KARŞI OY (XX): Dosyanın incelenmesinden; davacı lehine turizm tesisi yapılmak üzere tesis edilen kesin tahsisin Mahkemece iptalinin ardından davacı tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesince taşınmazda yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan 15/09/2020 tarihli bilirkişi raporu davalı idareye sunularak kesin tahsisin ihyasına karar verilmesinin istendiği, bu istemin kesin tahsisin iptali işlemine karşı açılan davada Mahkemece davanın reddi yolunda verilen kararın Danıştay tarafından onanarak kesinleştiğinden bahisle reddedildiği anlaşılmaktadır....
II. ve III etap uygulamaların dava konusu parseli kapsamadığı, 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi ve 2981 Sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan imar şuyulandırma işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edilmedikçe imarla alınan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği gibi bu konuda açılan tapu iptali ve tescil davalarının dinlenme imkanı bulunmadığı, her ne kadar .. Büyükşehir Belediyesinin yaptığı imar uygulaması idari yargıda iptal edilmişse de . Belediyesinin çekişme konusu taşınmazla ilgili yaptığı imar işleminin iptal edilmediği ve halen ayakta olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve uygulamanın hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemeyeceği gibi, yapılan değerlendirme ve irdeleme de isabetsizdir. Bilindiği üzere; imar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır....
Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 19.12.2017 tarihli ve 2011/64 Esas 2017/174 Karar sayılı kararıyla; tapu kaydının idari yoldan düzeltildiği, davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. 4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur. 5. Temyiz Nedenleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacının 4071 sayılı Yasa'dan yararlanma hakkı olmadığı halde bu yasadan yararlandığını, bu durumun imar uygulaması sırasında fark edildiğini, bekletici mesele yapılan davanın kabul edildiğini, kesinleşmesinin beklenmediğini, davacının hakkını kötüye kullandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2....
sayılı kararda; belediyelere ait taşınmazların belediye meclisi kararı ile spor kulüplerine tahsisine imkan bulunmadığından tahsisin kaldırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; bununla birlikte, davacıya ait işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilmesine gerekçe olarak gösterilen asıl kira sözleşmesine esas tahsisin iptali ve bu tahsis ve sözleşmeye dayanılarak yapılan alt kira sözleşmesinin de hükümsüz hale geldiği hususunun, doğrudan işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptaline gerekçe olamayacağından işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptaline ilişkin işlemde ve bu işlemin sonucu olarak gerçekleştirilen mühürleme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçeleriyle; dava konusu işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali ile mühürleme işleminin iptaline ve dava konusu tahsisin iptaline yönelik işlem yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, 1222 parsel sayılı taşınmazı da içerisine alacak şekilde yapılan mevzii imar planı sonucu olaşan 1617 imar parselinin dayanağını teşkil eden imar işleminin valilikçe onaylanmaması nedeniyle geçerli bir idari işleme dayanılmaksızın yapılan tescilin yolsuz tescil durumunda da olacağından çekişme konusu 1222 parsel sayılı taşınmazdan 1617 parsele giden 76m²'lik kısmın da yolsuz tescil durumda olup, iptali gerektiği gözetilerek bu kısma ilişkin davanın kabulü doğru olduğu gibi, 1617 parselin diğer paydaşlarının da her zaman dava açarak tapunun iptalini sağlamalarının mümkün bulunduğu gözetilerek doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince ... Tapu Sicil Müdürlüğü'nün de yasal hasım olarak davada yer almasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, İmar Yasasının 18. maddesi uyarınca uygulama yapılarak 12685 ada 3 parsel, cephesindeki park alanı ve yol ile 12692 ada 2 parselin birleştirilerek 13017 ada 1 parselin oluşturulduğunu, 13017 ada 1 sayılı imar parselinin yeniden imara tabi tutularak 432 m2’lik yol ile birleştirilip 13017 ada 2 sayılı parselin meydana geldiğini, imar uygulamalarının iptali için idari yargıda dava açıldığını, parktan ve yoldan alınan yerlerin Hazineye ait olması gerektiğini ileri sürerek tapu iptali ve imar öncesi eski hale dönüştürülmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın tescilini sağlayan imar uygulamasına ilişkin idari işlemlerin ayakta olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
Ayrıca tevhit kararına ilişkin idari işlemin iptal edilmediği bu nedenle hukuken geçerli olduğu dolayısıyla oluşan sicil kaydının yolsuz tescil olduğundan söz edilemeyeceği açıktır. Aşağıdaki Yargıtay içtihadı da bu yöndedir. "...Bilindiği üzere, idari işlemin, idari yargı yerinden veya idare tarafında iptali halinde sicil kayıtlarının dayanağının kalmayacağı, kaydın yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda da kadastral parsele dönüleceğinde kuşku yoktur. Hal böyle olunca, 1150 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden tescilin dayanağını teşkil eden idari işlem iptal edilmiş olup, tescilin yolsuz hale geldiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..." (Yargıtay 1....
nun 23.06.2010 gün 2010/8-283-340 sayılı kararında "imarın dayanağı olan kadastral çapta davacının hakkının bulunması ve usulüne uygun olarak imar işleminin tebliğine rağmen idari yargıda imar işleminin iptali için idari yargıda dava açılmışsa, artık adli yargıda kadastral çaptaki hakka dayanılarak iptal-tescil davası açılamayacağına, şayet davacının imarın dayanağı olan kadastral parselde imara yansıtılabilecek bir hakkı bulunmuyorsa, davacının bu hakkının varlığı imar işleminden sonra hukuken saptanmış veya imardan önce saptandığı halde imar tapusuna yansıtılmamış ise bu hakkın imara yansıtılması için idari yargıdan imarın iptaline gerek olmadığına, çünkü bu halde imara bir itiraz olmayıp, imar sırasında davalı adına eski kadastro çapına göre belirlenen mülkiyet hakkının iptali istendiğinden, davanın adli yargıda görülmesi gerektiği" kabul edilmiştir....
adına, geri kalan bölümün de 912 parsel olarak Hazine adına tescil edilmesi üzerine, 887 parsel üzerindeki tahsisin kaldırıldığı, 912 parselin 485.660 m2 olarak Orman Genel Müdürlüğüne yeşil kuşak projesi içerisinde ağaçlandırılmak üzere yeniden tahsis edildiği, daha sonra 912 parselin Ankara Asliye 22.Hukuk Mahkemesinin 14.05.1991 tarih ve 1990/207-340 sayılı tescil kararı ile ikiye ifraz edildiği, 927 parsel sayılı taşınmazın 39.835 m2 olarak Mahzer ... ve arkadaşları adına tescil edildiği geri kalan bölümün 926 parsel olarak Hazine adına tescil edilmesi üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğünce 18.06.1996 tarihinde 912 parsele ilişkin Orman Genel Müdürlüğüne olan tahsisin kaldırıldığı, 926 parselin 445.825 m2 olarak Orman Genel Müdürlüğüne yeşil kuşak projesi adı altında ağaçlandırılmak üzere yeniden tahsis edildiğinin anlaşıldığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğünün görevlerini gösteren 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin, 13. maddesinin...
Hukuk Dairesinin 27.12.2012 tarihli ve 2012/8270-15964 EK sayılı bozma ilamına uyularak tapu kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek tapu kayıtlarının dayanaksız hale geldiği ve kaydın yolsuz tescil durumuna düştüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ile davalılardan davalı ..., ... ve ... vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile tapu sicili dayanaksız kalarak yolsuz tescil durumuna düşecektir. Dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekir....