Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinde; davacının faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30.06.2009'da tebliğ edildiği, davalının süresi içinde, 06.07.2009'da ödeme emrine itiraz ettiği, ancak masraf verilmediğinden borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulması yönünde bir karar da verilmediği, 31.12.2009 da dosyanın takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırıldığı, alacaklı vekilinin 27.09.2011'de yenileme talebinde bulunduğu, aynı tarihte yenileme dilekçesinin borçluya tebliğine ve borcun 7 gün içinde ödenmesi ihtarını içeren yenileme emrinin borçluya tebliğine karar verildiği, yenileme emrinin 02.12.2011'de tebliğ edildiği, borçlunun süresi içinde, 09.12.2011'de yenileme emrine ve borca itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Her ne kadar itiraz dilekçesinin içeriğinde Malazgirt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün böyle bir borcu bulunmadığından bahsedilmiş ve Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere, itiraz dilekçesinde borca itiraz eden olarak T1 gösterilmiş olması ve bakanlığın vekilince itiraz dilekçesinin sunulmuş olması ile şikayet dilekçesinden de anlaşılacağı üzere bakanlıkça, bir taşra teşkilatınca yapılan itirazın benimsenmiş olması ve taşra teşkilatı aracılığı ile borca itiraz edilmesine engel bir durumun da bulunmaması karşısında, borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğinin kabulü gerekmektedir. Öte yandan, itiraz dilekçesinin içeriğinin icra müdürlüğünce ya da İcra Hukuk Mahkemesi'nce irdelenmesi ve yorumlanması mümkün olmayıp, dilekçe içeriği açılacak olan bir itirazın iptali davasında araştırma konusu oluşturacaktır....

    DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Artvin İcra Müdürlüğü'nün 2023/29 Esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibine ilişkin ödeme emrinin 01/02/2023 tarihinde tebliğ edildiğini, ikamet adresinin Artvin/Hopa olduğunu, bu haliyle takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, Hopa İcra Dairesinin yetkili olduğunu, takibe konu senedin hukuka aykırı olarak düzenlendiğini, senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalıya borcu bulunmadığını beyan ederek öncelikle yetkiye, ödeme emrine, imzaya itiraz ederek takibin iptali ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda, borçlu tarafından sunulan 27.08.2021 tarihli itiraz dilekçesinde, "... Alacaklı tarafça başlatılan icra takibine, takip konusu alacağa itiraz ediyorum." beyanında bulunulmuş, dilekçenin istem ve sonuç kısmında da " Yukarıda arz ve izah olunduğu üzere, aleyhime alacaklı yanca başlatılan icra takibi sonucu gönderilen ilamsız ödeme emrine itiraz ediyorum. Söz konusu takibin durdurulmasını ve gerekli diğer işlemlerin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederim." şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür. Borçlunun " ... İtiraz ediyorum" şeklindeki beyanı, yukarıda belirtildiği üzere itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan bir beyan olup, geçerli bir itiraz söz konusudur....

    takibin devamına'' şeklinde karar verildiği, 15/11/2021 tarihli yeni ödeme emrinin borçluya 17/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafça tebliğden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmediği, alacaklı vekilince borçlunun yapmış olduğu itirazın yok hükmünde olduğu ve hukuki bir geçerliliğinin olmadığı belirtilerek, borçlu tarafından, 17/11/2021 tarihinde tebliğ edilen geçerli ödeme emrinine yasal 7 günlük süresinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle takibin kesinleştirilmesinin talep edildiği,icra müdürlüğünce 29/11/2021 tarihinde ''Müdürlüğümüz dosyasında ödeme emri sehven tebliğ edilmiş ise de; borçlu vekili tarafından süresi içerisinde sehven gönderilen ödeme emrine itiraz edilmiş olmakla, itiraz nedeni ile takip durdurulmuş olup, borca itiraz vekil tarafından yapılmış olmakla, talep halinde ve masrafı verilmesi halinde borçlu vekiline ödeme emri tebliğine, alacaklı vekilinin kesinleştirme yapılması talebinin reddine dair karar verildi....

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine başlatılan takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiğini, borçlunun ikamet adresinin İstanbul Büyükçekmece ve tebligatın yapıldığı adresin de Büyükçekmece olduğundan yetkiye itirazla; icra dosyanın görevli Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmesine dair yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. II....

      Nolu dosyasıyla yaptığı takip, borçlunun itirazı üzerine durdurulmuş olup, borçlu sözkonusu takipte, borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğunu, davalı şirket fatura karşılığı hizmeti ........ sunmuş olup borçlu ........olması gerekirken müvekkil şirket muhasebesi sehven ödeme yapmış olduğunu, dolayısıyla müvekkilin ödemiş olduğu 30.000 TL olan alacağının tahsilinin temini için icra dairesinde..........

        İptal edilen ödeme emrine vaki itirazın sonraki ödeme emrine yönelik yapılmış bir itiraz olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda Mahkemece usulüne uygun bir itiraz bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nun 438/son maddesi gereği gerekçesi düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          tebliğ edilmediğini, öğrenmeleri üzerine 25/01/2023 tarihinde işbu davayı açtıklarını, icra müdürlüğünce usule ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, borçluların itiraz dilekçelerinde birinci haciz ihbarnamesini tebliği almakla gönderilen birinci ihbarnamesine süresi içinde itirazlarına sunduklarına ilişkin ibarelerin kullanıldığını, ancak dosya borçlularına herhangi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkmadığını, davalıların açıkça borca itiraz etmediklerini, davalı borçluların kendilerine gelen ödeme emrine bizim borçludan hak ve alacağım yoktur gibi ibareler kullanmasının tamamen bir çelişkili olduğunu, bu ifadenin icra dairesince itiraz hükmünde değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borca itiraz edilmemişken yorum yolu ile takibin durdurulmasının kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle şikayetlerinin kabulü ile Yozgat İcra Dairesinin 2022/7552 Esas sayılı dosyasındaki 07/11/2022 tarihli kararının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara...

          İtirazın iptali davası açılabilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir.Yetki itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nce davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılması talebinin red edildiği anlaşılmakta ise de ,yetkisiz icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrine borca itirazda bulunmanın bir hükmü bulunmamaktadır.Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borca itiraz edilmesi gerekir. Davanın açıldığı aşamada iptaline karar verilecek bir itirazın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Borçlunun ,borca itiraz edip etmeyeceği belli olmayan bir evrede itirazın iptali davası açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.Zira ,borçlunun borca itiraz etmemesi de ihtimal olarak mevcuttur. Ancak geçerli bir itirazın varlığı halinde itirazın iptali istenebilir. Bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı değildir....

            UYAP Entegrasyonu