Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmede her dönem için %10 artış öngörülmüşse de; 10/09/2012- -20/10/2014 tarihleri arasında her ay 885,00 TL ödeme yapıldığı, dava dışı şirket tarafından da 11/02/2016 tarihinde 885,00+4.425,00 TL şeklinde gerçekleştiği, bu ödemelerin davacı tarafça itirazi kayıt konulmaksızın kabul edilip, ücret alacağının ödenmesi için davalıya gönderilen 18/05/2016 tarihli ihtarname ve 26/05/2016 tarihli istifa bildirimlerinde de itirazi kayıt bulunmadığı, taraflar arısında her dönem için öngörülen %10 artış hükümünün zimmen kaldırıldığını, davalı tarafından son ödemenin yapıldığı 20/10/2014 tarihi ile istifa tarihi 26/05/2016 tarihleri arasında ödenmeyen 19 aylık sözleşme ücretinin 19*885,00 : 16.815,00 TL olduğu ve bu kabul ile hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır....

Bölge Müdürlüğünde uzman Tıbbi Satış Temsilcisi olarak çalışan ve 29/12/2010 tarihinde işveren tarafından hazırlanan İş Sözleşmesinin Anlaşma Yolu ile Sona Ermesi ve Sonuçlarına İlişkin Protokol metnini itirazi kayıt koyarak imzalayan davacının hamile olduğu için davalı işverence işten çıkartıldığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir. Davalı vekili, üretilen veya ithal edilen distribütörlüğü yapılan ilaçların Türkiye genelinde tanıtım ve satışı ile iştigal eden ve Alman menşeli firma olan davalı şirkette çalışan davacının iş sözleşmesinin 29/12/2010 tarihli ikale sözleşmesi gereği tarafların karşılıklı anlaşması ile sona ermiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

    Davalı, 2008 yılı kira dönemine ait kira bedeli ile 2. yıl kira bedelinin ilk taksiti olan 69.212,50 TL’nin 65.000 TL’lik kısmının itirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiğini, bakiye ödemelerin yapılmaması halinde sözleşmenin feshedileceği hususunun ihtaren davacıya bildirildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için takip başlatıldığını, sözleşmenin 12/a maddesi ve sözleşmenin eki niteliğinde olan teknik şartnamenin 1. maddesi hükümlerine göre talebin kabul edilemeyeceğini, davacının, basiretli bir tacir olarak, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince sözleşmeyi imzaladığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, “dava tarihinden geriye doğru kira bedelinin uyarlanmasının talep edilemeyeceği, bu nedenle 7.6.2010 tarihinde açılan dava ile 2009 yılı kira bedelinin uyarlanması talebinde bulunulamayacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Davalı, sözleşmenin 2. maddesi gereğince, çalışma şartlarının değişmesine bağlı olarak yemek yiyecek işçi sayısının da artı eksi %50 töleranslı olarak değişebileceğinin ve şartnamenin 11.1. maddesinde de vardiyalara göre işletmece yoklama suretiyle tespit edilen yemek sayısının işleticiye bildirileceği ve ödemelere esas teşkil eden faturaların da o ay fiili tabldot alanların sayısı üzerinden düzenleneceğinin kararlaştırıldığını, fiili yemek yiyen kişi sayısına göre her ay düzenlenen faturalara göre istihkak ödemelerinin yapıldığını, davacının yapılan ödemeleri itirazi kayıtsız kabul ettiğini, bu nedenle sözleşmeye aykırı bir durum mevcut olmadığı gibi, istihkak ödemelerinin eksik yapıldığından da söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, itirazi kayıtla yatırılan 28.031,79 TL prim ödemesinin yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı şirket tarafından 2017/7. aya ait çalışanların primlerini, Kurum tarafından belirlenen ve son gün olan 05/09/2017 tarihinde ödeme yapmak için müraracaat ettiği ancak Kurum kayıtlarındaki mosip hatası nedeniyle (borcun bulunmadığına dair ekran çıktısının dosya içerisine alındığı) ödeme gününün son günü yatıramadığı ve akabinde itirazi kayıtla 06/09/2017 tarihinde Kurum hesaplarına yatırdığı, daha sonra Kurum tarafından mahsuplaşma yapılarak fazladan yatırılan primlerin 2017/8. ay primlerine aktarıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı şirket primleri zamanında yatırması nedeniyle faydalanacağı teşvik tutarını talep etmektedir. Dosyada davacı şirketin primleri zamanında yatırmak için Kuruma müracaat ettiği, ancak Kurum kayıtlarındaki hata nedeniyle primleri zamanında yatıramadığı anlaşılmaktadır....

