İcra Müdürlüğünün 2018/9184 esas sayılı dosyası nezdinde icra takibine konu edildiğini ve ödeme emrinde adı geçen Ramazan Beklevic isminde bir borçlunun çek suretinde ve ödeme emrinde isminin bulunmadığını, alacaklı yanın ciro zincirinde tahrifat yaparak kimliği ve gerçekten var olup olmadığı belirsiz olan Ramazan Beklevic adında borçluyu ödeme emrine dahil ederek yetkili icra müdürlüğünün Bozdoğan İcra Müdürlüğü olarak gösterildiğini, ciro silsilesine ne olduğu ve kim olduğu belli olmayan Ramazan Beklevic isminde bir borçlu ismi eklenerek Bozdoğan İcra Müdürlüğü'nün yetkili kılınmaya çalışılmasına itiraz ettiklerini, takibin Muğla İcra Müdürlüğü’nde yapılması gerektiğini belirterek, yetki itirazının kabulü ile Bozdoğan icra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine, ciro silsilesinde tahrifat yapılmış olması sebebiyle müvekkili hakkında açılmış bulunan takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Kanunun 58. maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....
konu senetten doğan bir borcu olmadığını, bu nedenle ödeme emrine konu borca da itiraz ettiklerini belirtmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili Alanya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, borca itirazımızın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz nedeni yaptığı bir şikayet ve mahkeme kararı bulunmaması nedeniyle artık takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur. Dosya kapsamından davalı kiracı tarafından 30 günlük süre içinde takip konusu borcun tamamına yönelik ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü ve tahliye yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Bilindiği üzere, icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, yine yetki itirazıyla birlikte borcun esasına itiraz edilmişse alacaklı gerek gördüğü takdirde bu itirazın kaldırılmasını yine icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu’nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir. Yetki itirazıyla birlikte borcun esasına itiraz edildiği durumda ise; alacaklı, icra mahkemesine başvurmadan aynı Yasanın 67. maddesi hükmü gereğince itirazın iptâli davasını mahkemede açmışsa, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisi araştırılmalı ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değil ise, borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulmalıdır....
Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 13.12.2012 gün ve 2011/350 E. - 2012/280 K. Sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dairemizin 23/09/2013 tarihli kararıyla, davalı ... adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğine ilişkin gönderi parçasının ve davalıların ödeme emrine itiraz dilekçesinin(özellikle muhabere yoluyla itiraz tarihini gösteren) okunaklı önlü arkalı onaylı suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi üzerine icra dosyasının aslının gönderildiği görülmüştür. Ancak icra dosya incelendiğinde itiraz dilekçesindeki muhabere yoluyla kayıt tarihinin okunaksız olduğunun görüldüğü, ayrıca davalı tarafın temyiz dilekçesinde davalı ... Tekn. Yapı San. Ve Tic. A.Ş.'...
Davacı kiralayan vekili tarafından 01/04/2019 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira akdine dayalı olarak başlatılan icra takibinde kira ve faiz olmak üzere toplam 10.613,00- TL alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi istenmiş olup yasal ödeme süresi ve tahliye ihtarını içeren "Örnek 13" ödeme emrinin davalı borçluya 24/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde icra takibine itiraz etmediği, eldeki davanın da ödeme süresinin sona ermesi üzerine yine yasal süresi içerisinde açıldığı, davalı ödeme emrine itiraz etmemiş olup kira sözleşmesi ve kira bedelinin takip hukuku yönünden kesinleştiği, davalının 30 günlük sürede herhangi bir ödeme belgesi de sunmadığı ve temerrüt olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır. İİK’nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez....
(2) Merkezî Takip Sistemi üzerinden güvenli elektronik imza kullanılarak da itiraz edilebilir. (3) Süresi içinde borca yapılan itiraz üzerine icra takibi durur. Duran takip hakkında, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. (4) İtiraz, itirazın sisteme yüklendiği tarihi izleyen beşinci günün sonunda alacaklı avukatına tebliğ edilmiş sayılır. (5) Sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Mahkeme, yetki itirazını dosya üzerinden inceleyip kesin olarak karara bağlar. Mahkemenin yetkili gördüğü icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için yeniden ödeme emri tebliği gerekmez.” hükmündedir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; 04/02/2020 tarihli takip şekline uygun yasal ihtarı içermeyen İflas Ödeme emrine taraflarınca itiraz edilmiş olsa da bu iflas ödeme emrinin ayakta olan bir icra takip işlemi olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin iptal kararı verilmeden yeniden taraflarına iflas ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin yaptıkları şikayetin de reddedildiği varsayımında 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrinin de geçerli olacağını ve takip dosyasında ayakta iki tane iflas ödeme emri bulunacağını, icra müdürlüğü tarafından her ne kadar yasal düzenleme olmadığından bahisle şikayetlerinin reddine karar verilmişse de aynı icra dosyasında tek borçlu adına iki ayrı iflas ödeme emri düzenlenebileceği hakkında da bir yasal düzenleme bulunmadığını, bu nedenle, icra mahkemesi tarafından şikayetlerinin kabulü ile Ankara 5....
İcra Müdürlüğünün... esas sayılı dosyası ile tarafına gönderilen ödeme emrine itiraz etme sebebinin borcun kendisine ait olmamasına değil kendisi adına çıkarılan ödeme emrinin başkasına ait olan adrese tebliğ edilmesi olduğunu, davacı tarafın tazminat talebine yasal süre içerisinde itiraz ettiğini, aynı şekilde davacının bildirmesi üzerine de mahkemenin de aynı şekilde başka adrese tebligat çıkardığını, kendisinin yurt dışında yaşadığını ve yurt içinde herhangi bir yerleşik adresinin bulunmadığını, davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçesi, .... İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı dosyası mündericatı ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır....