Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin bağımsız denetim kuruluşu olarak seçilmesine ilişkin kararın, 7 numaralı gündem maddesi uyarınca dönem içinde istifa eden Yönetim Kurulu üyelerinin yerine TTK 363. Madde hükmü uyarınca atanan yönetim kurulu üyelerinin asaletlerinin onaylanmasına ilişkin kararın, 8 numaralı gündem maddesi uyarınca yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimi, görev sürelerinin belirlenmesi ve yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücrete ilişkin kararın ve 9 numaralı gündem maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerine Türk Ticaret Kanunu'nun 395. Ve 396. Maddesi uyarınca izin verilmesine ilişkin kararın TTK’nın 445. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili tarafından sunulan 13/01/2023 tarihli dilekçesi ile TTK. 448/2 maddesi gereğince Mahkememizde görülmekte olan davanın ... 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin ......

    AĞCM'nin kararına istinaden birliğin ana sözleşmesinin 37.maddesinin 2.fıkrası gereğince yönetim kurulu üyeliğinin sonlandırıldığına ilişkin talimatın tebliğ edildiğini ve buna ilişkin 10/09/2018 tarihinde 310 sayılı yönetim kurulu kararı alındığını, yönetim kurulu kararında Samsun Valiliği Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün 28/08/2018 tarihli 62685278-205-99-E. 2466208 sayılı yazısından bahsedilerek bakanlık talimatı doğrultusunda karar alındığının belirtildiğini, alınan bu yönetim kurulu kararının mahkumiyet kararı henüz kesinleşmediğinden birlik ana sözleşmesine aykırı olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin Samsun İli DSY Birliği yönetim kurulunun 10/09/2018 gün ve 310 sayılı yönetim kurulundan ihracına ilişkin kararın iptaline, yönetim kurulu üyeliğinin devamı yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

      HMK. nun 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak dosya incelendiğinde; Dairemizin önceki ortadan kaldırma kararında belirtilen eksiklerden yönetim kurulu karar defterinin, kaybı iddiasıyla açılan zayii belgesi verilmesi talepli davanın derdest olduğu anlaşıldığından, anılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılması; Hükme esas bilirkişi raporunda belirtilen eksikler hususunda HMK. nun 219. 220. ve 221. madde ihtaratlarını taşır müzekkere yazılarak araştırma yapılması; Dava dilekçesinde genel kurul kararının iptali istendiği halde hükümde, yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesi; Dava da ayrıca 03.01.2017 tarihli, yönetim ve denetim kurulu üyeliğinin sonlandırılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının da iptali istendiği, ilk derece Mahkemesince bu yöndeki talebin reddine karar verilmesine rağmen yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaması hatalı bulunduğundan, belirtilen eksiklikler hususunda...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/09/2013 tarih ve 2013/218-2013/279 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %33 hissedarı ve yönetim kurulu başkan vekili olduğunu, şirketin yönetim kurulu üyelerinin beşinin yabancı uyruklu olduğunu, yönetim kurulu kararına istinaden imza sirküleri düzenlendiğini, yönetim kurulu karar tarihi olan 31.05.2012'de ve imza sirkülerinin alındığı 02.11.2012 tarihinde beş yabancı uyruklu yönetim kurulu üyesinin Türkiye'de olmadıklarını, bu nedenle imzaların sahte olduğunu ileri sürerek; 02.11.2012 tarihli...

        İlk derece Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 29/07/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararın yönetim kurulu üyeleri Sitare Leyla Acar ve Esra Acar'ın ibra edilmelerine ilişkin kısmının yoklukla malul olduğunun tespiti ile iptaline, 4 nolu kararın denetçi Olcay Kamil Toros'un ibrasına ilişkin kısmının iptali talebinin reddine, yönetim kurulu üyeleri ve denetçiye ücret ödenmesine ilişkin 5 nolu kararın iptaline, 6 nolu kararın yönetim kurulu üyesi Esra Acar'a TTK'nın 395 ve 396. maddelerinde sayılan izinlerin verilmesine ilişkin kısmının yokluk sebebiyle iptaline, 6 nolu kararın yönetim kurulu üyesi Sitare Leyla Acar'la ilgili kısmının iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur....

