Davalı vekili, gecikmenin mücbir sebeplerden kaynaklandığını, davalı tarafından gecikme veya kira bedelinin ödeneceğine ilişkin verilmiş bir taahhüt bulunmadığını, davacının konut tesliminde gecikme bedelleri ile ilgili itirazi kayıt ileri sürmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, geç teslim nedeni ile uğranılan zarar talebine yöneliktir. Mahkemece, davacının itirazı kayıt ileri sürmeden konutu teslim alması ve 29.01.2010 tarihinden önce davalıya gecikme cezasının ödenmesine ve bu konudaki haklarını saklı tuttuğuna dair herhangi bir ihtarda bulunduğunu ileri sürmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında konutun geç teslim edildiğine dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Sözleşmenin 11.1 maddesindeki düzenleme cezai şart niteliğinde olmayıp, geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı zararının karşılığı olup taraflar için bağlayıcıdır....
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile karıştığı trafik kazası sonucu aracın pert total olduğu, ilk peşinat haricindeki taksitlerin gecikmeli olarak ödendiği ve sigorta şirketince itirazi kayıt konulmaksızın ödemelerin kabul edildiği, kaza tarihinde sigorta poliçesinin geçerli ve hasarın teminata dahil olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 27.210.00 YTL asıl alacak ve 510.80 YTL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.720.80 YTL üzerinden iptaliyle takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine, alacak likit olmakla, davalı borçlunun %40 oranına isabet eden 11.088.32 YTL icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir....
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/01/2017 KARAR TARİHİ : 16/06/2021 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 22/06/2021 Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının 5 fatura karşılığında toplam tutarı 4.076,80-TL tutarında olan emtiay davalıya satıp teslim ettiğini ancak karşılığı bedeli alamadığını, Samsun İcra Müdürlüğünün 2016/176708 Esas sayılı takip dosyası üzerinden takibe giriştiğini ancak davalının itirazi üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptalini ve takibin devamını, davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/1912 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptıklarını, takibe karşı borçlu tarafından borca ve ferilere itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, takibin dayanağı olan faturaya ilişkin herhangi bir itirazi kayıt ileri sürülmediğini, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Somut olayda, davalı tarafça dosya içerisine ibraz edilen ücret bordrolarının incelenmesinde, fazla çalışma ücret tahakkuku bulunan 2009 yılı Aralık, 2010 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayları bordrolarının davacı tarafından itirazi kayıtsız imzaladığı görülmektedir. Ayrıca 2010 yıl Nisan ve Mayıs aylarına ait bordrolarda da fazla çalışma ücret tahakkuku bulunmaktadır. Bu aylara ilişkin bordrolarda davacının imzası bulunmamakta ise de bordro karşılıklarının davacının banka hesabına yaptırılmak sureti ile ödendiği dosya içerisinde mevcut kayıtlar ile sabittir. İşveren tarafından fazla çalışma ücretlerine ilişkin ödeme yapılan bu dönemlerin hesaplama dışı bırakılmaması hatalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.04.2013. tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı, ortağı ve yetkilisi olmadığı dava dışı Ortadoğu Güvenlik Sistemleri Merkezi İş Ortaklığının davalı idare tarafından kesilen cezanın tahsili için kendisine ait işhanının haczedilmesi üzerine, anılan şirketin kamu borcunu itirazi kayıtla ödediğini, haciz kararının hatalı olduğunun vergi mahkemesi kararı ile sabit olduğu halde ödediği paranın iade edilmediğinden, 15,489,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, 05/11/2015 tarihinde davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15/01/2019 gün, 2017/5366 esas ve 2019/103 karar sayılı ilamı ile davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğinden bozulmasına karar verildiği, bozma ilamına uyulmak suretiyle verilen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Öte yandan; davalı işveren tarafından dosya içerisine ibraz edilen davacı tarafından itirazi kayıtsız imzalanmış yıllık izin ibranameleri içeriğinde, davacının 2003-2004-2005-2006 ve 2007 yıllarına ait yıllık izinlerinin 14 gün olarak tamamın kullandığını beyan ettiği görülmektedir. Ayrıca 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 20/a maddesinde kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerinden kat maliklerinin eşit olarak sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Bu durumda kabulüne karar verilen alacalar yönünden "kat maliklerinden eşit olarak tahsiline" şeklinde hüküm kurulmasında da zorunluluk bulunmaktadır. Bu sebeplere direnme kararı yerinde görülmemiştir. Dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
K A R A R 1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.Dava, davacı şirketin davalı Kurumca eksik işçilik bildirimi nedeniyle 2002/8 ayına ilişkin tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme zammı borcu olarak itirazi kayıt ile ödediği 15.439.21 TL nin istirdadı ile 01.05.2003 tarih ve 22308 sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
Davacı vekili; müvekkili şirketin, şirket içerisinde kullanılacak GSM hatları ile ilgili olarak davalı şirket ile anlaşma imzaladığını, ancak verilen hizmetten memnun kalınmadığı için operatör değişikliği yapıldığını, bunun üzerine davalı şirketin sözleşme ile belirlenen cezai şart alacağını talep etmesi nedeniyle müvekkili şirketin itirazi kayıtla bu bedeli ödediğini ileri sürerek; müvekkili şirketçe ödenilen 10.095,80 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının tacir olması nedeniyle davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğini savunmuştur....
Şti. tarafından itirazı kayıt ile yatırıldığını, itirazi kayıt ile yatırılması huzurdaki şikayetin reddine gerekçe yapılamayacağını, takibe konu çekle ilgili Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/545 Esas sayılı dosyasından 12/08/2021 menfi tespit davası açıldığını ve yargılamanın devam ettiğini, Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/170 Esas - 2021/192 Karar sayılı dosyasından da yetki itirazında bulunulduğunu, mahkemece diğer müvekkil ve parayı yatıran şirket Taner Rulman İth. San. Tic. Ltd. Şti. ile ilgili icra dairesinin yetkisizliğine karar verildiğini, ancak bu kararın henüz kesinleşmediğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....