Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından ödeme emrinin borçlu davalı Bakanlığa 14.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, Hazine vekili Av.....tarafından verilen 20.09.2010 günlü dilekçe ile hakkında takip yapılan tüm kamu kurumları adına borca itiraz edilerek durdurulmasının istendiği, bu dilekçenin İcra Müdür Yardımcısı.....rafından 22.09.2010 tarihinde havale edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece icra dairesine yazılan yazıya verilen 13.02.2012 ve 20.03.2012 günlü cevabi yazılarda da icra takibine tüm borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği bildirilmiştir. İcra müdürlüğünce takibe tüm borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği kabul edilerek takip durdurulduğuna göre açılan itirazın iptâli davasının esasının incelenmesi gerekirken ödeme emrine usulüne uygun şekilde itiraz edilmediğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle taraflar yararına bozulması gerekmiştir....

    la sözleşme imzalanması hususunda futbolcu temsilcisi olarak hizmet verdiğini ve sözleşme ile kararlaştırılan 40.000 TL. bedelin ödenmediğini, yapmış olduğu icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, ... mahkemeleri'nin yetkili olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yapılan yetki itirazı haklı olduğundan davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan sözleşmeye dayalı alacağını tahsil etmek amacı ile ... 4.İcra Müdürlüğü 2012/8620 sayılı icra takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatmış, davalı ödeme emrine itirazında, borca, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini beyan etmiştir. Yetki itirazında bulunan borçlunun açıkca yetkili icra dairesini bildirmesi zorunludur. İcra takibinde usulüne uygun yetki itirazı bulunmamaktadır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2020/371 ESAS 2021/38 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/01/2021 tarih ve 2020/371 Esas 2021/38 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki T1 Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı T1 dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafça müvekkili hakkında Adana 5....

      Sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız takibe başlatıldığını, davalılar, vekilleri vasıtasıyla yetkiye, takibe dayanak borca, ödeme emrine, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP VE SAVUNMA: Davalı dava cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır. DAVA: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amaçlı yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı alacaklı bankanın İzmir ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan ica takibinde borçlunun düzenlenen ödeme emrine itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 28.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ettiklerini, ödeme emrine itiraz edildikten 2,5 yıl sonra davacı tarafın itirazın kaldırılması davasını açtığını, yasa gereği itirazın kaldırılması davasının itirazdan itibaren 6 ay içinde açılmasının gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, takibe konu aciz belgesinin alındığı icra dosyasından müvekkiline tebligatın yapılmadığını, aciz vesikasının alındığı icra dairesinden müvekkilinin haberinin olmadığını, yasal olarak usulüe uyulmadan alınan aciz vesikasına konu borca ve faize ancak şimdi itiraz etme zorunluluğunun doğduğunu, yapılan takipte aciz vesikasına, aciz vesikasına konu borcun zaman aşımına uğraması nedeniyle borca itiraz edildiğini, açılan davnın süresinde olmadığını, reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...İstanbul 36....

          Davalı borçlu 19.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takipte talep edilen 2015 yılı Mart ve Nisan ayları için kiralananda tadilat yaparak 2.000,00 TL ödeme yaptığını, Mayıs ve Haziran ayları kira bedellerinin posta havalesi yolu ile ödediğini, talep edilen Temmuz ayı kira bedelini ise ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 18.08.2015 tarihinde ödediğini bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

            Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; 04/02/2020 tarihli takip şekline uygun yasal ihtarı içermeyen İflas Ödeme emrine taraflarınca itiraz edilmiş olsa da bu iflas ödeme emrinin ayakta olan bir icra takip işlemi olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin iptal kararı verilmeden yeniden taraflarına iflas ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin yaptıkları şikayetin de reddedildiği varsayımında 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrinin de geçerli olacağını ve takip dosyasında ayakta iki tane iflas ödeme emri bulunacağını, icra müdürlüğü tarafından her ne kadar yasal düzenleme olmadığından bahisle şikayetlerinin reddine karar verilmişse de aynı icra dosyasında tek borçlu adına iki ayrı iflas ödeme emri düzenlenebileceği hakkında da bir yasal düzenleme bulunmadığını, bu nedenle, icra mahkemesi tarafından şikayetlerinin kabulü ile Ankara 5....

            İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, alacaklının icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borçlunun icra dairesi nezdinde borca itirazı olmadığını, sadece yetkiye itiraz ettiği halde, icra müdürü tarafından takibin borca ve yetkiye itiraz nedeniyle durdurulduğunu ileri sürerek, borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması işleminin iptalini ve borçlunun yetki itirazının kaldırılmasını istediği, mahkemece, yetkiye ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması işlemi usul ve yasaya uygun olduğundan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

              Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK'nun 8. maddesi gereğince ödeme emrine itiraz tarihinin iş bu itirazın icra tutanağına geçirildiği tarih olmasının kanun gereği olduğunu, ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiğini, zira ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğunu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceğini, borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nın 16 vd. maddeleri uyarınca açılmış icra memur muamelesine şikayete ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu