Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer" hükmü yer almaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2017/389 ESAS, 2020/281 KARAR DAVA KONUSU : İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/389 Esas, 2020/281 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 22....
DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu hakkında aidat, demirbaş ve elektrik abonelik bedeli borçlarının ödenmemesi üzerine, icra takibi başlattıklarını, borçlu tarafından kesin itirazda bulunulduğunu, borçlu firmanın Kuşbahçe Konutları 1. Etap Sitesinde kat maliki olduklarını, işletme projesinin borçluya 05/05/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, süresinde itiraz edilmediği için işletme projesinin kesinleştiğini belirterek, itirazın kaldırılmasına ve %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, İİK.nun 67.maddesi uyarınca borca itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, borca itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; borçlu Düzce İcra Dairesi'nin yetkisine ve borca kısmi itirazda bulunmuş ise de; itirazında yetkili icra dairesini bildirmediğinden yetki itirazının dikkate alınmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Öte yandan HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin açıklanan nedenle reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü 2019/4207 sayılı icra takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatmış, davalı ödeme emrine itirazında, borca, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini beyan etmiştir. Yetki itirazında bulunan borçlunun açıkca yetkili icra dairesini bildirmesi zorunludur. İcra takibinde usulüne uygun yetki itirazı bulunmamaktadır. Tarafların tacir olmaması nedeniyle sözleşmedeki yetki şartı da geçerli değildir. Bu nedenle davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Bu nedenle borcun sadece 1 aylık döneminin bize ait olması ve kalar borcun bizden önceki döneme ait olması nedeni ile KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKİBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMDEN TAKİBİN DURDURULMASINI talep ederiz. SONUÇ VE İSTEM; Bizim yukarıda izah ettiğimiz üzere alacaklı tarafın açmış olduğu icra takibine KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKIBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMİZDEN TAKİBİN DURDURULMAS[NI talep ederiz...." şeklinde dilekçe vererek kısmi itirazda bulunmuşlardır. 2004 sayılı İİK.nun 62/4.maddesi gereğince Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (Bkz: İtirazın İptali Davaları, Adnan Değnekli & Sedat Kısa, Turhan Kitabevi 2.Baskı) Görüldüğü üzere borca kısmi itirazda bulunulurken, borcun ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının kabul edilmediği belli değildir. İtiraza uğrayan bedel net ve açık olarak belirtilmemiştir....
Cevap dilekçesinin 31.01.2023 tarihinde yasal cevap verme süresi içerisinde verildiği anlaşıldığından yetki ilk itirazı süresinde yapılmıştır. HMK.nun yetki sözleşmesi başlıklı 17.maddesi gereğince; Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartlarını düzenleyen aynı yasanın 18. Maddesinde ise; Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz, hükmü bulunmaktadır. Taraflar arasında varlığı ve imzası inkar edilmeyen, dava ve cevap dilekçelerinin ekinde dayanalan "Fuar Katılım Sözleşmesi"nin 32.maddesinde sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda Bakırköy mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olduğu kabul edilmiştir....
Maddesi gereğince verilen karar ile TMSF'nin kayyım olarak görevlendirildiğini, TMSF Kurulu'nun 02/01/2019 tarih ve 2019/01 sayılı kararı ile müvekkili şirketin yönetim kurulu başkan ve yardımcılarının belirlendiğini ve Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. Maddesinin 5. Fıkrası gereğince TMSF'nin izni olmaksızın mtiyazlı alacaklılar dahil üçüncü kişiler tarafından haczin, muhafaza altına alınma ve satışın talep edilemeyeceğini, davacı vekili yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün alacaklının ikametfahı olduğunu bildirmiş ise de, yetkili icra müdürlüğü ve mahkemenin Acıpayam olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin alacak-borç ilişkisi olduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki ticari faaliyetin davacının Aligöz Mevkii Acıpayam/Denizli adresinden yürütüldüğünü, bu nedenle sözleşmenin ifa yerinin Acıpayam olduğunu, davanın da yetkili mahkemede açılmadığını, HMK 6 ve 10....