Davacı tarafından 18.07.2014 tarihli genel kurulda alınan kararların butlanı veya iptali istemiyle ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2014/909 Esas sayılı dava, ayrıca 22.01.2016 tarihli geçici yönetim kurulu üyesi atama işlemi için de ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2016/140 Esas sayılı söz konusu yönetim kurulu kararının butlanı istemiyle dava açılmıştır. Uyuşmazlık davalı anonim şirketin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olup olmadığı, 22.01.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirkete TTK'nın 363. Maddesi uyarınca yönetim kuruluna geçici atama yapılmasının ve daha sonra bu yönetim kurulunun dava konusu olağan genel kurul toplantı çağrısının usulsüz olup olmadığı, davacının ve diğer ortakların murislerinden gelen hisselerin elbirliği halinde mülkiyet hükümleri gereği usulüne uygun olarak genel kurulda temsil edilip edilmediği, genel kurulda alınan kararların butlanla malul olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır....
nin oy çokluğuyla ibrasına karar verildiği, TTK 436/2 maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin gerek kendileri gerekse diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamayacakları düzenlendiğinden adı geçen yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin oylamada hiç birinin yeterli çoğunluğu sağlayamadığı, alınan kararın kanunun emredici hükmüne aykırı olduğu anlaşıldığından yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davacı İsmail Safa Tüfekçioğlu vekili istinaf dilekçesi ile; talep dilekçesinde ileri sürelen sebeplere istinaden şirketin ana faaliyet unsuru olan Otel Basri'nin bulunduğu taşınmazın kiralanmasına yönelik yönetim kurulu işlemin, dayanak genel kurul kararlarına yönelik açılan eldeki dava ile Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/194 Esası üzerinden görülen dava ve bu davada alınan 09/09/2022 tarihli bilirkişi raporu uyarınca usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Yönetim Kurulu; 3.Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri" Somut olayda ; davacı ... ...'ın davalı Kooperatif'in üyesi olmayıp, sadece denetim kurulu üyesi olduğu ihtilaflı değildir. 1163 s. Kooperatifler Kanunu'nun 53/3. maddesi gereğince, (Kooperatif üyesi olmayan) denetçilerin bu sıfatla kooperatif genel kurul kararının iptali için dava açma hakları mevcut ise de, bu hak "genel kurul kararlarını yerine getirilmesini denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde" kullanılabilecek şarta bağlı bir haktır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/350 esas sayılı dava dosyasında 19/06/2014 tarihli genel kurul kararının tamamı hakkında talepte bulunulmuş olmakla, yargılama sonucunda verilecek nihai kararla, anılan genel kurul toplantısında yönetim kurulunun seçimi ile ilgili olarak alınan kararda irdeleneceği ve yönetim kurulunun seçimine ilişkin kararının yok hükmünde sayılıp sayılmayacağının belirleneceği, yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti halinde, seçilen yönetim kurulu tarafından alınan tüm kararlar geçmiş etkili şekilde yok hükmünde sayılacağı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de davacı vekilinin bekletici mesele talebi ilk derece mahkemesince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararı usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu talebine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/354 Esas sayılı dosyası ile birlikte) 14.06.2012 tarihli genel kurul kararının iptali yönünden onandığı yeni yönetici atanmasına ilişkin 19/07/2012 tarihli karara yönelik iptal kararının ise bozulduğu, mahkeme bozma ilamına uyularak davacıların yöneticiliklerine son veren yönetim kurulu kararı ile yeni yönetici atanmasına ilişkin kararların iptaline dair talebinin reddedildiği, mahkemenin yeni kararının kesinleştiği, hal böyle olunca, davacının iddia ettiği gibi ortada geçersiz bir yönetim söz konusu olmayıp 13/05/2014 tarihli genel kurulun da geçerli bir yönetim tarafından yapılan çağrı ile sağlandığı, yine geçerli bir yönetim tarafından hazırlanan finansal tabloların tartışıldığı, geçerli bir yönetimin ibra edildiği ve denetici seçiminin de hukuka aykırı olmadığı, gerekli oy nisabıyla seçildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 21/06/2021 KARAR TARİHİ : 14/10/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın davalı şirketin kurulduğu tarihten bu yana %25 ortağı olduğunu, şirketin %64 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı olan ...’ye, %10 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan kardeşi ...’ye, %1 hissesinin ise Yönetim Kurulu Başkanı ...'...
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 21/06/2021 KARAR TARİHİ : 14/10/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın davalı şirketin kurulduğu tarihten bu yana %25 ortağı olduğunu, şirketin %64 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı olan ...’ye, %10 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan kardeşi ...’ye, %1 hissesinin ise Yönetim Kurulu Başkanı ...'...
SGK İl Müdürlüğü tarafından idari para cezası uygulandığını, bu vesileyle müvekkilinin imzası taklit edilerek şirkette yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğinin ve şirket ortağı olduğunun fark edildiğini, davalı şirketin 14/03/2003 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında hazirun cetvelinde 1 adet hisseye sahip gösterildiğini ve yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, müvekkilinin adına vekaleten atılmış imza bulunduğunu, sicil kayıtlarından 14/03/2003 tarihinden 23/02/2009 tarihine kadar şirkete ait karar defterlerinde müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla birlikte hizmet ilişkisi kapsamında açık iradesi olmadan imzalatmış olma ihtimali bulunduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 14/03/2003 tarihli olmak üzere ilgili tüm genel kurul kararlarının yokluk veya butlan sebebiyle batıl olduğunun tespitine, müvekkilinin şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi/başkanı olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve...
bir ay süreyle ertelenmesine ve bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin ibrasının da sonraya bırakılmasına rağmen ibra edilmeyen yönetim kurulu üyelerinin yeniden yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, bu kararın açıkça kanuna aykırı olduğunu, aynı genel kurulda alınan 8 numaralı kararla, şirket yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma ve şirketle rekabet etmeme yasaklarından muaf tutulmasına karar verildiğini, anılan kararın gerek örtülü kazanç aktarma gerekse de şirket sermeyesi bozan niteliği hasebiyle iptali gerektiğini, 03/06/2016 tarihli genel kurulun 25.04.2016 tarihinde yok hükmünde bir kararla seçilen yönetim kurulunun çağrısı üzerine toplandığını, esasen yok hükmünde olan bir yönetim kurulu tarafından yapılan çağrıyla toplanan genel kurulda anılan bütün kararların da yoklukla malul olduğunu, aynı genel kurulda alınan 3 numaralı kararla müvekkili dışındaki yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiğini 03/06/2016 tarihli genel kurul toplantısında...