Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı tarafından müvekkiline gönderilen 26.03.2012 tarihli ihtarname ile müvekkilinin sermaye borcunu ve faizlerini ödemesinin istenildiğini, aksi halde ortaklıktan ıskat edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin ise şirketten alacaklı olduğunu, sermaye taahhüdünün bu alacaktan mahsubuna muvafakat ettiğini, daha önce apel çağrısı yapılmadığından faiz talep edilemeyeceğini, şirketin kötü yönetildiğini belirtir cevabi ihtarnamesini davalı şirkete gönderdiğini, daha sonra 04.03.2013 tarihli şirket yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin ortaklıktan çıkarıldığını, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, söz konusu yönetim kurulu kararının mutlak butlanla yokluğunun ve hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep...
Davacılar, dava konusu genel kurulda “Yönetim Kurulu üyelerine ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve Prim gibi mali haklarının 2023 yılı için yıllık brüt toplam 4.000.000,00 TL'nı geçmemek üzere belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin her birine ayrı ayrı ücretleri ile huzur hakkı, prim ve ikramiye gibi mali haklarının ne miktarda ödeneceğinin yönetim kurulu başkanınca belirlenmesine" şeklinde oy çokluğu ile alınan genel kurul kararının batıl olduğunu iddia etmektedirler. “Yönetim kurulu üyelerinin mali haklari" başlıklı TTK m. 329 uyarınca “ Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir".TTK m. 408/2-b'ye göre yönetim kurulu üyelerinin ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi genel kurulun vazgeçilmez ve devredilmez görevleri arasında sayılmıştır....
TTK’nın bu hükmüne göre çağrısız yönetim kurulu toplantısı yapılması mümkün ise de, önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Somut davada Davacı--- geçen yönetim kurulu kararlarının alındığı tarihlerde yönetim kurulu üyesi olduğu, kararların onun yokluğunda alınmış olduğu hususu sabit olup davacı --- kurulu toplantı çağrısı yapıldığı davalı tarafça kanıtlanamadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Yönetim Kurulunun çağrısız yapılması mümkün ise de bu şekilde gerçekleşen yönetim kurulu toplantısının geçerliliği, önerinin yönetim kurulu üyelerine iletilmesi ve katılımlarının sağlanması koşuluna bağlıdır. Bu koşullar somut uyuşmazlıkta yerine getirilmediğinden yoklukla maluldür." belirtmiştir. 6102 Sayılı TTK. 390 Maddesinde;'' (1) Esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda ------- çoğunluğu ile alır....
Dernek üyeliğinden geçici uzaklaştırma veya çıkarmaya ilişkin dernek yönetim kurulu veya onur kurulu kararı henüz kesinleşmediğinden, bunun bir sonucu olarak çıkarmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üyelik ilişkisi devam eder. Dolayısıyla dernek içi denetim yollarının kullanıldığı safhada bu yolları kullanan üyenin, dernek üyeliği devam etmektedir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ile yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacıya, dernek üyeliğinin tespiti konusunda yargı organına başvurma olanağı tanımamak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. maddesinde yer alan hak arama hürriyetinin ihlali sonucunu doğurur....
şirketin avukatı tarafından gönderildiği bu hususun yönetim kurulu kararının sıhhatine etki etmediği, TTK 'nın 390/4 maddesinde karar şeklinde yazılmış önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olmasının kararın geçerlilik şartı olduğunun açıkça düzenlendiği, eldeki uyuşmazlık yönünden önerinin yönetim kurulu kararı alınmadan önce yönetim kurulu üyesi olan ...'...
üyesi olarak anonim şirkete ilişkin tüm idari ve mali haklarını ortadan kaldırmakta olduğundan batıl olduğunu, belirtilen 2 yönetim kurulu üyesi, olmayan bir yönetim kurulu dayanak gösterilerek, suç işlenerek yapılmaya çalışılan ve ... 6....
