WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece istem, on yıllık zaman aşımı süresi geçtiğinden bahisle red edilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir. Borçlar Kanununun 22. maddesi hükmünce biçimine uygun düzenlenen satış vaadi sözleşmeleri mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi halinde vaad alacaklısına hükmen borcun yerine getirilmesine talep yetkisi tanır. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için yasa özel bir zaman aşımı süresi belirlemediğinden Mahkemece doğru olarak saptandığı üzere burada Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zaman aşımı süresi uygulanır. Ne var ki, burada önemli olan on yıllık zamanaşımı süresinin ne zaman başlayacağının saptanmasıdır. (B.K.m.128) Somut olayda; sözleşmenin yapıldığı 12.7.1974 tarihinde satışa konu 127 parsel kaydında “mülkiyet intikalinin Toprak ve Tarım Reformu Uygulaması açısından geçersiz sayılacağı” kısıtlaması bulunduğundan kısıtlama kayıtta kaldığı sürece sözleşmenin ifa olanağı yoktur....

    Hukuk Genel Kurulunun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 Esas, 1998/797 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zaman aşımı itirazı süreye tabi değildir. Takibe konu çekin keşide tarihi 30.11.2008 olup, ibraz tarihinin 03.12.2008 olduğu görülmektedir. Bu durumda ibraz sürelerinin bitim tarihi 6273 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, anılan çeklere altı aylık zaman aşımı süresinin uygulanması gerekir....

      Haksız fiillerde zarar ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 ve her halde olayın meydana gelmesinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi vardır. Aynı şekilde TTK 1420.maddesi sigorta sözleşmesinden kaynaklı talepler için 2 ve 6 yıllık zamanaşımı süresi ön görmüştür. Zaman aşımı hakimce resen değerlendirilemeyecek bir husus olup davalının cevap dilekçesiyle bunun öne sürmesi gerekir. Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesi ile zaman aşımı ilk itirazında bulunmuştur. Somut olay bu açıklamalar kapsamında değerlendirildiğinde davacının zarar ödemesini 26/04/2019 tarihinde yapmakla zarar ve failine vakıf olduğu anlaşılmış davayı ise 20.03.2022 tarihinde açmıştır. Buna göre 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Zaman aşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1. Cilt 1988- sh.242 ve devamı). Öte yandan takibin genel haciz yoluyla yapılmış olması bono için yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanmayacağı sonucunu doğurmaz. (Yargıtay 12 Hukuk Dairesi 2020/949 Esas - 2020/8967 Karar) Somut olayda borçlu vekili cevap dilekçesinde senetlerin zamanaşımına uğradığını belirterek zaman aşımı itirazını ileri sürmüştür. Takibe konu belgelerden 30/11/2013 tarih ve 2000 Euro bedelli senet ile 30/12/2013 tarih 2000 Euro bedelli senetlerin kambiyo senedi niteliğinde bono olup vade tarihleri 2013'dür. Takip 11/12/2020 tarihinde başlatılmıştır. Takibe konu bonoların, tanzim tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 749. maddesi uyarınca üç yıllık zaman aşımı süresine tabi olup takip tarihi itibarı ile üç yıllık zaman aşımı süresi dolmuştur....

        Zaman aşımı teslim tarihi olan tarihte başlar. Faturalar incelendiğinde kimyasal arıtma ve filtreme sisteminin fatura tarihinin 19/02/2011 olduğu görülmektedir. Bu sistem taşınır mal niteliğinde olduğundan zaman aşımı TBK'nın 478. maddesi gereğince 2 yıllık süreye tabi olduğundan fatura tarihi olan 19/02/2011 tarihine 2 yıl eklediğimizde sistem için 2 yıllık zaman aşımının 19/02/2013 tarihinde dolduğu açıktır. Sistemden sonra 07/03/2011 tarihinde poli elektronik, 18/03/2011 tarihinde köpük kesici, 11/04/2011 tarihinde köpük kesici, 20/04/2011 tarihinde yine köpük kesici faturasının kesildiği görülmektedir. İlk fatura sisteme ilişkin olup sonrakiler ise malzemelerin alımına ilişkindir. TBK'nın 478. maddesindeki zaman aşımı süreleri ayıplı malı teslim alan davalının açabileceği süreler için geçerli olup davacı alacaklı olduğundan davacı yönünden tabi olacağı zaman aşımı süresi TBK'nın 147/6 maddesinde düzenlenen 5 yılılk zaman aşımı süresidir....

          CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak DÜŞÜRÜLMESİNE, 01.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 10.05.2013 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 25.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30.04.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

              Hukuk Dairesinin 23/11/2022 tarih ve 2022/2968 esas 2022/2616 karar sayılı ilamı ile esasa girilmeksizin dava harçlarının yatırılmaması nedeniyle kaldırılması üzerine ilgili harçlar yatırtılmakla, başvuran Melita Şirketi bakımından icra takip dosyasında davalı yanca zamanaşımını kesici takip işlemlerinin üç yıllık süre dolmadan düzenli aralıklarla ve yöntemince yapıldığı ve bu nedenle ilgili şirket bakımından zaman aşımı koşullarının oluşmadığı; öte yandan, başvuran T1 bakımından ise 11/06/2014 (haciz istemi) tarihinden 27/11/2017 (haciz istemi) tarihine kadar üç yıl beş ay on altı günlük sürede zamanaşımını durduran veya kesen herhangi bir takip işlemi veya dava bulunmadığı saptanmakla şikayetin başvuran Melita Şirketi bakımından reddine, T1 bakımından ise şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına, zamanaşımı şikayeti bakımından Yasa'da herhangi bir tazminat düzenlemesi bulunmadığından başvuranın tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun dava konusu taşınmaz üzerine konulan hacizden en geç bu tarihte haberdar olduğu, haczi öğrendiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra 10.09.2015 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun miras hissesi bulunan ve meskeniyet şikayetinin konusu olan taşınmaza 08.10.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaza ilişkin ... 1....

                O halde, iş bu takip dosyasındaki meskeniyet şikayeti yönünden, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. .... İcra Müdürlüğü'nün 2006/9442 Esas sayılı takip dosyasında konulan haciz yönünden ise; Bu dosyadan 14.09.2012 tarihinde haciz konulduğu borçluya 103 davetiyesinin gönderildiği 08.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun, şikayet dilekçesinde taşınmazına konulan haczin bildirimine dair tebligatların usulüne uygun olmadığını da belirttiğinden Mahkemece tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu