Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kartı verildiğini, ancak davalının kart borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının takibe itirazdan (1) yıl geçtikten sonra açıldığı için davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davanın devamı sırasında davacı banka alacağını ... Varlık Yönetim AŞ’ye devretmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı bankaca davalı aleyhine takibe geçildiği, davalının süresi içinde 28.10.2005 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin 31.10.2005 tarihinde durdurulmasına karar verildiği davacının itirazın iptali davasını yasal (1) yıllık süre geçtikten sonra 30.10.2006 tarihinde açtığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm temlik alacaklısı davacı şirket vekilince temyiz edilmiştir....

    -TL. bedelli senetten dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, davalı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili takibe sehven itiraz edildiğini, müvekkilinin davacıya borcu bulunduğunu, takip konusu borcu ödemelerinin mümkün olmadığını, depo emri tebliğine gerek bulunmadığını belirtmiştir. Mahkemece davalının takip konusu borcu kabul ettiği, borcu ödemeyeceğini beyan ettiği, bu nedenle depo emri çıkarılmadığı gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiş, karar ... İç Giyim Ltd.Şti. ve Aziz Yüksel tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe geçilmiş, davalı takibe süresinde itiraz etmiştir....

      Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılmış olan takibe taraflarınca itiraz edildiğini, yargılamanın sürdüğünü, takip yolu değiştirilerek bu sefer de kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe geçilerek müvekkillerine gönderilen ödeme emrine hali hazırda ortada icra takibine yapılmış bir itiraz varken, tekrardan bir daha itiraz etmelerine neden gerek olduğunun anlaşılamadığını, bu durumun ne usul ekonomisine ne de ilk başta takibe yapılmış olan itirazlarıyla bağdaşmadığını, bir takibe itiraz edildikten sonra takip yolu değiştiğinde hali hazırda itiraz etmiş oldukları icra takibine yekün olarak itiraz etmelerinin hukuken bir anlamı kalmadığını, aynı takip üzerinden hakkını deneyen alacaklının takip yolunu değiştirerek adeta kendine yeni bir hak sağladığını, Yargıtay 12....

      Davalı borçlu ... itiraz dilekçesinde, dosya alacaklısına borcu bulunmadığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira ilişkisine ve borç miktarına karşı çıkmamış, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK.nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Ancak davacı tarafça diğer davalı borçlu ...’in takibe itiraz etmediği ve borcu da ödemediği bildirilerek yalnızca kiralanandan tahliyesi istenilmiş, mahkemece, her iki borçlunun takibe itiraz etmesine rağmen, alacaklı vekilinin açtığı dava ile davalı borçlu ...'in sadece temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istediği, tahliye talep etme şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden açılan davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir....

        Davalı süresinde icra dairesine verdiği dilekçe ile takibe konu dönemde kira parasının 5.000.-TL olduğunu bu miktarı ödemek istemesine rağmen alacaklının fahiş kira bedeli istemesi nedeniyle ödemeyi kabul etmediğini, kabul ettiği 5.000.-TL'yi ödemeye hazır olduğunu belirterek takibe kısmen itiraz etmiştir. Davacı vekili 13.3.2009 tarihinde icra mahkemesine başvurarak davalı borçlunun kabul ettiği 5.000.-TL'yi ödemediğini ve itiraz ettiğini ileri sürerek borçlunun takibe vaki itirazının kabul edilen 5.000.-TL üzerinden kaldırılmasıyla taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu takibe itirazında takibe konu dönemde kira parasının 5.000.-TL olduğunu bu kısmı kabul ettiğini ve ödemeye hazır olduğunu açıkça belirtmiştir. Bu kısma yapılan herhangi bir itiraz bulunmamaktadır. Bu kısımla ilgili takip kesinleştiğinden ve itiraz bulunmadığından itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yarar bulunmamaktadır....