Dava dosyasına sunulu bilgi ve belgeler ile tarafların karşılıklı ve birbirine uygun beyanlarının tetkikinden davacıların ... yönetim kutulu üyeliğinden 2010 yılında istifa ettikleri, şirketin esas sözleşmesinde yönetim kurulu üye sayısının 7 olarak belirtildiği, toplantı ve karar nisabı belirtilmediği, şirketin TTK. 315’e uygun olarak genel kurula kadar 5 kişiden oluşan yönetim kurulu ile göreve devam ettiği ve 27/07/.2011 tarihli genel kurulda şirket yönetim kurulu üyelerinin tamamlandığı, bu hususta alınan yönetim kurulunun seçimine ilişkin genel kurul kararına karşı açılan iptal davasının derdest olduğu, yönetim kurulunca huzurdaki davaya konu genel kurulda şirketi temsil etmek üzere ....’nun hazır bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak yönetim kurulu üyelerinin seçimi kararı aleyhine iptal davası açılmış olması, huzurdaki dava yönünden yetkisiz temsil sonucunu doğurmayacağı gibi, ......
yerine getirmeye engelinin usulünce ispatlanamadığı, davacı yönetim kurulu başkanının kasten toplantıya çağrılmaksızın davaya konu yönetim kurulu kararının alındığı, bu nedenle davaya konu 06.07.2018 tarihli yönetim kurulu kararının butlanla malul olduğu, genel kurul toplantısının ise anılan yönetim kurulu kararına dayandığı, toplantıya davet yetkisi olmayan yönetim kurulu üyelerinin daveti ile yapıldığı, bu toplantıda alınan genel kurul kararlarında çağrıya ilişkin kurucu unsurun butlanla maluliyeti nedeniyle yoklukla malul olduğu, her ne kadar yönetim kurulu ve genel kurul kararlarına yönelik talepler, davalı yönetim kurulu üyelerine de yöneltilmiş ise de anılan bu davalıların davada pasif husumetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirket yönünden açılan davanın kabulü ile davalı şirketin, yönetim kurulunun 06.07.2018 tarih ve 2018/1 karar sayılı yönetim kurulu kararının butlanının tespitine...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; dava konusu 28.01.2023 tarihli genel kurul tutanağında 2 nolu madde altında finansal tablo ve bilançoların oylandığını, 3 nolu ayrı bir madde altında da yönetim kurulu üyelerinin ibrasının oylandığını, bu sebeple Yönetim Kurulu üyelerinin oydan yoksun olmadığını, oydan yoksunluk haline ilişkin düzenleme istisnai nitelikte olup istisna hükümlerinin yorum yolu ile kapsamının genişletilmesi mümkün olmadığını, TTK'nın m.436 açık olup; Yönetim Kurulu üyelerinin kendilerine ait paylardan doğan oy hakları ile sınır olduğunu, kendisi ile ilgili kararın alınmasında oy hakkından yoksun ise de diğer yönetim kurulu üyesi ile ilgili oylamaya katılabileceğini ileri sürerek kararın kaldırılarak, kararın iptali kabil bir karar olduğunun kabulü ile muhalefete ilişkin dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibra edilmemelerinin, yeniden seçilmelerine engel olmayacağı, bilançonun ertelenmesi ile bağlı olarak değerlendirilmemesi gerektiği, bilanço görüşmelerinin azlık hakkının kullanılması nedeniyle ertelenmesine rağmen, yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin seçilmesi hususunda genel kurul'un karar almasının mümkün olduğu, yönetim kurulu ve denetçilerin seçimi hukuka uygun olduğundan, kendilerine huzur hakkı ödenmesine karar verilmesinin de mümkün bulunduğu, bu nedenle yönetim kurulu'nun 6762 sayılı TTK'nın 334 ve 335 maddelerinde belirtilen rekabet yasağına tabi olmadan hareket etmesine izin verilebileceği, yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağına tabi olmadan hareket etmeleri ile şirketin zarara uğraması arasında illiyet bağı olduğunun da ispatlanamadığı, Ha-zet A.Ş.'...