        YANIT : Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresi İzmir olup, sözleşmede de İzmir Mahkemelerinin görevli olacağı kararlaştırıldığını, HMK'nu gereği İzmir Mahkemeleri yetkili olduğundan yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini, ayrıca dava yasanın öngördüğü sürelerde açılmadığından davanın zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden de reddine karar verilmesini ve ayrıca müvekkilince düzenlenen faturanın bu konudaki yasal mevzuata ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olduğundan davanın reddine Karar verilmesini talep etmektedir. talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2017/125 Esas sayılı takip dosyasındaki alacağını tahsil etmek üzere (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) taşınmazın haczi ve satışı konusunda alacağa yetecek miktarda yetki verilmesine şeklinde olduğunu, kararda geçen Çanakkale 1. İcra Müdürlüğünün 2017/125 Esas sayılı dosyası icralar birleşince 2020/24752 Esas numarasını aldığını, dava tarihinde dosya borcunun 44.419,01 TL iken karardan sonra ödeme tarihinde 81.863,00 TL olduğunu, müvekkili Ergin KARA'nın dava süresi boyunca toplam bir o kadar daha faiz ödemek durumunda kaldığını, istinaf sonucu beklenirken 14.10.2020 tarihli dilekçe ile daha fazla zarar görmemek adına ve itirazi kayıtla toplam 81.863,00 TL ödeme yaptığını, daha sonra Bursa BAM 10....

        YANIT : Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresi İzmir olup, sözleşmede de İzmir Mahkemelerinin görevli olacağı kararlaştırıldığını, HMK'nu gereği İzmir Mahkemeleri yetkili olduğundan yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini, ayrıca dava yasanın öngördüğü sürelerde açılmadığından davanın zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden de reddine karar verilmesini ve ayrıca müvekkilince düzenlenen faturanın bu konudaki yasal mevzuata ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olduğundan davanın reddine Karar verilmesini talep etmektedir. talep etmiştir....

          Tüm dosya kapsamı ve mevcut belgelerden; dava konusu icra takibinin itirazen durdurulduğu, icra takibinin devamı için davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, dava görülürken davalının icra takibinde asıl borç miktarının üzerinde olmak üzere itirazi kayıt bulunmaksızın ödeme yaptığı, bu nedenle davalı tarafından dava sırasında yapılan ödemenin borcun kabullenmiş olmasından kaynaklı olduğu ile davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği kanaatiyle davacının davasında haklı olduğu gözetilerek; davanın kabulü ile davalı tarafça yapılan ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına, dava konusu alacağın likit olması ve davacı vekilinin yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talebi bulunduğu hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. KARAR : 1-Davanın kabulü ile borçlu davalının Adana 6. İcra Müdürlüğünün 2021/... E....

            Dava,3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 2010/6221 2010/11036 Dava dayanağı takip konusu borç, 05.10.2007 tarihinde itirazi kayıt ileri sürülmeden borçlu tarafından ödendiği icra dosyası içeriğinden anlaşılmıştır. Bu durumda dava konusu haciz kalkmış olduğundan "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmeli ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa, yargılama giderlerinin, bu arada avukatlık ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gereğince davanın ilk oturumdan önce deliller toplanmadan konusu kalmadığı dikkate alınarak ve alacak miktarından daha düşük olan haczedilen taşınır malların satış bedeli olan 4,930,00 TL üzerinden nispi, ilam harcının da maktu olarak hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              UYAP Entegrasyonu