DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 16/09/2022 KARAR TARİHİ : 22/12/2022 G. K.YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Mahkememizde yapılan yargılamada; 1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin uzun süre boyunca davalı Şirket'te yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunduğunu, geçmiş dönemlerde ise yönetim kurulu başkanı ve imza yetkilisi olarak Şirket'in yönetimi ve temsili görevlerini üstlendiğini, mevcut durum itibarıyla müvekkilinin davalı şirketin %47,30 oranında azınlık hissedarı olarak şirket yönetiminde yer almamakta olduğunu, davalı şirket hisselerinin %52,70'lik hakim hisselerinin,......
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının alınan yönetim kurulu kararı gereğince genel kurulda vekaleten temsil edildiği, davanın üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, davacının ileri sürdüğü hususların yokluk ve butlanı gerektirmediği gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 04,05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
hazirun cetvelinde davacının isim ve davacıya atfen atılı imzanın bulunduğu görülmüştür. 15/01/2019 tarihli 2019/4 sayılı yönetim kurulu kararının incelenmesinde, 15/01/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında yönetim kuruluna seçilen üyelerin aralarında yaptıkları toplantıda yönetim kurulu başkanlığına 3 yıl süre ile ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2020 NUMARASI : 2019/127 ESAS 2020/295 KARAR DAVA KONUSU : Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Kararının Butlanı KARAR : Taraflar arasındaki genel kurul ve yönetim kurulu kararının butlanı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
kurulu kararının 3. maddesinin uygulanmasının durdurulmasına ilişkin verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı taraf, usuli itirazlarımızı yukarıda ifade ettiğimiz 18.01.2019 tarihli yönetim kurulu kararının yokluğu/butlanı iddiasına ek olarak, bu kararın Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğünce 22.01.2019 tarihinde geçici olarak tescil edilmesinin de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.32/4 ve m.34’e aykırı olduğunu iddia ederek, Sayın Mahkemenizden geçici tescilin uygulamasının durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, ancak Sayın Mahkemenizce, “geçici tescilin uygulamasının durdurulmasına yönelik talebin konusunun yargılamayı gerektirmesi” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir.Davacı taraf, özetle, 18.01.2019 tarihinde gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısının yok hükmünde ve batıl olduğunu, hukuken geçersiz olduğunu, bu yönetim kurulu toplantısında yok hükmünde/batıl kararlar alındığını, bu kararın ......
ve temsil yetkilerinin mevcut haliyle korunarak devam edilmesinin teklif edildiği, pay sahiplerinden ... ve ... tarafından yönetim kurulunun kendilerinden oluşacak şekilde teşekkül etmesini önerdiği, oylama sonucunda yönetim kurulu üyeliklerine 3 yıl süre ile oy çokluğu ile seçilmelerine karar verildiği, gündemin 5.maddesinde, yönetim kurulu üyelerine ücret ödemesi yapılmamasına oy birliği ile karar verildiği, 6.maddede, iç yönergenin oy birliği ile kabul edildiği, 7.maddede, yönetim kurulu üyelerine TTK'nın 395/396 maddelerinde yazılı izin verilmesine ilişkin müzakereye geçildiği, davacı pay sahibi vekilinin söz alarak yönetim kurulu üyelerinin aynı alanda başka şirketlerle organik bağı olduğu gerekçesiyle haksız rekabete yol açabileceğini belirterek bu yetkilerin verilmesine itiraz ettikleri, yapılan oylamada yönetim kurulu üyelerine TTK 395/396 maddedeki yazılı izinlerin verilmesine oy çokluğu ile karar verildiği, davacı tarafça yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti...
Arslan bakımından da aynen geçerli olduğunu, 23.11.2016 tarihinden sonra ve bu tarihte alınan yönetim kurulu dayanak yapılarak şirket merkezine dahi girmesi engellenen davacının yokluğunda ve o tarihten sonra yönetim kurulu kararlarının alınmış olmasının da kuvvetle muhtemel olduğunu belirterek, davalı şirketin 23.11.2016 tarih 08 sayılı yönetim kurulu kararının TTK'nın 391. maddesi uyarınca batıl olduğunun tespitine, ihtiyati tedbir yolu ile yönetim kayyumu atanmasına karar verilmesin talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin içtihatları (örnek 2021/1569 E, 2022/3954 K sayılı 24/05/2022 tarihli içtihadı) ve Bölge Adliye Mahkemesi içtihatları uyarınca; bir yönetim kurulu üyesinin diğer bir yönetim kurulu üyesi için TTK'nın 395 ve 396....
Hukuk Dairesi'nin içtihatları (örnek 2021/1569 E, 2022/3954 K sayılı 24/05/2022 tarihli içtihadı) ve Bölge Adliye Mahkemesi içtihatları uyarınca; bir yönetim kurulu üyesinin diğer bir yönetim kurulu üyesi için TTK'nın 395 ve 396....