Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, kural olarak “İSKAN MASRAFLARININ DA” yüklenici tarafından karşılanması gerekir. Ancak, arsa sahipleri, yüklenici şirkete ait (1, 4 ve 8) numaralı bağımsız bölümleri satmamış ve dava dışı ... Müteahhitlik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile yaptıkları 08.12.2000 tarih ve 47562 yevmiye numaralı ve ... 40. Noterliğince doğrudan düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, bu bağımsız bölümler karşılığı ikmâl inşaatı anılan yüklenici şirkete yaptırılmıştır. ... Müteahhitlik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketiyle yapılan 08.12.2000 tarihli sözleşmenin (4.) maddesinde, yüklenici ... Müteahhitlik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin, sözleşme tarihinden itibaren 30.08.2001 tarihine kadar İSKÂN MÜSAADESİ de almak kaydıyla inşaatı tamamlayıp, teslim edeceği kararlaştırılmıştır. İkinci yüklenici ......

    Noterliği'nin 22.10.2004 tarih ve 22698 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi" gereği üstlendiği inşaat yapım işini tamamlamadığını ve mağduriyete neden olduğunu, bu nedenle de nama ifa kararı alma ve işleri bu şekilde tamamlama zorunluluğu doğduğunu, davacının, dava dilekçesinin 7 no'lu paragrafında "...ortada nama ifa kararı dahi yokken müvekkil şirketin hak ettiği daireleri sözleşmeye ve ilgili mahkeme kararına aykırı olarak sattığı açıktır." şeklinde ifadelere yer verdiğini, ancak müvekkili kooperatifin hiçbir şekilde nama ifa kararına ya da sözleşmeye aykırı hareket etmediğini, bu nedenlerle dava şartı yokluğundan davanın reddine, aksi halde; öncelikle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini, görevsizlik kararı verilmez ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Ankara Batı 4....

    Asıl davada davalı, birleşen davalarda davacı arsa maliki vekili, fesih beyanının haklı olmadığını, sözleşmenin .../.... maddesinde yer alan 50.000 $ tazminatın BK'nın 158/.... maddesindeki ifayı engelleyen bir dönme cezası değil BK'nın 158/.... maddesinde yer alan ifaya eklenen ceza niteliğinde olduğunu, buna göre yüklenicinin, 50.000 $'lık tazminat ödeyerek sözleşmenin aynen ifası yükümlülüğünden kurtulamayacağını savunmuştur. Birleşen .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/528 esas sayılı dosyasında, nama ifaya izin verilmesini, eksiklik bedelinin tahsilini, peşin tahsil edilmesi mümkün olmadığı taktirde yüklenici payına düşen taşınmazların satışı yoluyla nama ifaya izin verilmesini ve ....000,00 TL gecikme tazminatının tahsilini talep etmiştir. Birleşen .......

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların kendi edimlerini tam olarak yerine getirmedikleri, iş yerinin genişletilmesi talebinin sözleşmede fiili değişiklik yaratacağı, bu nedenlerle nama ifa talebinin reddinin gerektiği, geç teslimden kaynaklı ve eksik ifa sebebiyle talep edilen tazminatın kabulüne karar verilmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak ifa edildiğinde bağımsız bölümlerinin tescilinin idari işlemle mümkün olduğu ve tarafların edimlerini yerine getirdiği hususunun çekişmeli olduğu, bu nedenle tapu iptal ve tescil talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 160.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Kural olarak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir....

        Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında nama ifaya izin verilirken giderilmesi gereken eksikler, ayıpların nelerden ibaret olduğu ve bunların avans niteliğindeki giderim bedellerinin hüküm fıkrasında infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yapılacak işler ve giderim bedeli ile ilgili bilirkişi raporuna atıfta bulunarak nama ifaya izin kararı verilmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece nama ifa suretiyle davacı arsa sahipleri tarafından yapılmasına izin verilen eksik ve ayıplı işlerin nelerden ibaret olduğu ve giderim bedellerinin hüküm fıkrasında açık ve infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna yollama yapılarak nama ifaya izin kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür....

          Bütün bu açıklamalardan görüleceği üzere somut olayın çözümünde, davalılar arasındaki 15.01.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı arsa sahipleri açısından ifa ile sonuçlanıp sonuçlanmadığına bakmak gerekecektir. Şayet davalı yüklenici, arsa sahiplerine karşı olan edimlerini bütünüyle yerine getirmişse davacıya, davalı yüklenici tarafından temlik edilen şahsi hak gerçek bir hak olacağından hiç kuşkusuz buna dayanılarak davalıların ifa için zorlanmaları mümkündür. Davalı yüklenici edimlerini yerine getirmemişse, ortada gerçek bir alacağın temliki söz konusu edilemeyeceğinden ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi davalı arsa sahiplerini ifaya zorlayamaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca yüklenicinin dava konusu bağımsız bölümleri sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim etmediğini, ayrıca bağımsız bölümlerde eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, dava konusu taşınmazın iskan ruhsatının alınmadığını öne sürerek sözleşme gereği kararlaştırılan cezai şartın ve kira tazminatının tahsili ile iskân ruhsatı alınması amacıyla yükleniciye düşen bağımsız bölümün satışına izin verilmesini talep etmiştir....

              Bu durumda mahkemece, sözleşme hükümlerine göre kooperatife isabet eden, halen 3. kişilere devredilmemiş ve eksik iş bedelini karşılamaya yetecek bedele haiz başka taşınmazlar varken iş bu taşınmazın arsa olarak satışına izin verilmesi hususundaki ısrarının davacı tarafa açıklatılması ve iyiniyet kuralları dikkate alınmak sureti ile diğer taşınmazların nama ifa için satışının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir. 3) Kabule göre, nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı iş kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi ya da bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan herhangi bir kayıt ve süre koymadan satışa izin ve yetki verilmesi gerekirken, HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak, infazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                Nama ifaya izin talepli davalarda arsa sahibi kendisine ait bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işler ile ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerin tamamlanması için kendisi tarafından yaptırılması şeklinde nama ifaya izin ve bunların giderimi için avans niteliğindeki bedelin tahsiline karar verilmesini talep edebilir. Bu anlatımlar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesinde ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerin davacının arsa payına düşen kısmı ile davacılara ait bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işlerin bedelinin nama ifaya izin kapsamında avans olarak tahsiline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacı vekilinin bir kısım istinaf itirazları kabul ederek ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin tamamı ile yükleniceye ait bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işler de dahil olmak üzere tüm bağımsız bölümlerdeki giderim bedeline yönelik tahsil hükmü kurulmuştur....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nafa ifa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yüklenicinin, taraflar arasıda düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözlemesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, iskan ruhsatının alınmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eksik ve ayıplı imalatlar ile iskan ve yapı denetim masrafları için 30.000,00 TLnin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla nama ifaya izin talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu