Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde senedin kambiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya, borca, faiz ve ferileri ile ödeme emrine itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair itiraz ve şikayetlerin yanında ciro silsilesinde kopukluk olduğu, senedin tanzim ve vade tarihlerinde tahrifat olduğu ve kambiyo vasfına haiz olmadığı, faiz ve ferilere itiraz ile kanuna aykırı olarak vekil adına ödeme emri çıkartılmış olması sebebiyle ödeme emrine yönelik de şikayette bulunulduğu halde, mahkemece bu hususlarda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır....

, alacağın dayanak belgesinin ödeme emrine eklenmemesinin yasaya aykırı olduğunu, icra takibinin Kaş İcra Müdürlüğünde başlatılması gerekirken yetkisiz Senirkent İcra Müdürlüğünde başlatılmasının da yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrine takip dayanağı belgenin eklenmemesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğundan ödeme emrinin iptaline, icra takibinin yetkisiz yerde başlatılmış olması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

BORCA İTİRAZKISMİ İTİRAZKİRA ALACAĞI NEDENİYLE TAHLİYE 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 62 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 63 ] "İçtihat Metni" İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Ancak davalının, haksız şekilde takibe, takip konusu borca, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itirazında dahi borca tamamen itiraz etmemiş borç rakamı ve ödeme tarihleri üstünde ihtilafların mevcut olduğunu belirttiğini, haciz mahallinde hazır bulunan şirket müdürü ... ... ... ve diğer şirket müdürü ... telefonda görüşmüş borcun şuan ödenmeyeceğini belirttiklerini, şirketi münferiden temsile yetkili ... ... ... teminatın iadesine muvafakat verdiğini, bu hususların haciz tutanağında sabit olduğunu, Davacı ile davalı arasında mal alım-satımından kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğunu, davacının mezkur ticari ilişkiden kaynaklı edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, buna ilişkin faturalar tanzim edilmiş ve teslim edildiğini, davalının işbu fatura bedellerine konu borcu davacıya ödeyeceğini söylemişse de, borcunu ödemediğini, ilerleyen süreçte taraflar arasında borca ilişkin hesap mutabakatı yapıldığını ileri sürerek Davalı–borçlunun...

      Borçlunun, borçlu olmadığını veya (alacağın müeccel olduğu, şarta bağlı olduğu gibi bir nedenle) alacaklının takip yapma yetkisi bulunmadığını icra dairesine bildirmesine, ödeme emrine itiraz denir (İİK m. 62-66). Borçlu, yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmekle, ödeme emrine (ve icra takibine) karşı koyar (takibi durdurur) (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 222). 15. Somut olayda icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekilinin takip talebinde borçlunun ...Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti., vergi kimlik numarasının 5650046678, adresinin .... İzmit/...gösterildiği, takip talebine uygun düzenlenen örnek (7) nolu ödeme emrinde borçlunun ...Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd....

        Mahkemece, icra dosyasında ödeme emrinin borçluya 22.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz eden borçlu vekilinin icra dosyasında 25.11.2012 tarihinde işlem yapıp, 23.11.2013 günü itirazda bulunduğu, böylece borçlunun en geç 25.11.2012 tarihinde ihtiyati haczi öğrendiği, anacak itirazını (7) günlük yasal süreden sonra yaptığı gerekçesiyle itirazın süre yönünden reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 265/1.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz süresi (7) gündür. İhtiyati haciz borçlunun huzurunda uygulanmışsa bu tarihten, borçlunun yokluğunda uygulanmışsa haciz tutanağının tebliğinden itibaren (7) günlük süre işlemeye başlar. Somut olayda ödeme emrine ihtiyati haciz tutanağı eklenmediğinden borçlunun borca itiraz edip, icra dosyasına dilekçe sunması tek başına ihtiyati haczi öğrendiğini göstermez....

          -TL'sini 18.05.2021 tarihinde, 15.000.TL'sini ise 25.05.2021 tarihinde müvekkilin banka hesabına ödendiğini, ödeme sonrasında davalı vekili tarafından sunulan 26.05.2021 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine ve borcun tamamına itiraz edildiğini, yetkiye ve borca yönelik itirazının kaldırılması için itirazın kaldırılması davası açıldığını, mahkeme tarafından yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddi kararının HMK'nın 10....

          nun 62/1.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra Müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, bir hukuki sonuç doğurmayacağından yetkiye ve borca itirazında bu nedenle reddine..." şeklinde belirtildiği üzere davacı tarafından ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini bildirmiş ise de davacı borçlu hakkında yapılan ilamsız icra takibinde İİK.'nun 62/1.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden yahut ödeme emrini öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne itirazda bulunmadığı, ilamsız icra takibinde mahkememize yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı" gerekçesi ile, "1- Şikayetin REDDİNE, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen karara itiraz ettiğini beyan etmiştir....

          İcra Dairesi 2020/2604 Esas numaralı dosya ile ilamsız takip yaptıklarını, 29/06/2020 tarihinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 60. maddesinde ve borçluya gönderilen ödeme emrinde de belirtildiği üzere ilgili ödeme emrine bir itirazı varsa 7 günlük bir itiraz süresi tanındığını, borçluya karşı ilgili itiraz sürelerinin bildirildiğini, yine ilgili itiraz süreleri içinde bir başvurusu olmadığını, ödeme emrinin 29/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz süresinin 06/07/2020 tarihinde dolduğunu, icra dosyasının kesinleştiğini, 03/07/2020 tarihinde havale edilen, kimin tarafından verildiği belli olmayan, kimlik tespiti yapılmamış ve imzasız olarak verilmiş bir borca itiraz talebi evrakının, gerekli özen gösterilip kimin tarafından verildiği tespit edilmeden ve imzası alınmadan dosyaya kaydedildiğini, 06/07/2020 tarihinde ilgili icra dosyasında kimin tarafından verildiği belli olan, imzalı ve kimlik tespiti yapılmış bir borca itiraz dilekçesi olmaması...

          Maddesi uyarınca ilan edilen ödeme emrindeki bilgilerin takibin niteliğine göre örnek 10 ödeme emrindeki bilgileri içermesi gerekirken örnek 7 ödeme emrindeki bilgilerin içerdiği, itiraz süresinin ve itiraz mercinin hatalı gösterildiği, ödeme emrine ilişkin ilamda belirtilen toplam 22 günlük itiraz süresi göz önünde bulundurulduğunda davacı-borçlunun 21/01/2022 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin kabulünün hak ihlali sonucunu doğuracağını ve mağduriyete sebebiyet vereceği tartışmasızdır. O halde ilk derece mahkemesince davalının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu