WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....

    Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez.TMK'nun 169. maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Boşanma davası içerisinde TMK'nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar....

    Ancak ilk incelemede bu hususun gözden kaçtığı ve hükmün tamamının onandığı anlaşılmakla, davacı- davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi- manevi tazminatla ilgili onama kararına ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin l4.12.2015 tarih 2015/7456 esas 2015/23903 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası ile maddi- manevi tazminat yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple yoksulluk nafakası, maddi- manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      O halde, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 31.05.2017(Çrş.)...

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/859 esas-2008/216 karar sayılı ilamı ile boşanmaya karar verilmesine rağmen yoksulluk nafakasına karar verilmediği ileri sürülerek aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası istenilmiştir. Mahkemece, boşanma davasında tedbir ve yoksulluk nafakası talep edildiği; tedbir nafakası yönünden davanın kısmen kabulüne “fazlaya dair istemlerin ise reddine” kararı verilmekle dolaylı olarak yoksulluk nafakasının reddine karar verildiği ve bu hükmün kesinleştiği gerekçesi ile davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HUMK. 388 ve 389 maddelerinde mahkeme kararının taşıması gereken hususlar gösterilmiş olup, verilen kararla taraflara bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüt yaratmayacak şekilde açık yazılmalı aynı açıklık red edilen taleplerin neler olduğuda açıkca belirtilmelidir....

          Bölge adliye mahkemesinin esastan redde ilişkin hükmü taraflara tebliğ edilmiş ve bu hüküm yasal süresi içerisinde yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmayan davalı erkek tarafından münhasıran yoksulluk nafakasına yönelik temyiz temyiz edilmiştir. Davalı erkek, 15.03.2018 tarihli ilk derece mahkemesi kararını yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmediğinden; kararda yazılı boşanmanın fer'ileri kapsamında kurulan yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm davalı erkek yönünden kesinleşmiştir. Anlatılan nedenlerle davalı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple davalı erkeğin bölge adliye mahkemesi kararına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.05.2019 (Pzt.)...

            ve aylık 300 TL yoksulluk nafakası ile 15.000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, kadının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir....

              Ancak bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.9.2021 tarih, 2021/7055 Esas ve 2021/6728 Karar sayılı onama-bozma kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 2-b bendinin kaldırılmasına, mahkemece taraf ve tanık beyanları da dikkate alınarak kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediğinin kesin olarak belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiş, bu sebeple hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir....

                Ayrıca madde metninden de anlaşılacağı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki maddede açıkça belirtildiği gibi kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk T./Ateş D: Türk Medeni Hukuku, Aile Hukuku, İkinci Cilt, Ocak 2019, s. 302). 15. Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası davasınn mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ......

                    UYAP Entegrasyonu