          İcra Müdürlüğünün 2020/7502 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında yer alan vekaletnamelerde borçlular vekiline takipte borca ve yetkiye itiraz hususunda açıkça yetki verilmediğini, takibe itiraz tarihinde reşit olan borçlu T4 ait vekaletnamenin daha önce bu kişinin anne ve babası tarafından velayeten verilmiş vekaletname olması nedeniyle itiraz tarihinde adı geçen borçlu yönünden geçerliliğinin bulunmadığını, borçlu T7 ödeme emri tebliğ edilmeden önce bu kişi adına vekaleten takibe itiraz edildiğini ancak ödeme emri tebliğinden itibaren yasıl süresi içinde takibe itiraz edilmediğini, bu nedenlerle takibin devamına karar verilmesi taleplerinin icra müdürlüğünün 20/10/2020 tarihli kararıyla haksız olarak reddedildiğini bildirerek icra müdürlüğünün 20/10/2020 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili hakkında (3) adet çeke dayalı olarak takibe geçtiğini ve müvekkili tarafından takibe kısmi itiraz edildiğini, takip ve dava dayanağı çeklerin teminat amaçlı olarak davacıya verildiğini ve çeklerin çek vasfını yitirdiğini, müvekkilinin dosya borcunu davacıya ödediğini öne sürerek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeni ile davacının davalı aleyhine takibe geçtiği, davalının takibe kısmi itiraz ettiği, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            . - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında beş adet fatura içerğindeki akaryakıtın müvekkilince davalıya satılarak teslim edilmiş ise de bedelinin ödenmediğini, aleyhine girişilen takibe itiraz edildiği gün davalı yanca takibe konu 39.911.56 TL ödenmiş ise de ödeme tarihi itibarıyla icra masrafları, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz tutarı ve vekalet ücretinden kaynaklanan 6.338,05 TL'nin ödenmeyerek takibe itiraz edldiğini bildirmek suretiyle itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili; davacı yanın borcun vadesi gelmeden müvekkilinin aleyhine takip başlattığını ve müvekkilince takibe itirazın yapıldığı aynı gün takibe konu asıl alacak tutarının ödendiğini, başkaca alacağı kalmadığını bildirmek, davanın reddini istemiştir....

              Esas sayılı icra takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Davalı cevap dilekçesinde ... Ltd Şti'nin davalı şirketle birleştiğini, birleşen ... davacıya borcu varsa bunun ticari defter incelemesi ile ortaya çıkacağını, davanın reddini talep etmiştir. İcra dosyası incelendiğinde 18.538,32 TL toplam cari alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıya yapılan tebligatın icra dairesine bila tebliğ iade edildiği, icra dosyasında davalının borca veya takibe itiraz ettiğine dair bir belgenin olmadığı görülmesi üzerine Mahkememizce ilgili ... 26. İcra Müdürlüğüne davalının varsa takibe yapmış olduğu itiraz dilekçesi sorulmuş, cevabi yazıda davalı borçluya ait itiraz dilekçesinin bulunmadığı yazılmıştır. Bu durumda olmayan bir itirazın iptali söz konusu olamaz. Yani davacının bu davayı açmakta menfaati yoktur. Çünkü davalının takibe yapmış olduğu herhangi bir itiraz yoktur....

                Davalılar vekili 21.12.2009 tarihli itiraz dilekçesi ile “alacaklı tarafa kiradan mütevellit her hangi bir borcumuz bulunmamaktadır.”diye itiraz etmişlerdir.Davalılar duruşmaya katılmamışlar ise de son oturum günü 31.5.2011 tarihinde ilgili mahkemeye gönderilmek üzere İzmir 2.İcra Müdürlüğü'nün 2011/406 muhabere kaydıyla verilen ve 14.6.2011 tarihli esas mahkeme hakimin havalesi ile dosyaya konulan dilekçesinde sözleşmede yıllık kira bedelinin 8.250 TL olarak belirlendiğini aylık kira bedelinin ise 687.50 TL olduğunu savunmuşlardır.İİK.nun 63.maddesinde “itiraz eden borçlu itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez” hükmüne yer vermiştir.Her ne kadar davalılar itirazlarında takibe konu borç miktarına karşı çıkmamışlar ise de takibe dayanak yapılan kira sözleşmesinde yıllık kira açıkça 8.250 TL olarak belirlendiğine göre aylık kiranın da 687.50 TL olduğunun kabulü gerekir.Borç senet metninden...

                  UYAP Entegrasyonu