Mahkememizce öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz incelenmiş, daha sonra zaman aşımı defi incelenmiş olup; sözleşmenin 60. maddesinde yetkili mahkeme olarak ----- mahkemede ----olarak düzenlendiğinden;---- sözleşmesinin davalı tarafından imzalandığı konusunda da bir ihtilaf bulunmadığından ve -------- yargı sahamız içinde bulunduğundan icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiş; taraflar arasında vade uzatmasına ilişkin sözleşme gereğince de ve o sözleşme tarihine nazaran zaman aşımı dolmadığından zaman aşımı defi de nihai kararla birlikte istinafı kabil olmak üzere reddedilmiştir. Dava itirazın iptali davası olup, davanın görülebilmesi için şartlardan biri de geçerli bir icra takibinin mevcut olmasıdır. İcra takibi dava anında mevcut olduğu gibi davanın devamında da -----koruması gerekir. Davamız ----- açılmış olup, bizzat davalımızın yapmış bulunduğu şikayet üzerine --- açılan davada ---- takibinin iptaline karar vermiştir....
Yukarıdaki harç eksiği hususundaki açıklama dışında; davalı yanca, davanın iki yıllık zaman aşımı süresinde açılmadığı, bu nedenle reddi gerektiği ileri sürülerek zaman aşımı definde bulunulmuş, davacı yan ise aracın üç yıllık garanti süresi bulunduğu, ayrıca davalının kötü niyetli olması nedeniyle zaman aşımı definin dikkate alınamayacağı ileri sürülmüştür. Ancak bu konuda mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, zamanaşımı defi konusunda ara karar veya gerekçeli kararda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, zamanaşımı defi karara bağlanmaksızın hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. 11/01/1940 T. 15/70 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında; "Zamanaşımı defi davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez," denilmiştir....
Buna göre dava konusu aracın satış faturaları da dosyaya kazandırılarak, davadaki terditli talepler dikkate alınarak, Harçlar Kanunu'nun 29-30 maddeleri uyarınca harç ikmali sağlanarak davanın görülmesi gerekir.Yukarıdaki harç eksiği hususundaki açıklama dışında; davalı yanca, davanın iki yıllık zaman aşımı süresinde açılmadığı, bu nedenle reddi gerektiği ileri sürülerek zaman aşımı definde bulunulmuş, davacı yan ise aracın üç yıllık garanti süresi bulunduğu, ayrıca davalının kötü niyetli olması nedeniyle zaman aşımı definin dikkate alınamayacağı ileri sürülmüştür. Ancak bu konuda mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, zamanaşımı defi konusunda ara karar veya gerekçeli kararda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, zamanaşımı defi karara bağlanmaksızın hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. 11/01/1940 T. 15/70 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında; "Zamanaşımı defi davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir....
Hukuk Dairesi kaldırma kararında hafta tatili alacağının hesaplanması gerektiği ve belirsiz alacak kabul edilen fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden faizlerin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerekirken ıslah ile arttırılan kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi olduğunu ancak usul ve yasaya aykırı raporda istinaf kaldırma kararı dışına çıkılarak davalının ıslaha karşı zaman aşımı defi ileri sürdüğünden bahisle ıslah tarihinden geriye doğru zaman aşımı uygulanmasının hafta tatili alacağının düşük hesaplanmasına sebep olduğunu, Bam kaldırma kararında bilirkişinin beyan ettiği gibi ıslaha karşı zaman aşımı defi'inin göz önünde bulundurulmasına ilişkin her hangi bir karar bulunmadığını, kaldı ki davalının ıslaha karşı zaman aşımı defi' ileri sürmediğini, fazla mesai ve hafta tatili alacakları belirsiz alacak davası olarak davaya konu edildiğinden zaman aşımının dava tarihi itibariyle kesileceğini, alacaklarının zaman aşımı itirazı gözetilmeden...
