Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yeniden seçilen isimler yıllardır şirketin yönetim ve idaresini elinde bulundurduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin şirketin çıkarları yerine kendi çıkarlarını ön planda tuttuklarından dolayı tasfiye haline girdiğini, Aile şirketi niteliğindeki şirketin, müvekkili ortakların haklarına zeval verecek şekilde yönetildiğini, açık hukuka aykırılık karşısında azınlık pay sahibi müvekkillerinin mezkur toplantıda eski yönetim kurulu üyelerinin adaylığına olumsuz oy verdiklerini, ancak ne yazık ki kötü yönetim altında imzası bulunan yönetim kurulu üyelerinin tekrar yönetime seçildiklerini, iş bu kapsamda davalı şirketi kendi çıkarları için kullanan Yönetim Kurulu üyeleri tarafından şirketin malvarlığı değerlerinin tekrar kazanımı için herhangi bir faaliyette bulunmamış olup adeta şirketin zarara uğramasına göz yumulduğunu, Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde genel kuruldaki hakim ve çoğunluk pay sahiplerinin oyçokluğu ile tesis ettiği yönetim kurulu üyelerinin ve görev...

    Dava, sermaye arttırımına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali davasıdır. Davacı vekilinin birleştirme talebi nedeniyle bu talebin incelenmesi yoluna gidilmiştir. Davacı vekilinin birleştirme talebinde bulunduğu Bakırköy .... ATM'nin ... E sayılı dava dosyasında davalının mahkememiz davalısı olduğu, davacıların şirketin diğer ortakları oldukları, davanın derdest bulunduğu, her iki dava dosyasında da sermaye arttırımına ilişkin aynı yönetim kurulu kararının iptali ve butlanı talebinin bulunduğu, her iki dosyada da davacıların şirket ortağı oldukları, her iki dosyada da iddiaların benzer olduğu, birinde verilebilecek kararın diğerini etkileme durumunun bulunduğu, delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından dava dosyasının HMK'nun 166. md gereğince birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın HMK 166. maddesi gereğince vaki bağlantı nedeniyle Bakırköy ......

      GEREKÇE : Talep, şirket genel kurul kararının iptali davasında TTK'nın 449.maddesi uyarınca, 22/10/2021 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların uygulanmasının tedbiren geriye bırakılması ve şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. Mahkeme TTK.nın 449.md uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra sonra tedbir talebinin reddine karar vermiş ve bu ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur, Sicil kayıtlarına göre davalı şirket 3 ortaklı, 20.000- TL sermayeli toplam 800 adet hissenin 280 adedinin davacı adına kayıtlı olduğu ve davaya konu genel kurul kararlarının davacının olumsuz oyu sonucu oy çokluğu ile alındığı görülmüştür. TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....

      ün apartmanın olağan yönetim işlerinin ifası için yönetici olarak atanmasına, tarihi bilinmeyen hukuka, Yargıtay İçtihatlarına ve Kat Mülkiyeti Kanununa açıkça aykırı düzenlenen Genel Kurul kararının mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine, mevcut yönetimin ibrası açısından dosyaya celbedilecek işletme defteri ve hesap makbuzlarının ve diğer yönetim evraklarının incelenmesi ile yapılmış harcamaların tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece 2013/977 E. - 2015/865 K. sayılı 22/10/2015 tarihli kararı ile "...Davacılardan ... ve ... tarafından açılan davanın, aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, diğer davacılar tarafından açılan davanın kabulü ile; a) 12/11/2013 tarihli kat malikleri kurulu kararının mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine, b)12/11/2012-12/11/2013 döneminde yönetim tarafından 121.743,30.-TL harcama yapıldığının tespitine, c) 634 sayılı KMK'nun 34/3. maddesi uyarınca dava konusu ....Kimlik numaralı ...'...

        DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 16/09/2022 KARAR TARİHİ : 22/12/2022 G. K.YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Mahkememizde yapılan yargılamada; 1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin uzun süre boyunca davalı Şirket'te yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunduğunu, geçmiş dönemlerde ise yönetim kurulu başkanı ve imza yetkilisi olarak Şirket'in yönetimi ve temsili görevlerini üstlendiğini, mevcut durum itibarıyla müvekkilinin davalı şirketin %47,30 oranında azınlık hissedarı olarak şirket yönetiminde yer almamakta olduğunu, davalı şirket hisselerinin %52,70'lik hakim hisselerinin,......

          Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının alınan yönetim kurulu kararı gereğince genel kurulda vekaleten temsil edildiği, davanın üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, davacının ileri sürdüğü hususların yokluk ve butlanı gerektirmediği gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 04,05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            hazirun cetvelinde davacının isim ve davacıya atfen atılı imzanın bulunduğu görülmüştür. 15/01/2019 tarihli 2019/4 sayılı yönetim kurulu kararının incelenmesinde, 15/01/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında yönetim kuruluna seçilen üyelerin aralarında yaptıkları toplantıda yönetim kurulu başkanlığına 3 yıl süre ile ...'...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2020 NUMARASI : 2019/127 ESAS 2020/295 KARAR DAVA KONUSU : Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Kararının Butlanı KARAR : Taraflar arasındaki genel kurul ve yönetim kurulu kararının butlanı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              Davacı taraf, usuli itirazlarımızı yukarıda ifade ettiğimiz 18.01.2019 tarihli yönetim kurulu kararının yokluğu/butlanı iddiasına ek olarak, bu kararın Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğünce 22.01.2019 tarihinde geçici olarak tescil edilmesinin de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.32/4 ve m.34’e aykırı olduğunu iddia ederek, Sayın Mahkemenizden geçici tescilin uygulamasının durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, ancak Sayın Mahkemenizce, “geçici tescilin uygulamasının durdurulmasına yönelik talebin konusunun yargılamayı gerektirmesi” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir.Davacı taraf, özetle, 18.01.2019 tarihinde gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısının yok hükmünde ve batıl olduğunu, hukuken geçersiz olduğunu, bu yönetim kurulu toplantısında yok hükmünde/batıl kararlar alındığını, bu kararın ......

                kurulu kararının 3. maddesinin uygulanmasının durdurulmasına ilişkin verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu