İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından yoksulluk nafakasının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir....
TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, davalı erkek tarafından tüm yönlerden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Bu nedenle tarafların elde ettikleri gelirin miktarı karar tarihi itibariyle tekrar araştırılıp, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakası almaya engel teşkil etmeyeceği (YHGK 2009/3-165-186) hususlarının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.03.2021 (Çar.)...
Kadının dilekçelerin teatisi aşamasında sunduğu dilekçelerinde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından, yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken, aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte açıklanan nedenle bölge adliye mahkemesi hükmünün KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2021 (Pzt.)...
Bilahare davaların birleştirilmesinden sonra, kadının davası yönünden 27.9.2012 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında da, yoksulluk nafakası miktarını aylık 500 TL. olarak açıklamıştır. Bu halde, yoksulluk nafakası konusunda, süresinde yapılmış bir istek mevcuttur. O halde, davalı-davacı (nın) yoksulluk nafakası talebinin esası hakkında, toplanan deliller çerçevesinde olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, süresinde istenmediği gerekçesiyle hüküm tesis edilmemesi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir....
Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davacı-davalı erkeğin karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 23.10.2017 tarih 2016/6277 esas 2017/11501 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden, kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece verilen karar tedbir - yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm dışında taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; kadın için yargılama sırasında takdir edilen tedbir nafakası miktarının makul olduğu anlaşıldığından kadın vekilinin kadın için takdir edilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
Boşanma davası sırasında talep edilen yoksulluk nafakası, boşanmanın fer’î niteliğinde olduğu için boşanmanın gerçekleşmesi şarttır. 18. Dolayısıyla yoksulluk nafakasının talep edilebilmesi için boşanma olgusunun gerçekleşmesi arandığından, yoksulluğun doğup doğmayacağı da boşanmanın gerçekleşeceği dönem itibariyle incelenmelidir. Zira yoksulluk nafakası, boşanmanın kesinleştiği tarihten sonraki dönem için geçerlidir. Diğer bir ifadeyle yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte hüküm ifade edeceğinden, talepte bulunan eşin, boşanma hâlinde yoksulluğa düşmüş veya düşecek olması gerekir. Aksi takdirde, yeterli ve sürekli geliri olan eş yararına yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilemez. Zira yoksulluk nafakasının amacı, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan ve boşanmada daha fazla kusuru bulunmayan eşin, asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasıdır....
Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, tarafların boşanmalarına, kadın lehine 10.000 TL maddi tazminata, kadının manevi tazminat talebinin reddine, kadının düzenli ve sabit gelirinin bulunduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 02.12.2015 gün, 2015/8208 esas ve 2015/23096 sayılı kararı ile kadının hizmet dökümü cetveline göre 24.03.2014 tarihinde işten çıktığının anlaşıldığı, mahkemece kadının çalışıp çalışmadığı, işten ayrıldı ise işten ayrılma nedeninin araştırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle davacı kadın lehine yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, diğer temyiz itirazları ise yerinde görülmeyip hüküm kısmen onanmıştır....