          - K A R A R - Davacı vekili, 09/03/2009 tarihli vazife tanzimine ilişkin yönetim kurulu kararının toplantı nisabı sağlanmadan ve Anasözleşmeye göre istifa etmiş sayılan üyelerden oluşan yönetim kurulu tarafından alındığını ileri sürerek anılan kararın mutlak butlanla sakat olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu kararın hem istifa etmiş sayılan üyelerden oluşan yönetim kurulu tarafından alınmış olması hemde toplantı nisabı sağlanamamış olması nedeniyle yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, kooperatif yönetim kurulu kararının mutlak butlanla sakat olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

            Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava konusu yönetim kurulu kararını alan yönetim kurulunun oluşumunda hukuka aykırılığın bulunmadığı, şirket ana sözleşmesi uyarınca alınan yönetim kurulu kararının geçerli olduğu, ancak bu kararın dış dünyada hüküm ifade edebilmesi için ana sözleşme uyarınca B grubu hisse sahiplerince seçilen en az bir yönetici tarafından imzalanmasının gerektiği, genel müdürün yetkilerinin değişimine dair kararın TTK'nın 390. maddesine ve ana sözleşmenin 8/a maddesine aykırılık teşkil ettiği, ancak Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce verilen ret kararının gerekçesinin somut olaya uygun olmadığı, bu gerekçeyle tescil talebinin reddinin hukuka aykırı olduğu, kararın en azından tescil edilebilecek kısımlarının tescil edilebileceği gerekçesiyle ...'nün 15.01.2013 tarih 35 sayılı ret kararının iptali ile 10.01.2013 tarih 2013/5 sayılı yönetim kurulu kararının davalı tarafından geçici tescilinin yapılmasına karar verilmiştir....

              Davacı tarafça yönetim kurulunun, Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan kararı geçersiz sayması, iptali ve/veya geri almasının mümkün olmadığı, genel kurulca alınmış bir kararın ancak genel kurul kararıyla ortadan kaldırılabileceği belirtilerek, davacının üyelikten çıkarılmasına ilişkin 25/10/2016 tarihli yönetim kurulu kararı ve bu karara binaen yapılan 20/11/2016 tarihli olağanüstü genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiş ise de; 25/10/2016 tarihli yönetim kurulu kararında, TMK'nın 82. maddesi dikkate alınarak, 17/04/2016 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında davacı ve eşinin oy kullanması nedeniyle olağanüstü genel kurulun tekrarına karar verildiği, dolayısıyla söz konusu yönetim kurulu kararında, asıl dosyada dava konusu edilen 17/04/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararın iptali yönünde bir karar bulunmadığı, davalı Dernek Tüzüğünün 7/2....

              Vergi Mahkemesi ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; uyuşmazlığın, eski yönetim kurulu tarafından 14.7.1992 tarihinde verilen beyannamenin geçersiz olup olmadığına ve ihtilaflı dönemde mükerrer vergileme bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 61 inci maddesi uyarınca davacı kooperatifin 30.6.1992 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yeni yönetim kurulu üyelerinin seçiminin yapıldığı, eski yönetim kurulu başkanınca, 14.7.1992 tarihli muhtasar beyanname ile 1992 Haziran dönemi için Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamına giren inşaat ve onarma işleri nedeniyle yapılan kesintiler ile aynı dönem için ücret ödemeleri nedeniyle yapılan kesintilerin beyan edildiği, daha sonra yeni yönetim kurulu tarafından aynı dönem için ücret ödemelerine ilişkin 20.7.1992 tarihli ikinci bir beyanname verildiği, bu durumda, ücret ödemeleri nedeniyle iki, inşaat ve onarma işleri nedeniyle de bir beyanname...

                Bu nedenle, Yönetim Kurulu Kararının iptaline yönelik bu davanın 4688 sayılı Kanununun 10.maddesine dayalı olağanüstü genel kurul talebinin reddine ilişkin Yönetim Kurulu Kararının iptali, işten el çektirme ve kayyım tayini davası olarak nitelendirilmesi ve görülmesi gerekir. Aynı Yönetim Kurulunun verdiği çok sayıda kararın mahkemelerce iptal edilmesi ve Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği dikkate alındığında iptal ile birlikte Yönetim Kurulunun işten el çektirilmesine ve kayyım tayinine karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle kararın bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılamıyorum.27.09.2013...

                  UYAP Entegrasyonu