WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu başvurusunda yetki itirazı ile ile birlikte senedin kambiyo vasfında olmadığı İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi'nin2018/68 E. sayılı dosyasında verilen tedbir kararı senetlerin icra takibine konu edilmesinin yasaklandığı gerekçesleriyle takibin iptali istenmiştir. 4077 sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un taksitle satışı düzenleyen 6/A maddesinin 3. fıkrası gereğince; taksitle satış sözleşmesinden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenir. Aksi takdirde, kambiyo senedi geçersizdir. Borçlunun iddiasına dayanak olarak gösterdiği "Satış Vaadi Sözleşmesi” nin alıcı muteriz borçlu T1 ile satıcı dava dışı Selimoğlu Yapı İnş. Tic....

Sor. numaralı soruşturma dosyasının da belirli bir aşamaya gelmiş olup senedin sonradan doldurulduğunun anlaşıldığını, takip konusu senedin vade tarihi içermemesi sebebiyle bono vasfına sahip olmadığını, senedin kambiyo vasfına haiz olduğunun kabulü halinde TTK'nın 777. maddesi uyarınca görüldüğünde ödenecek bono olarak değerlendirilmesi gerektiğini, TTK'nın 704 maddesi uyarınca düzenleme tarihi itibariyle 1 yıllık zamanaşımına uğramış olması sebebiyle takibin iptali gerektiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus takipte kambiyo şikayeti ile, borca, faize, komisyon ücretine itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK'nın 169, 169/a, 170, 6102 sayılı TTK 778, 749, 725. maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

    İİK'nın 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. Alacaklı faktoring şirketi, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu'nun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. maddesi uyarınca çek yönünden alacağını, yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerekmektedir....

    DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ve borca yönelik itiraza ilişkindir. Takibe konu senette, düzenleme yeri keşidecinin adı yanında "Çanakkale" olarak yazılmış olup, idari birim adını içerdiği ve bu itibarla senedin TTK. 'nun 776. Maddesi uyarınca bono vasfına haiz olduğu anlaşılmaktadır. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının; hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanmasının gerektiği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin gerekli olduğu hususu açıktır....

    İİK'nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı... ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İtiraz ise İ.İ.K.'nın 265. Maddesinde düzenlenmiş olup; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.Borçlu vekili tarafından somut olayda imzaya ve çek vasfına itiraz edilmiştir.Kural olarak İhtiyati haciz kararı borç ikrarı niteliğinde olan bankaya ibraz edilen ve"keşideci imzası tutmadığından işlem yapılamadı."şerhi yazılan çeke dayalı verilmiş olup, itiraz eden borçlunun itirazı çekteki imzaya itiraz mahiyetindedir. İmza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2022 NUMARASI : 2022/105 ESAS, 2022/155 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK'nın 170/a/1 hükmüne göre takibe konu senedin kambiyo vasfında bulunmadığının şikayet yoluyla ileri sürülmesi mümkün ise de bunun dinlenmesi için İİK'nın 170/a/3 hükmü gereğince borcun hiçbir şekilde kısmen veya tamamen kabul edilmemiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamında davacı borçlunun 03/02/2021 ve 09/06/2021 tarihli duruşmalardaki beyanlarında borcu kısmen kabul ettiği bu haliyle İİK'nın 170/a hükmünün uygulanması ve senedin kambiyo vasfında olup olmadığının değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine karar verilmesi gerekmektedir....

      Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28/02/2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01/01/2020 tarihinden itibaren de yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası'na çıkarılmıştır. Temyiz, takibe konu bononun kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca itiraza ilişkindir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 29/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nun 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....

        ve beyan etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu