıldığı, bu nedenle fazla hesaplama içeren bilirkişi raporuna itibarla ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmesine ve hükme dayanak 17.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda yerinde olarak 1.824 TL miktarın el yazısı...

        olacağını, diğer tarafta ise dosyanın devamına dair müdürlük kararı bulunacağını, bu durumda icranın geri bırakılmasına dair mahkeme kararının infazının mümkün olmadığını, öte yandan, davacının şahsi bir defi olan zaman aşımı itirazını ancak takip dosyasına taraf olduğu tarihten sonraki döneme ilişkin olarak ileri sürebileceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Dava konusunun iş kazasından kaynaklanan zararların tazminine ilişkin olduğunun kabulü sonrasında işbu davada uyuşmazlık konusu olan öncelikli husus, bu tür davalarda, gerek 818 sayılı B.K.’nun 125. maddesinde, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır. Hal böyle olunca, ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat istemine ilişkin olarak davalı tarafça süresi içinde zamanaşımı defi ileri sürüldüğü anlaşıldığından, bu zamanaşımı defi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı'ya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacı'ya yükletilmesine, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Zamanaşımı defi üzerine mahkemece davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı yönünde inceleme yapılıp bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde zamanaşımı defi incelenmeksizin işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş.’nin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu %7,30 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve davacı sigortalının %50, davalının %50 oranında kusurlu oldukları, davacının kaza geçirdiği tarihin 25/12/2003 tarihi olduğu, buna ilişkin olarak 15/12/2005 tarihinde incelemeye konu maddi ve manevi tazminat davasını açtığı, yine hesap raporu doğrultusunda davacı tarafın maddi tazminat istemlerini 25/07/2014 tarihinde ıslah ettiği, bu ıslah dilekçesinin davalı vekiline 21/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin ise 28/08/2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Dava konusunun iş kazasından kaynaklanan zararların tazminine ilişkin olduğunun kabulü sonrasında işbu davada uyuşmazlık konusu olan öncelikli husus, ıslah istemine ilişkin olarak gerek 818 sayılı B.K.’nun 125. maddesinde, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır....

              Davalının zamanaşımı defi olduğu görülmekle öncelikle bu defi değerlendirilmiştir. Yük ve yolcu taşımacılığına ilişkin hükümler TTK'nın 850 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olaydaki taşıma Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan emtianın ...'den – .../...’e yapılacak olan taşımaya ilişkin olup, TTK'nın taşımaya ilişkin 850 ve devamı maddelerinin uygulanacağı tartışmasızdır. TTK'nın 855.maddesinde; "(1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zaman aşımına uğrar. (2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zaman aşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar....

                Davalı Bakanlık vekili davaya karşı cevap dilekçesinde zaman aşımı defi ileri sürmemiş ise de davacı tarafın ıslah talebinden sonra süresinde zaman aşımı definde bulunmuştur. Mahkemece davalı tarafın ıslaha karşı zaman aşımı define ilişkin kararda hiçbir değerlendirme yapılmamıştır. Dava konusu alacaklardan kıdem tazminatı alacağı bakımından dava ve ıslah tarihleri itibariyle 10 yıllık zaman aşımı süresi geçmemiş ise de fazla mesai ücreti alacağı bakımından ıslah edilen miktarlar yönünden ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreden önceki ( 26.206.2014 tarihinden) döneme ilişkin miktarların zaman aşımına uğradığı bu itibarla dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL ile hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre 26.06.2014 tarihi sonrası dönem için hesaplanan toplam 1.392,75 TL brüt fazla mesai ücretinin net miktarı olan 1.713,33 TL'ye hükmedilmesi gerekir. Diğer davalının zamanaşımı itirazı yoktur....

                Davalı ... vekili zaman aşımı def'inde bulunduklarını, sigortalının kusuru olmadığını, davacının müvekkilinden hasar bedeline ilişkin herhangi bir talepte bulunmadığını müvekkilinin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar vekili, zaman aşımı def'inde bulunduklarını, müvekkillerinin kusuru bulunmadığını, diğer davalı ... tarafından ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 16.05.2012 tarih, 2011/283 E. 2012/7939 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, olay sebebiyle dava tarihinden önce 27.09.2005 tarihinde davalı İsviçre Sigorta A Ş.'...

                  UYAP Entegrasyonu