Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece dava konusu genel kurul kararının ana sözleşmeye aykırılık teşkil edip etmediği değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle bozulmuştur. C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Zümre Petrol Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin esas sözleşmesinin yönetim kurulu başlıklı 11 inci maddesinin, "şirketin idaresi ve üçüncü şahıslara karşı temsil ve ilzamı genel kurul tarafından hissedarlar arasından seçilecek en az (4) kişiden oluşacak yönetim kurulu marifeti ile gerçekleşir yönetim kurulu yarısı A grubu diğer yarısı B grubu hisse sahiplerinin gösterdiği adaylar arasından seçilir. Yönetim kurulu temsil selahiyeti ile idare işlerinin hepsini veya bir kısmını yönetim kurulu üye ve üyelerine bırakabilir....

    azli ve yenilerinin seçimi, yıl sonu finansal rapor tablolarının müzakeresi sonucunda yönetim kurulu üyelerinin değiştirilebileceğini ancak somut olayda yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiğini, müvekkillerinin faaliyetleri ile ilgili açılmış bir dava ve iptal edilmiş bir toplantının bulunmadığını, TTK m. 364 /1 f. - 1 cümlesine aykırı olarak bu kararın TTK m. 445 e göre iptalinin istenebileceğini, mevcut kararın iptali yerine butlanın tespitini istemenin hukuka daha uygun olduğunu, TTK m. 447/1 gereğince genel kurulda pay sahibinin oy, dava ve vazgeçilmez nitelikte haklarını sınırlandıran kararların batıl olduğunu belirttiğini, 29/03/2018 tarihinde alınan kararlar gereği kargoya verilen evrakların teslim alınmadığını, bu belgelerin incelenmeden yönetim kurulu üyelerinin görevden alındığını, toplantıda olmayan Ahmet Emin Yeginboy ve Hüdaverdi Tırpan'ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, peşin fikirli olarak yönetim kurulu üyelerinin azil edildiğini, 3. bir kişiye yönetim kurulu...

    yönetim kurulu üyelerinin görevden alındığını, toplantıda olmayan ... ve ...'...

      Davacı tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesi ile iptale konu edilen yönetim kurulu kararının hukuka, usule ve özellikle tüzüğe aykırı olarak alındığını, mart 2018 ayında devamsızlık öne sürülerek Mayıs 2018 tarihinde görevden uzaklaştırmasının yetkisiz olduğunu, genel sekreterlikten ve yönetim kurulu üyeliğinden uzaklaştırmasının yönetim kurulu yetkisinde olmadığını, kararın geçersiz olduğunu, tüzüğe göre 52 maddede onur kurulu yetkisinde olduğunu, bu kapsamda 22/05/2018/ tarihli kararın geçersiz olduğunu belirterek iptalini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile, federasyon tüzüğünün 35. maddesinin "arka arkaya iki toplantıya özürsüz katılmayan yönetim kurulu üyesi istifa etmiş sayılır" hükmünü düzenlediğini, davacının cezalandırılmadığını tüzüğün 35 nolu maddesi kapsamında istifa etmiş sayılmasına karar verildiğini iç denetim yollarının bitirilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      Somut olayda yapılan incelemede; 6. maddenin oylanmasında genel kurul kararında yapılan oylamada oy kullanan pay sahibinin yani yönetim kurulu başkanı ----- davacılardan ---- paya sahip ------ olumsuz oyuna karşılık ---- paya sahip ----- olumlu oyu sonucu oy çokluğu ile ibra edildiği, yani olumlu oy kullanan ------- dönemde yönetim kurulu üyesi olduğu ve kendi ibrası için oy kullandığı ve bu durumun TTK'nun 436/II maddesine aykırılık oluşturduğu tespit edildiğinden iptalinin gerektiği anlaşılmıştır. 7. Maddenin incelenmesi sonucu; TTK'nun 395 ve 396 maddelerinde belirtilen hususlarda faaliyetlerde bulunabilmeleri için izin verilmesi hususunda oylama yapıldığı, müzakereden sonra -----vekilinin, şirketin yönetim kurulu başkanı ------, kendi adına davalı şirket ile aynı alanda faaliyet yürüten bir şirket kurduğu ve rekabet ve ticaret yasağına aykırı olduğunu beyan ederek ---- pay sahibi ---- oy çokluğu sonucu kararın çıktığı tespit edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı kooperatif Yönetim Kurulu'nun 24.03.2010 tarih ve 28 numaralı kararı ile zimmet suçundan mahkum olması nedeniyle yönetim kurulu üyeliğine son verildiğini, kendisinin ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1999/60 E. ve 1999/60 K sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiğini, mahkumiyet kararının ertelendiğini ve bu erteli cezada her hangi bir hak kısıtlamasının bulunmadığını ileri sürerek, yönetim kurulu üyeliğinden düşürülmesine dair kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştIr....

          Dava konusu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin ibraları ayrı ayrı oylanmış ve diğer yönetim kurulu üyeleri ibra edilmesine rağmen davacılar ibra edilmemiştir. Davacıların, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. Zira yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar ve bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır. Somut olayda ise, 10.03.2012 tarihinde talebe konu karar alınmış, eldeki dava ise 04.04.2012 tarihinde alınmıştır....

            Yönetim kurulu kararlarının butlanla sakat olduğunun tespit edilmesi, yönetim kurulu kararının alındığı tarihten itibaren geçersiz sayılması ve bu karara dayanılarak yapılan işlem ve uygulamaların da kural olarak geriye etkili olarak geçersiz olması sonucunu doğurur. Böyle bir yönetim kurulu kararı, ne ortaklığa ne pay sahiplerine ne de alacaklılara karşı hüküm ifade eder. Belli bir süreye tabi olmaksızın her zaman geçersizliği ileri sürülebilir. Yönetim Kurulu Kararlarının iptali yönünden ise; Yönetim kurulu kararları aleyhine kural olarak iptal davası açılamamaktadır. Bu durum TTK m. 391’in gerekçesinde “Yönetim kurulu kararları iptal edilemez. Buna karşılık bâtıl yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabilmesi (genellikle) kabul edilmekte, kanunlar bu yolda hükümlere yer vermektedir.” şeklinde belirtilmiştir....

              ın istifası nedeniyle boşalan yönetim kurulu üyeliğine 18/01/2017 tarih ve 2017/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile atanan Yrd. Doç. Dr. ...'ın yönetim kurulu üyeliğinin oylanmasına ilişkin kararın, (5) nolu gündem maddesinde, 2016 yılında faaliyette bulunan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin alınan kararın, (6) nolu gündem maddesinde, şirket ana sözleşmesinin 13, 14 ve 18. maddelerinde yapılması düşünülen değişikliklerin T.C....

                Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olayda, davacı, yönetim planının iptalini istediğinden yönetim planının üçüncü maddesi ve 634 sayılı Kanunu'nun 33. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, yönetim planının Kanunu'nun emredici hükümlerine aykırı olması halinde kat malikleri tarafından bu maddelerin iptali için her zaman mahkemeye başvurulabileceği ve yönetim planının iptali kat maliklerinin hukukunu yakından ilgilendirdiğinden kat maliklerinin tamamının davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi, Her ne kadar yönetim planı değişikliği için 4/5 muvafakat yeterli ise de 4/5 çoğunluk ile yönetim planında yapılacak değişikliğin yasanın oybirliği aradığı hususları bertaraf edici nitelikte olamayacağı gözetilerek değiştirilen yönetim planı hükümlerinin değerlendirilmesinin yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde...

                  UYAP Entegrasyonu