Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarı, ortak çocuk Berk’in velâyetinin düzenlenmesi ve kişisel ilişki yönünden, davalı erkek tarafından ise kadının davasının ve ferilerinin kabulü, ortak çocuk Beray’ın velâyeti ve ortak çocuk Berk için tedbir ve iştirak nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; kabul edilen davanın tümü ve tazminatların miktarına yönelik olarak, davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla velayeti kendisine tevdi edilen ortak çocuk ... yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesi ile ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle velayeti davacı babaya tevdi edilen tarafların ortak çocuğu 23.11.1998 doğumlu ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/738 Esas KARAR NO : 2023/151 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 15/08/2022 KARAR TARİHİ : 28/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1-İşlemden kaldırıldığı 10/11/2022 tarihten itibaren yasal süresi içerisinde yenilenmeyen iş bu davanın HMK 150. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 5-Bakiye...
K A R A R Davacı, emlakçı olan davalı ile dava dışı ....’ın arsasının satışı konusunda şifahi olarak anlaştıklarını, arsa bedeline mahsup olmak ve arsa sahibine verilmek üzere 2005 yılı Temmuz ayında değişik tarihlerde toplam 20.000-YTL’yi davalıya verdiğini, ancak davalının kendisini sürekli oyalayarak arsa sahibi ile görüştürmediğini, kendi çabası ile ulaştığı Arsa sahibiyle ortak bina yapımı için sözleşme imzaladıklarını, bir süre sonra sözleşemeden vazgeçtiklerini, satış parasına mahsuben verilen ve satış gerçekleşmediği için haksız yere alınmış olan 20.000-YTL’nin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir....
a 300.000,00 TL ödeyeceğinin belirtildiği 08.12.2009 ve 13.01.2010 tarihli protokollerin ise davacı şirket adına davacı ... ile davalı arasında yapıldığı, anılan bu sözleşmelerde, ortak yapılan işin zararla sonuçlandığı belirtilerek , toplamda davalıya 400.000,00 TL paranın ödendiği, kalan borcun ödeme tarihlerine göre 250.000,00 ya da 300.000,00 TL olduğu, borç tamamen ödenirse dava konusu taşınmazın davacı ...'a iade edileceği ve bu sürede kira bedeli istenmeyeceği, 2010 yılı sonuna kadar ödeme yapılmazsa taşınmazın davalı üzerinde kalacağının kararlaştırıldığı kayden sabittir. Toplanılan deliller ve dosya kapsamı ile, davacı ...'...
Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iadede direnmelerine neden olacaktır. Ancak, burada denkleştirme yapılırken iade alacaklısının geçersiz sözleşmenin ifa edilmeyeceğini öğrendiği tarihe göre iade kapsamı belirlenmelidir.Dosya kapsamından; davalılardan ...'nin, ortak muristen kendisine intikal eden 23/40 hissesini 07.08.1963 tarihli senet ile davacıların ortak murisi ...'ya 600,000.000 TL bedelle sattığı, tarafların ortak murisi ...'dan kızı ...'ya intikal eden hissenin de, ...'nın ölümünden sonra eşi ... tarafından kendisine asaleten çocuklarına velayeten 24.12.1962 tarihli senet ile davacıların ortak murisi...'...
Söz konusu inceleme kapsamında, davacının, bir misafirin bıraktığı 100 dolar tutarındaki bahşişi bahsi geçen ortak kutuya atmadığı ve zimmetine geçirdiği tutanak ve kamera kayıtları mukabilinde tespit edilmiştir. Davacının da bildiği üzere, işletmelerde misafirler tarafından verilen bahşişler ortak kutuya bırakılmaktadır. Davacının çalışmakta olduğu işyerindeki çalışma arkadaşlarından edinilen bilgi kapsamında, müşteriler tarafından çalışanlara verilen hediye niteliğindeki her türlü bağışlamanın ortak kutusu bulunduğu davacının da malumudur. Kaldı ki müşteri tarafından anılan günde aynı tutar diğer çalışma arkadaşlarına da verilmiş, ancak kendisi bu tutarı ortak bahşiş kutusuna atmamıştır....
KARAR Davacı, davalı annesi ile birlikte bir bankanın şubesinde iki ayrı ortak hesap açtırdıklarını, davalının her iki hesaptaki paraları çekerek hesapları kapattığını, hesapların ortak olup eşit hisse paydaş olduklarını belirterek hissesine düşen 39.766 TL’nin hesaplardan çekildiği günden işleyen yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, kendisinin yurt dışında olup biriktirdiği parayı adına açtırdığı hesaplara yatırdığını, paranın rahat kullanılması açısından davacı oğlunu ve diğer dava dışı oğlunu hesaplara dahil ederek müşterek hesaptan para çekilmesini sağladığını, davacının çalışıp kazandığı bir para olmadığını, söz konusu hesaplardaki paranın tümünün kendine ait olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Grubu tarafından 1990 yılından itibaren Almanya başta olmak üzere birçok ülkede iade garantisi verilerek binlerce kişiden mevduat toplandığını, müvekkilinin 17.726 DM ödediğini, parasını her istediği anda alabileceği garantisinin verildiğini, müvekkiline herhangi bir faiz ve ana para ödemesi yapılmadığını ve paranın geri ödenmediğini ileri sürerek ortak olmadığının tespitini ve yatırdığı paranın faizi ile tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süreden davanın reddi gerektiğini, şirkete sermaye olarak verilen paranın geri istenemeyeceğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Mahkemece Verilen Karar Mahkemenin 26.07.2018 tarihli ve 2017/164 E., 2018/618 K. sayılı kararıyla davalılardan ... İhtiyaç A.Ş. yönünden davanın husumet nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar ......
HUMK.nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1090 YTL'yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2- Ortak yerlere elatmanın önlenmesi, projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi ve kal istemli dava yönünden temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....