ın mirasçıları davacıların kendilerine miras olarak intikal eden taşınmaz kaydında mevcut ipotek kaydının kaldırılmasını talep etme anlamında alacak haklarının doğduğunu, bi nedenlerle, açılan davanın kabulüne, halen Antalya Ticaret Sicilinde Tasfiye ve Terkin edilmiş olarak görülen ... Şti. (vergi no:...)'nin ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere TTK 547 md uyarınca geçici olarak ihyasına, ek tasfiye işlemi olarak "... İli, ... İlçe, ... Mah. ... ada, ... parselde kayıtlı ... nolu ... bölüm(daire) kayıtları üzerine ... Şti. (vergi no:...) lehine ... gün ve ... yevmiye numarası ile konulan ... TL.(... TL)lik 1.dereceden tesis edilen ipoteğin Fekkine/Kaldırılması" işlemlerinin yerine getirilmesine, şirketin son tasfiye memuru olan ... TC kimlik numaralı ...'ın ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere şirket tasfiye memuru olarak atanmasına/görevlendirilmesine, keyfiyetin ticaret sicili gazetesinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. " şeklindeki ilamı dikkate alınarak mahallinde keşif icra edilmiş,icra edilen keşfe müteakip düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazda konulan kanuni ipoteğin değerinin 23.170,00- TL olarak belirlendiği, yapılan işlemle davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığının anlaşıldığı, bu nedenle dava konusu olan İzmir İli, Bayraklı İlçesi, Bayraklı Mahallesi 31556 ada, 7 parselde davacı T1 lehine tesis edilen 3.500,00- ETL bedelli ipotek miktarının 23.170,00- TL'ye çıkarılmasına, 23.170,00- TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ipotek bedeli ödendiğinde İzmir İli, Bayraklı İlçesi, Bayraklı Mahallesi 31556 Ada, 7 Parselde davacı T1 lehine 3.500,00- ETL bedelli 05/03/1986 tarihinde 1205 yevmiye numarası ile tesis edilen ipoteğin terkinine..." şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir...
Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir. O halde; bütün bu açıklamalar doğrultusunda, davanın reddine," şeklinde hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya içersinde yer alan ipotek akit tablosundan görüleceği üzere dava konusu fekki talep edilen ipoteğin; borçtan şahsen sorumlu olmayan, lehine ipotek verilen şirket (... İnşaat) ile ipotek alacaklısı şirket (davalı ......
T.A.Ş lehine ipotek verildiğini, davalı adına yapılan tescil yolsuz tescil olduğu için buna bağlı olarak davalı ... tarafından diğer davalı ... lehine verilen ipoteğin de kaldırılmasına (fekkine) karar verilmesini, yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı ......
Bu dosyada ipoteğin terkinine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğuna dair mahkemenin karar verdiği ve buna göre de ipoteğin terkin edildiğine dair Belediye Encümeni'nin karar aldığına ilişkin iddialar mevcut olup bu dosya ve belediye yazılarının getirtilmesi gerekir. İdare Mahkemesindeki karardan sonra taşınmazın kadastral parsele dönüşüp dönüşmediğinin ve üzerinde halen ipotek mevcut olup olmadığının Tapu Müdürlüğü ve Belediyeden sorularak durumun netleştirilmesi gereklidir . Kabule göre ise dava konusu ipotek imar ipoteği olmakla ve kanuni ipotek olmakla yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesi hatalıdır. Mahkeme tarafından son tapu kayıtları getirtilerek, taşınmazın kadastral parsele dönüşüp dönüşmediği, taşınmaz üzerinde halen ipoteğin mevcut olup olmadığı Tapu Müdürlüğü ve Belediyeden sorulmalıdır. Ayrıca ipotek bedeli depo ettirilmeden ipoteğin terkinine karar verilmesi de hatalı niteliktedir....
Her ne kadar tapuya güven ilkesi gereği, ipotek bedelinin tapuda belirtilen miktarla sınırlı kalınacağı kabul edilsede davaya konu ipotek tarafların serbest iradeleriyle değil aksine devlet eliyle kanundan kaynaklanan zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilmiş olduğu için Yargıtay kanuni ipotek bedelinin, taşınmazın dava tarihindeki değerine göre hesaplanarak ipoteğin kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.(EK-4) Yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere; yerel mahkemenin kararının onanması halinde, müvekkil davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin dava sonunda davacı tarafa yükletilmesine, İstinaf incelemesinin DURUŞMALI olarak yapılmasına, Dava konusu edilen kanuni ipoteğin değerinin bilirkişi ve keşif incelemesi sonucu yeniden hesaplanmak üzere bozulmasına ya da ipotek bedelinin güncellenmesi davası açmak için tarafımıza süre verilmesine, İzmir 15....
Her ne kadar tapuya güven ilkesi gereği, ipotek bedelinin tapuda belirtilen miktarla sınırlı kalınacağı kabul edilsede davaya konu ipotek tarafların serbest iradeleriyle değil aksine devlet eliyle kanundan kaynaklanan zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilmiş olduğu için Yargıtay kanuni ipotek bedelinin, taşınmazın dava tarihindeki değerine göre hesaplanarak ipoteğin kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.(EK-4) Yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere; yerel mahkemenin kararının onanması halinde, müvekkil davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin dava sonunda davacı tarafa yükletilmesine, İstinaf incelemesinin DURUŞMALI olarak yapılmasına, Dava konusu edilen kanuni ipoteğin değerinin bilirkişi ve keşif incelemesi sonucu yeniden hesaplanmak üzere bozulmasına ya da ipotek bedelinin güncellenmesi davası açmak için tarafımıza süre verilmesine, İzmir 15....
Dava, kanuni ipoteğin paraya çevrilmesi talebinden ibarettir. "...Davalı yararına 13.01.1989 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek 230.000,00 ETL bedellidir İpoteğin imar uygulaması nedeniyle davalının malik olduğu taşınmazdan bir miktarının davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir .Bu nedenle imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek ,kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir .Zira kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir..." (Yargıtay Kapatılan 14. Hukuk Dairesi'nin 26.10.2021 tarihli 2021/516 Esas, 2021/2339 Karar sayılı içtihadından alınmıştır.)....
İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanaksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalıların hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalıların, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....