Borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmelidir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için gönderilen ödeme emrine itiraz edilmesi dava şartıdır. Borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmediği için takip kesinleşmişse itirazin iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. Somut olayda, davalı borçlu tarafından ödeme emrine süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş bir itirazın bulunmadığı, bu nedenle takibin kesinleştiği ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu şekilde itiraz üzerine takip durduğu halde alacaklının 29.01.2008 tarihinde ödeme emri çıkarılmasının talep edildiği ve bu talep üzerine ödeme emri gönderilmesi üzerine ... tarafından ikinci kez gönderilen ödeme emrinin iptali için şikayet yoluna başvurulmuştur. Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/204 Esas, 2008/182 Karar sayılı dosyasında şikayet başvurusu incelenmiş ve yukarıdaki aşamalar ve 01.03.2007 tarihinde ilk ödeme emrine itiraz dilekçesi verildiği ve bu nedenle takibin durduğu ve aynı dosya üzerinden yeniden yeniden ödeme emri tebliğinin yanlış olduğu belirtilerek ikinci kez ödeme emri tebliğine ilişkin işleminin iptaline karar verilmiştir. 05.03.2008 tarihinde verilen bu kararda açıkça ilk ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durduğu belirtilmiş olup itirazın iptali davası bu karar tarihi üzerinden altı yıldan fazla süre geçtikten sonra 07.07.2014 tarihinde açılmıştır....
Davalı kefil vekili 17.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; ilk ödeme emrinde müvekkili Halil İbrahim ...’nin isminin yazmamakta olduğunu, bu durumda ortada borçlu bilgileri birbiri ile uyuşmayan 2 farklı ödeme emrinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin alacaklıya belirtilen miktarda kira borcu bulunmadığını, ödeme emrinde belirtilen faiz oranı ve hesaplamasında da yanlış yapıldığını bildirerek takibe konu borca konu asıl alacağa, işlemiş faize, oranına, miktarına ve hesaplamaya itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak borçluların itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Fatma ÜNAL'ın, müvekkili olan T1'a ait ödeme emrine ilişkin tebligatı sehven aldığı için 03.06.2022 tarihinde yazılı dilekçe sunmak ve müvekkil borçlunun yurt dışında bulunduğunu belgelemek şartıyla sehven yapılan tebligatın iadesini talep ettiğini, Şikayet eden müvekkili olan T1' Türkiye'ye geldikten sonra harici olarak öğrenmiş olduğu Gaziantep İcra Dairesinin 2022/55408 Esas sayılı ilamsız takibinde yer alan borca, faize ve ferilerine 30.06.2022 tarihinde itiraz ettiğini, Söz konusu itiraz dilekçesi aradan 7 gün geçtikten sonra, diğer borçlu Fatma Ünal'a sehven yanlış yapılan tebligatın Gaziantep İcra Dairesinin 03.06.2022 tarihli tensip zaptında yer alan iade edilmesi hususu konusunda karar verilmesine rağmen bu hususun göz ardı edildiğini, ödeme emrine ilişkin diğer borçluya yapılan tebligatın 31.05.2022 tarihinde yapıldığı tarih göz önünde bulundurularak itirazın yasal süresi içerisinde yapılmamış olması sebebi ile reddine karar verildiğini, Söz konusu İlamsız takipte ödeme emrinde...
verilmesini talep etmiştir GEREKÇE : Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetkiye, borca, faize, ferilerine ve vekalet ücreti itirazına ilişkindir....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; "Davanın kabulü ile; Akseki İcra Müdürlüğü'nün 2018/105 esas sayılı dosyasına vaki itirazın; 40.000,00- TL toplam alacak bakımından iptali ile, takibin devamına, Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine," karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....
Esas sayılı dosyasında 28.03.2018 takip başlatıldığını, davalı tarafından ödeme emrine, borca ve yetkiye itiraz edildiğini, itiraz sonucunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini, Isparta 2. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosya üzerinden işlem gördüğünü, bu dosya üzerinden gönderilen ödeme emrine de borçlunun 02.07.2018 tarihinde tekrar itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili uyap sistemi üzerinden göndermiş olduğu 17.08.2022 tarihli dilekçesi ile ; davalı tarafın davaya dayanak Isparta 2.İcra Müdürlüğü ... E sayılı ( Yeni esas : Isparta İcra Müdürlüğü ... ) dosya borcunu müvekkili ile yapılan sulh anlaşmasıyla ödediğini, davada davalı tarafından yapılan bu ödemeyle devam etmesinde yarar kalmadığını, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davadan feragat ettiğini bildirmiştir....
itirazlarını reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek ödeme emrini öğrenme tarihi olan 18/03/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğünün borca itirazlarının reddine dair kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, dava konusu faturaların davalı tarafından Ba formları ile vergi dairesine bildirilmesi nedeniyle malların tesliminin kanıtlandığı, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 25.050,58 TL asıl alacak üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin davalı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de söz konusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir. 2-Davacı, davalı şirket hakkında ....İcra Müdürlüğü'nün 2011/11882 esas sayılı dosyası ile icra takibi ile takip başlatmış, davalı şirketin yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nde itirazın iptali davası açmıştır....
İcra Müdürlüğü’nün 2020/18425 esas sayılı icra takibi dosyası ile sözleşmeden kaynaklı olarak ödemiş olduğu 24.760 TL ile bu alacağına takip tarihine kadar işlemiş olan faiz olarak 54,95 TL yi yani toplamda 24.814,95 TL yi talep etiği, icra takibi kapsamında ödeme emri davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı şirket vekili aracılığı ile ödeme emrine, borca ve yetkiye itiraz ettiği, yapılan bu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğu, tüm bu sebeplerle borçlunun yaptığı haksız kötü niyetli ve hukuka aykırı ödeme emrine, borca ve yetkiye itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun yaptığı haksızlığı ve kötü niyetli sabit olduğundan, alacak likit olduğundan dolayı takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep dava etmiştir....