Davalının ayıplı malı devrinde ağır kusurlu olmadığının anlaşılması halinde ise bu kere zaman aşımı define dayanabileceği ve zaman aşımı defi ilk itirazlardan olmadığı için cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen zaman aşımı definin ıslah ile ileri sürülebileceği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekecektir Yerel mahkemenin verdiği kararın tarafların temyizi üzerine bu gerekçelerle bozulması gerekirken dosya içeriğinin yanlış değerlendirilmesi nedeniyle yazılı şekilde bozma yapıldığı anlaşıldığından taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin bozma kararının kaldırılması ve genişletilmiş bir bozma kararı verilmesi gerekmiştir....
Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davalının asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti bakımından davanın belirsiz alacak davası olarak değil kısmı dava olarak açıldığı, kıdem ve ihbar tazminatlarına ilişkin 10 yıllık zaman aşımı süresinin fesih tarihinden itibaren gerçekleşmediği gibi fazla mesai ve UBGT ücretleri bakımından zaman aşımı defi gözetilerek yapılan hesaplamaya göre hüküm verildiğinin anlaşılmasına göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
hatalı olduğunu, Davacı diğer kalemlerde zaman aşımı itirazında bulunmuş olmasına karşın fazla mesai alacağı kaleminde zaman aşımı itirazında bulunmadığını, Dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde böylesi bir zaman aşımı itirazı olmadığı cihetle artık bu aşamada bu konuda, fazla mesai alacağı konusunda artık zaman aşımı itirazında bulunamayacağını, yaptığı zaman aşımı itirazı dinlenemeyeceğini, Bu nedenle davalının bu aşamada yaptığı zaman aşımı itirazının da bir hükmü olmadığını ve bu itiraza göre bir hesaplama yapılmasının da kabulü mümkün olmadığını belirterek beyanda bulunmuştur....
Dolayısıyla öğrenmenin daha sonra başladığı ve Eskişehir İcra Müdürlüğündeki takibin zaman aşımını kestiği kabul edilse dahi takibin iptali ile bu etki sona ermiştir. Davacı bu takip sonrasında alacağını davamıza konu Sakarya .... İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı dosyasında 09/02/2022 tarihinde tekrar talep etmiştir. Davacının sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak talebi açısından 02/03/2011 tarihinde iki yıllık zaman aşımı süresi dolmuş, 02/03/2009 tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi içinde de zaman aşımını kesen başkaca bir işlem bulunmadığından 10 yıllık zaman aşımı süresi dahi 02/03/2019 tarihi itibariyle tamamlanmıştır. Açıklanan gerekçelerle davalının süresinde yaptığı zaman aşımı defi nazara alınarak davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Kötü niyet tazminat koşulları ise somut olayda gerçekleşmemiştir. Zira zaman aşımına uğramış borcun talep edilmesinde ve defi ileri sürülmemesi halinde tahsilinde bir engel bulunmamaktadır....
Somut olayda, davalı asıl iş veren Mimart Yapı tarafından süresinde zaman aşımı defi ileri sürülmüştür. Davalı Vartaş tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı gibi, zaman aşımı defi de ileri sürülmemiştir. Yukarıda açıklandığı üzere asıl iş verenin ileri sürdüğü zaman aşımı definden sadece asıl iş veren yararlanır. Davalı alt iş veren Vartaş tarafından zaman aşımı defi ileri sürülmediği için dava konusu işçilik alacakları yönünden Vartaş açısından zaman aşımı defi değerlendirilemez. Bu yöndeki davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Maddede zamanaşımını keseceği belirtilen dava açılmasından anlaşılması gereken alacaklı tarafından açılan alacak davası olup, borçlu tarafından açılacak davada alacaklı durumundaki davalının itirazını defi yolu ile ileri sürdüğü cihetle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim Yargıtay HGK. nun 20.1.1996 tarih 1996/12–654 esas 1996/805 karar sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar. Ayrıca alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zaman aşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Alacaklı tarafından icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olarak yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser....