dükkanı 1994 yılında natamam vaziyette davacıya teslim ettiğini, satış parasını aldığını, davalı arsa sahibinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine devretmesi gereken tapuları devretmediğini, bu nedenle davacıya karşı edimini ifa edemediğini, davalı arsa sahibin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tapuyu kendisine ya da halefi olan davacıya devretmesi gerektiğini beyan etmiştir.Mahkemece, 50.000,00 TL'nin yargılama sırasında ölen davalı arsa sahibinin mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine, diğer davalı yüklenici hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davalı arsa sahibinin mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümü ondan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile alan davacının; ifanın imkansız hale gelmesi nedeniyle yüklenici ve arsa sahibine karşı açtığı alacak davasıdır....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalı arsa sahipleri ile dava dışı yükleniciler arasında 2001 yılında resmi şekilde "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" yapıldığı; bu sözleşmede yüklenicilere bırakılan bağımsız bölümün satışı hususunda davacı ile dava dışı yükleniciler arasında 2005 yılında satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, 2007 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği, davacının 2007 yılında arsa sahiplerine ve yüklenicilere karşı Tapu İptal ve Tescil davası açtığı; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle çekişme konusu bağımsız bölümün tescilinin istenemeyeceği, yapının getirildiği seviyenin % 60 olduğu, bu seviye itibariyle yüklenicinin inşaat yapım borcunun yerine getirildiğinin düşünülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 20.06.2011 tarihinde kesinleştiği, bu gelişmeler üzerine 08.08.2011 tarihinde temyize konu davanın açıldığı...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Mahkemenin 2011/21 E. sayılı dosyasında daha önce aynı kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davalılar tarafından sözleşmedeki süreye rağmen yüklenicinin 45 ay içinde bitireceği taahhüdüne karşın imar ve idari açıdan engel hiçbir durum olmamasına rağmen aradan geçen dört yılı aşkın süreden beri inşaata başlanmaması nedeniyle taraflar arasında bu davaya konu sözleşmenin yüklenici yönünden edimini yerine getirmediğinden bahisle feshine karar verildiği, dava sonunda mahkeme gerekçeli kararının taraflar tebliğ edilerek kararın kesinleştiği, bu dava yönünden talep değerlendirildiğinde davanın asıl konusu olan 14.02.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği, bu feshin bu davadaki davacı yüklenicinin edimini ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin yerine getirilemediğinin sabit olduğu, yüklenicinin bu sözleşme uyarınca zarara uğradığı iddiasının TMK’nun 2. maddesindeki iyi niyet ve hakkaniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı,...
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle eser sözleşmesinin bir türü olan “kat karşılığı inşaat sözleşmesi’’ diğer bir ifadeyle ‘‘arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi’’ ile ilgili açıklama yapılmasında fayda vardır. 14. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi; bir yönüyle arsa sahibinin koşullar gerçekleştiğinde sahibi olduğu taşınmazın mülkiyetinin bir kısmını yükleniciye devretmesini öngörürken, diğer yönüyle de, yüklenicinin yapacağı inşaat bakımından arsa sahibine karşı yükümlülüklerini gösteren, tapulu taşınmazın mülkiyetinin bir kısmının devrine ilişkin vaadi ve eser sözleşmesini içeren, iki tipli-karma bir sözleşmedir. Eş söyleyişle yüklenici yönünden inşaat yapma yükümlülüğünü, arsa sahibi yönünden ise tapuda pay intikal ettirme yükümlülüğünü içeren kat karşılığı inşaat sözleşmesi, hem inşaat yapma hem de satış vaadi sözleşmesini bünyesinde birleştiren özel bir sözleşme türüdür. 15....
Davalı yüklenici, dava konusu bağımsız bölümün davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahiplerine düştüğünü, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin avukat olması nedeniyle davacı tarafça hazırlandığını, bağımsız bölüm numarasının yanlış yazılmasında kendisinin sorumluluğunun bulunmadığını, yapı ruhsatı ile ilgili hukuki sorunlar sebebiyle idari yargıda görülmekte olan davalar nedeniyle kat irtifakı veya kat mülkiyetine geçilemediğini, sözleşmenin ifasının bu nedenle de imkansız olduğunu, maddi hatadan kaynaklı durumu düzeltmek adına davacıdan tahsil ettiği bedeli yasal faizi ile ödemeye hazır olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....
satış vaadi ve kat karşılığı İnşaat sözleşmesinin aynen ifasının mümkün olmadığının tespitine, Dava konusu 08.10.2010 tarihli 13673 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı İnşaat sözleşmesinin aynen ifasının yerine getirilmemesinde birleşen dosya davacıları arsa sahiplerinin kusurlu olduğu kanaati ile kimse kusurlu olduğu eylemden dolayı hak talep edemeyeceğinden tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş, karara karşı davalı- birleşen dava davacı vekili istinafa başvurmuştur....
Arsa sahipleri ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye devretmesi (temlik etmesi) halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, “alacağın devri ve borcun üstlenilmesi” işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Türk Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez....
Davacı vekili, davalı yüklenici ... ile, davalı arsa sahibi ... arasında yapılan 26.06.2009 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciye düşen A blok 10. kat 20 no'lu bağımsız bölümünün yüklenici tarafından noterden düzenleme şeklinde yapılan 14.6.2010 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, bedelini ödediğini taşınmazın ... kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı arsa sahibi ... vekili, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin fesh edildiğini yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, yüklenicinin edimini yerine getirmemiş olduğundan müvekkillerinden talep hakkı olmadığı, savunmaları ile davanın reddini talep etmiştir. Davalı yüklenici ... vekili, davacının bedeli ödemediğini arsa sahipleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davanın devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Somut olayda dosya kapsamından; davacı ile dava dışı yüklenici arasında akdedilen 21.05.1993 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile dava konusu dairenin yükleniciye bırakıldığı, yükleniciden bu daireyi 27.03.1997 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalının satın aldığı, yüklenicinin işi % 45 seviyesinde bırakması üzerine davacının yükleniciye karşı 08.06.1999 tarihinde sözleşmenin feshi davası açtığı ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin borçlunun temerrüdü nedeniyle geçmişe etkili olarak 21.05.1993 tarihinden itibaren feshine karar verildiği ve kararın 02.05.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı satış vaadi sözleşmesini, yüklenici ile davacı arsa sahibi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak yaptığından; kat karşılığı inşaat sözleşmesi feshedilmedikçe davalı taşınmazda oturmakta iyiniyetli kabul edilmelidir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile arsa sahibi davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, arsa sahipleri sözleşme konusu yeri davacıya sözleşmeye uygun teslim etmedikleri ve böylece kusurlu oldukları, davacının inşaatı bitirememesinde arsa sahiplerinin kusurunun neden olduğu ve davacının zararının raporda belirtildiği şekilde olduğu, davalılardan ...'in tapudaki Satış Vaadi Sözleşmesi şerhine rağmen yeri bilerek alıp inşaata başlaması ve yüzde elli seviyesine kadar getirerek aynen ifa isteminin yerine getirilmesine olanak vermeyerek davacının zararına bilerek arsa sahipleri ile ortak olduğu gerekçesiyle, aynen ifaya izin verilmesi talebinin konusuz kalması nedeniyle reddine ve davacının yoksun kalınan kâr ve masraflara ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir....