WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bütün bu açıklamalardan görüleceği üzere somut olayın çözümünde, davalılar arasındaki 15.01.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı arsa sahipleri açısından ifa ile sonuçlanıp sonuçlanmadığına bakmak gerekecektir. Şayet davalı yüklenici, arsa sahiplerine karşı olan edimlerini bütünüyle yerine getirmişse davacıya, davalı yüklenici tarafından temlik edilen şahsi hak gerçek bir hak olacağından hiç kuşkusuz buna dayanılarak davalıların ifa için zorlanmaları mümkündür. Davalı yüklenici edimlerini yerine getirmemişse, ortada gerçek bir alacağın temliki söz konusu edilemeyeceğinden ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi davalı arsa sahiplerini ifaya zorlayamaz....

    Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında nama ifaya izin verilirken giderilmesi gereken eksikler, ayıpların nelerden ibaret olduğu ve bunların avans niteliğindeki giderim bedellerinin hüküm fıkrasında infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yapılacak işler ve giderim bedeli ile ilgili bilirkişi raporuna atıfta bulunarak nama ifaya izin kararı verilmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece nama ifa suretiyle davacı arsa sahipleri tarafından yapılmasına izin verilen eksik ve ayıplı işlerin nelerden ibaret olduğu ve giderim bedellerinin hüküm fıkrasında açık ve infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna yollama yapılarak nama ifaya izin kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca yüklenicinin dava konusu bağımsız bölümleri sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim etmediğini, ayrıca bağımsız bölümlerde eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, dava konusu taşınmazın iskan ruhsatının alınmadığını öne sürerek sözleşme gereği kararlaştırılan cezai şartın ve kira tazminatının tahsili ile iskân ruhsatı alınması amacıyla yükleniciye düşen bağımsız bölümün satışına izin verilmesini talep etmiştir....

        Bu durumda mahkemece, sözleşme hükümlerine göre kooperatife isabet eden, halen 3. kişilere devredilmemiş ve eksik iş bedelini karşılamaya yetecek bedele haiz başka taşınmazlar varken iş bu taşınmazın arsa olarak satışına izin verilmesi hususundaki ısrarının davacı tarafa açıklatılması ve iyiniyet kuralları dikkate alınmak sureti ile diğer taşınmazların nama ifa için satışının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir. 3) Kabule göre, nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı iş kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi ya da bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan herhangi bir kayıt ve süre koymadan satışa izin ve yetki verilmesi gerekirken, HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak, infazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

          yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, yüklenicinin inşaat sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını, zamanında ve gereği gibi ifa etmediğini, sözleşme ve projeler gereğince üstlendiği işleri eksik ve ayıplı ifa ettiğini belirterek; inşaattaki mevcut eksikliklerin tespiti ile yarım kalan işlerin yüklenici nam ve hesabına müvekkilince tamamlanmasına ve yükleniciye sözleşme ile verilmiş olan dairelerin satışı için müvekkiline izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl davada davacı yüklenicinin sözleşme dışı işler bedeli olarak davalı idareden KDV hariç 6.943,00 TL alacaklı olduğu ve birleşen davada ise; sehven iade edilen 5.190,00 TL teminat bedelinin Kızılbey Vergi Dairesince idarece belirlenmiş olan eksik işlerin nama ifa suretiyle dava dışı üçüncü kişiye KDV dahil 5.180,00 TL bedelle yaptırılmasına karar verildiği, bu nedenle teminatın irat kaydedileceği anlaşılmakla, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davacının 6.943,00 TL (KDV hariç) sözleşme dışı iş bedel alacağını dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davada ise, nama ifa yoluyla giderilen 5.180,00 TL işbedelinin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

              Nama ifaya izin talepli davalarda arsa sahibi kendisine ait bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işler ile ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerin tamamlanması için kendisi tarafından yaptırılması şeklinde nama ifaya izin ve bunların giderimi için avans niteliğindeki bedelin tahsiline karar verilmesini talep edebilir. Bu anlatımlar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesinde ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerin davacının arsa payına düşen kısmı ile davacılara ait bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işlerin bedelinin nama ifaya izin kapsamında avans olarak tahsiline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacı vekilinin bir kısım istinaf itirazları kabul ederek ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin tamamı ile yükleniceye ait bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işler de dahil olmak üzere tüm bağımsız bölümlerdeki giderim bedeline yönelik tahsil hükmü kurulmuştur....

                işlemeye başlamadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davada, nama ifa ve avans verilmesi istenmiştır....

                  -K A R A R- Davacılar vekili, arsa sahipleri müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında arsasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, davalının edimlerini tam olarak yerine getirmeyerek inşaatta eksik işler bıraktığını, ayrıca ...’ya, yapı denetim şirketine ve diğer kişilere inşaatla ilgili borçları olduğunu, iskan ruhsatının halen alınmadığını ileri sürerek, eksik işler ve iskan alımı için yapılması gereken masrafların tespitine, nama ifaya izin verilmesi ile sözleşme gereğince yükleniciye ait olması gereken B blok ..., ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin bu masrafları karşılamak üzere satışına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nafa ifa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yüklenicinin, taraflar arasıda düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözlemesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, iskan ruhsatının alınmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eksik ve ayıplı imalatlar ile iskan ve yapı denetim masrafları için 30.000,00 TLnin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla nama ifaya izin talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu