Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüklenici, ediminin ifasında borçlu temerrüdüne düşmüş olmalıdır.Nama ifaya izin, yanlar arasındaki sözleşmeye dayanılarak istenebileceğinden, borçlunun “yapma borcu” için nama ifa talep edilebilir. Yapma borcu olmayan işler için nama ifa istenemez. Nama ifaya izin istemi değerlendirilip hükümle sonuçlandırılırken mutlaka sözleşme hükümleri gözetilmeli ve karşı yanın da hakları korunmalıdır. Mahkemece, açıklanan bu yasal koşulların gerçekleşmiş olduğu saptanır ve nama ifaya izin talebi kabul edilirse; kurulacak hükümde, iznin hangi eksiklikler için verildiği ve bunların avans niteliğindeki tahmini tamamlama giderlerinin ne olduğu, tek tek açıklanıp gösterilmelidir. Eğer istenmişse, nama ifaya izin davasında tahmini maliyet gideri de avans olarak hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece yukarıdaki hususlar gözetilmeyerek kararın infazında kuşku uyandıracak şekilde ve ne kadar miktar için nama ifaya izin verildiği belli olmayan hüküm usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

Bu madde hükmüne göre yapma borcu, borçlu (eser sözleşmesinde yüklenici) tarafından süresi içerisinde ifa edilmediği takdirde alacaklı (eser sözleşmesinde iş sahibi) masrafı borçluya ait olmak üzere ifa edilmeyen ya da eksik bırakılan edimin kendisi veya başkası tarafından tamamlanmasına izin verilmesini isteyebilecektir. Özellikle arsa payı karışılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yükleniciye isabet edip de henüz teslim ve devir edilmeyen ve arsa sahibi adına kayıtlı olan bağımsız bölüm-bölümler varsa nama ifaya izin davası ile birlikte eksik ve kusurlar ile gecikme tazminatı ile cezaların giderilmesi ve karşılanmasında harcanmak ve ödenmek üzere yükleniciye ait bağımsız bölümün satışına izin verilmesi de talep edilmekte, Yargıtay uygulamasında eksik ve kusurların giderilmesi ve gecikme tazminatını karşılayacak bağımsız bölümlerin en az satış bedelinin de gösterilerek satışa izin verilmesi ve giderlerin bu satış bedelinden karşılanması gerektiği kabul edilmektedir....

    Davada gecikmeden doğan kira kaybı, davacıya ait bağımsız bölümlerin eksik ve kusurlu işlerinin giderim bedeliyle birlikte binanın tümüyle ilgili eksik işlerin ve giderim bedellerinin tespiti ile yüklenici namına ifası için izin ve yetki verilmesi, nama ifa giderlerinin karşılanması için yükleniciye ait bağımsız bölümlerin satışına izin verilmesi de talep edilmiştir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek, yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmesine ve özellikle belirlenen bedelin nama ifanın hukuki mahiyeti gereği avans niteliğinde olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin ve satış yetkisi verilmesi talebine ilişkindir. 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda alacak, nama ifaya izin verme, fazladan ifa bedelinin tahsili, tapu iptali ve tescil, maddi tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı birleşen 2009/552 E. sayılı davanın kısmen kabulüne, diğer davaların kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı birleşen davada davacı ... vekili ile davacı birleşen davada davalılar ..., ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Arsa sahibinin açtığı davalardan; asıl dava kira tazminatına ilişkin, birleşen 2009/521 esas sayılı dava nama ifa bedeline ilişkin ve birleşen 2009/585 esas sayılı dava eksik işler ve değer kaybı bedeline ilişkindir....

          Böylece, borçlu, daha ağır olan cezai şartı ödemekten kurtulmak için, asıl edimi ifa etmeye zorlanır. Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle sözleşmenin .... maddesindeki cezai şartın ifa yerine geçen ceza niteliğinde olup, davacı arsa sahibi tarafından BK'nın 106. maddesi uyarınca ifayı bekleyenin, diğer anlatımla sözleşmeyi feshetmeyenin isteyebileceği olumlu zarar niteliğinde olan eksik ve ayıplı işler bedeli yani ifa sayılacak hakların istenmiş olması sebebiyle seçimlik cezanın istenemeyeceği gerekçesiyle bu talebin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru olmamış ise de kararın bu bölümünün sonucu itibariyle doğru olmasına göre, davacı ve davalı şirket vekilleri ile davalı ...'...

            davada davacı arsa sahibinin taleplerinden biri de eksik işlerin giderilmesi amacı ile nama ifaya izin ve satışa yetki verilmesidir....

              a yetki ve izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili, 04.06.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile eksik ve ayıplı işler bedeli ile ilgili talebini 17.200,00 TL'ye, kira kaybı ile ilgili talebini 1.980,00 TL'ye arttırmış, eksik işlerin yüklenici nam ve hesabına giderilmesi, sigorta prim borcu olan 19.400,00 TL ve gecikme zammının yüklenici nam ve hesabına ilgili kuruma ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, inşaattaki eksik imalatların tamamlanması ve iskân izninin alınması için gerekli işlemlerin yapılması için takibe konu 80.000,00 TL'lik senedi nakde çevirmek üzere davacılara nama ifa için yetki ve izin verilmesine, artan para olursa davalıya iadesine, 1.980,00 TL. kira alacağının 10.10.2006 tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline dair verilen kararın, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 15....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifa ve teminat istemi üzerine verilen kesinleşmiş karara karşı yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  tarihte taşınmazın mevcut durumunun bu dosyadaki ilk bilirkişi raporunda görüldüğü gibi olduğunu, yüklenici ya da taşeron tarafından gerekli önlemler alınmaması nedeniyle apartmana izinsiz olarak başka şahısların girip hırsızlık yapması ya da zarar vermesi durumunda dahi sorumluluğun davalılara ait olmayıp taşeron ve yüklenicide olduğunu, taşeronluk sözleşmesinin imza tarihinin 05/11/2014 tarihi, davalılar tarafından yüklenici aleyhine açılan nama ifa davasının açılma tarihinin 2015 yılı, davacının, davalılara ihtarname gönderdiği tarihin ise 2016 yılı olup kronolojik açıdan davacının, davalıların yüklenici aleyhine nama ifa davası açmadan önce sözleşme konusu işleri tamamlayıp teslim etmiş olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığını, Tüm bu sebeplerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu