Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 09/03/2017 tarihli bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleştiğini, ancak yüklenicinin inşaattan el çekmediği için kararın infazının yapılamadığını belirterek, eksik bırakılan işler için Yargıtay denetiminden geçerek bozma kapsamı dışında tutulmakla kesinleşen nama ifa izni kararının infazına ve arsa maliklerinin iş yapmasına engel olarak inşaatı teslim etmeyen yüklenicinin tedbiren inşaattan el çektirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; nam’a ifa davasının derdest olduğunu, ayrıca davaya ilişkin kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, davacıların nama ifa yönündeki taleplerinin Ankara 15....

    Ş.. vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle sözleşmenin 4/II. maddesine göre aşamalı devir öngörülmemiş olmasına, yüklenici tarafından inşaatın tamamlanıp yapı kullanma izin belgesi alınmamış olması sebebiyle bağımsız bölüm talep haklarının doğmadığının anlaşılmasına ve yükleniciye isabet edecek 1 adet bağımsız bölüm satışına izin verilerek eksik ve ayıplı işlerin nama ifa suretiyle giderilmesine karar verilmiş olup satış bedelinden nama ifa suretiyle harcanacak kısmından arta kalan çıkması halinde yükleniciye iade edileceğinin tabi bulunmasına göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 315,00 TL para cezası ile bakiye 17,70 TL red harcının karar düzeltme isteyen davacıya...

      dava dilekçesinde bulunmayan alacak kaleminin kısmi ıslah suretiyle davaya katılmasının mümkün olmadığının kabul edilmesi nedeniyle davacının dava dilekçesinde bulunmayan tapu iptâli ve tescil ya da kendi ifadesiyle davalı ...’a devredilen arsa payının devrine yönelik kısmi ıslah talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı arsa sahibinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Az yukarıda açıklandığı gibi davacı davasında sözleşmeden doğan edimlerin zamanında ve gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zararların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve davacıya inşaatı bizzat ya da bir başka ehil yüklenici vasıtasıyla tamamlanması için izin verilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu, davacının nama ifa masraflarını karşılamak üzere yükleniciye ait olan ya da bırakılan bağımsız bölüm ya da arsa payının satışına izin ve yetki verilmesine dair bir talebinin bulunmadığı, mahkemece...

        Bu nedenle arsa sahibi nama ifa talep ettiğinde aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edilir. Nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı iş kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi ya da bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan herhangi bir kayıt ve süre koymadan satışa izin ve yetki verilmesi gereklidir....

        Nama ifa; eseri yüklenicinin nam ve hesabına,iş sahibinin bizzat tamamlaması veya başka bir yükleniciye tamamlattırması demektir. Yüklenicinin eseri tamamlama olasılığı zayıf ve eserde tamamlanabilecek durumda ise, sözleşmenin tarafı olan iş sahibi, TBK 113, (BK 97) maddesi uyarınca nama ifaya izin isteyebilir. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere yasal olarak nama ifaya izin isteme hakkı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahiplerine ait olup, sözleşmenin tarafı olmayan davacının TBK 113, BK 97 maddelerinden yararlanarak, böyle bir davayı açmaya aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır....

          Asıl dava, nama ifaya izin ( eksik kalan imalatlar için yükleniciye ait iki adet bağımsız bölümün satılarak masrafların karşılanması) ile gecikme kirası, birleşen davalar ise gecikme tazminatı istemlerine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz eden tarafın sıfatına göre, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Davada arsa sahibinin nama ifa istemi kabul edilmiş ise de, nama ifa için bilirkişi kurulu tarafından belirlenen avans bedeli içinde iskan masrafları dahilinde ödenmesi gereken ve ilgili idaresinden sorulan sosyal güvenlik prim borçları avans bedeli içine dahil edilmemiştir. Bunun yanı sıra, iskan harcı dışındaki ödenmesi gereken vergi borçları konusunda bir araştırma ve inceleme de yapılmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır....

            Bu durumda mahkemece; infazda tereddüde mahal bırakmamak için nama ifasına izin ve yetki verilen iş ve işlemleri hüküm fıkrasında tek tek belirtilip gösterilmek veya bu nitelikte olduğu denetim sonucu anlaşılacak bilirkişi raporunu kararın eki yapmak suretiyle, infazı mümkün hüküm kurulması ve nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının gösterilmesi gerekirken, HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak, infazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi ve bu hususta hüküm altına alınan bedele faiz yürütülmesi ayrıca nama ifaya izin için belirlenen bedelden ayrı olarak eksik ve ayıplı imalat bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Asıl davaya ilişkin bozma nedenine göre, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

              işin eksik kalan ------ olacağı hesap ve takdir edilmiş olup, hesap edilen bu maliyet piyasa rayiçlerine uygun ve kadr-i marufunda olacağı, ancak hangi şartlarda ibralaşma olacağı, geçmiş borç ve alacakların durumu, gelecekte oluşabilecek yeni masrafları içerip içermediği vb. konularda nasıl hareket edileceğinin belirsiz olmasından dolayı ----- harcamalarının piyasa koşullarına uygun olup olmadığı hakkında kesin bir değerlendirme yapılamadığı, davalı------- nama ifa çerçevesinde işin tamamlanması için gerekli olan tutarın --- olarak tespit edildiği; ------olarak revize edildiği, davalı ---- ekspertiz bedelinin yüklenici payı ---- esas alınarak dava dışı yüklenici firmanın---- borçlu iken, tarafımızca yapılan değerleme sonucu el konulan ---- esas alınmak sureti ile aynı tablo yeniden oluşturulduğunda dava dışı temlik veren yüklenici şirketin davalı--- ortaklığı tarafından söz konusu sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacaklarından --- alacağının --- göre dava dışı adi ortaklık tarafından davacı...

                Hakim bu talep üzerine konusunda uzman bilirkişi yardımı ile keşif yaparak eksik bırakılan ve ayıplı yapılmış olan iş kalemlerini ve bunların tamamlanması ile giderilmesi masraflarını, imalâtın metraj, yöntem ve takribi bedellerini, diğer kurumlara olan borçları ve iskân masraflarını tahminen saptayarak izin kararı verir. İzin kararının hüküm fıkrasında da, eksik ve ayıplı iş kalemleri ve diğer borç ve masrafların her birinin tahmini masrafları tek tek gösterilir. Genel nitelikli yetki ve izin verilemez. Mahkemece, infazda tereddüde yol açmamak için nama ifasına izin ve yetki verilen iş ve işlemlerin hüküm fıkrasında tek tek belirtilip gösterilmesi veya bu nitelikte olduğu denetim sonucu anlaşılacak infazı mümkün hüküm kurulması ve nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının da gösterilmesi gerekir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-birleşen dosya davalısı vekili ile davalı-birleşen dosya davacısı ... vekilince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nden kaynaklanan nama ifa ve eksik iş bedelinin tahsili, birinci birleşen dava, tapu iptâl ve tescil, taşınmazın haksız kullanımı nedeniyle ecrimisil ve ikinci birleşen dava ise; kira tazminatından dolayı borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir. Asıl ve birinci birleşen davada davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenici, ikinci birleşen davada davacı yüklenici, davalı ise; arsa sahibidir. Davacı arsa sahibi vekili; arsa sahibi müvekkili ile davalı yüklenici arasında ... 1....

                    UYAP Entegrasyonu