Hükmün, taraflar vekillerii tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır. İtiraz prosedürü tamamlanmadığı halde takibe konu edilen idari para cezası mevcut ise, 5510 sayılı Yasanın 102. (506 sayılı Yasanın 140) maddesi uyarınca başlamış olan prosedür bulunup bulunmadığı araştırılarak, mevcut ise sonuçlanması beklenip; kesinleşen idari para cezası miktarının tespitiyle, bu miktara ilişkin ödeme emri yönünden, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı incelemeyle sonuca varılmalıdır....
Bu halde işbu mahal mahkemesi o davaya bakmaktan imtina edemez.”) yetki sözleşmesinin geçerli olduğu ve sonradan yürürlüğe giren usul hükümleri ile de bu durumun ortadan kaldırılmadığı ve itirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisinin dava şartı olup, davalı tarafından da süresinde ödeme emrine itiraz dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu görüldüğünden, geçerli bir icra takibinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....
Bu halde işbu mahal mahkemesi o davaya bakmaktan imtina edemez.”) yetki sözleşmesinin geçerli olduğu ve sonradan yürürlüğe giren usul hükümleri ile de bu durumun ortadan kaldırılmadığı ve itirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisinin dava şartı olup, davalı tarafından da süresinde ödeme emrine itiraz dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu görüldüğünden, geçerli bir icra takibinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....
Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Davalı şirketin dosya alacaklısına herhangi bir borcu söz konusu olmadığını; borca, faize, takibe, ödeme emrine ve ferilerine itiraz etme zorunluluğu doğduğunu. Davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibinin haksız ve yersiz olduğunu. Ticari kayıtlar defterler incelendiğinde görüleceğini ki karşı tarafın iddia ettiği şekilde bir borcun mevcudiyeti söz konusu olamayacağını. Alacaklı ... Kimyevi Ürünler San. Ve Tic. AŞ'nin başlatmış olduğu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu. Dolayısıyla borcumuz olduğuna yönelik iddiaları reddediyor ve başlatılan işbu takipte; borca, takibe, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini 08.12.2017'de tebliğ edilen ödeme emrine 11.12.2017 tarihinde itiraz ederek 04.01.2018'de takibin durdurulduğunu, Davalı şirketin kayıtlı olduğu adres 04.12.2017 tarihli ödeme emrinde de açıkça görüleceği üzere Kocaeli ili Gebze ilçesinde olduğunu....
Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. 2004 Sayılı İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231)....
Dava, içeriği teslim olunduğu iddia edilen 3 adet faturadan doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davalı-borçlu vekili icra takip dosyasında yasal sürede ödeme emrine itiraz dilekçesinde alacaklı ile müvekkili arasında akdi ilişki bulunmadığını ve Bursa icra dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Davacı vekili delil listesinde taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunu ispat etmek için hesap ekstresi ve tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayanmıştır. 6100 sy....
SAVUNMA Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkil şirket aleyhine başlatmış olduğu --------- sayılı icra dosyasındaki ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmiş olup, icra takibinin durduğunu, İcra dosyasındaki itirazlarını tekrarla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın reddini talep ettiklerini, takibin ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, müvekkilin adresinin ---- bulunduğunu ve ödeme emri tebligatı da dava dilekçesi tebligatı da ----- yapıldığını, taraflar arasında yetki sözleşmesinin bulunmadığını, bu takipte ----- İcra daireleri ve davada ise ----yetkili olmadığını, takip için --- icra daireleri, dava için ise ------- yetkili olduğunu, takipe karşı yetki itirazında bulunulduğu, mahkememizin yetkisini de itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin davacı alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığını beyanla; davacının haksız davasının reddi ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, avukatlık...
(2) Merkezî Takip Sistemi üzerinden güvenli elektronik imza kullanılarak da itiraz edilebilir. (3) Süresi içinde borca yapılan itiraz üzerine icra takibi durur. Duran takip hakkında, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. (4) İtiraz, itirazın sisteme yüklendiği tarihi izleyen beşinci günün sonunda alacaklı avukatına tebliğ edilmiş sayılır. (5) Sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Mahkeme, yetki itirazını dosya üzerinden inceleyip kesin olarak karara bağlar. Mahkemenin yetkili gördüğü icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için yeniden ödeme emri tebliği gerekmez.” hükmündedir....
Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur. Dosya kapsamından davalı kiracı tarafından ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü ve tahliye yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
olduğunu, bu nedenle yetki itirazının hukuka aykırı ve yerinde olmadığını, borçlular itiraz dilekçesinde ayrıca borca, sözleşmesel ilişkiye, faize ve ödeme emrine itiraz etmiş iseler de borçlu Maksul T3 Ltd.Şti'nin müvekkiline ait İnönü Bulvarı No.61 Sivas adresinde bulunan dükkanı kiraladığını ve söz konusu dükkanda kuruyemiş satımı ile iştigal edildiğini, Sivas Belediye Başkanlığı'ndan işletme ruhsatı alınırken bu sözleşmenin kullanıldığını, doğalgaz, elektrik ve su aboneliği alınırken de aynı sözleşmenin davalılarca resmi kurumlara verildiğini, ilgili kurumlardan sorulduğunda durumun açığa çıkacağını, 2020 yılına ilişkin kira bedelinin ödendiğini ancak 2021 yılına ilişkin kira bedeline ilişkin eksik ödeme yapıldığını belirterek borçluların haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiklerinden davanın kabulü ile, davalı borçluların itirazlarının kaldırılmasına, takibin devamına, borçlular haksız ve kötü niyetli olarak takibin durmasına...