Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sattığı ürünlere ilişkin faturalarının bedellerinin tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca yönelik haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; dava konusu icra takip dosyasında, davalı tarafın ödeme emrine yönelik süresinde yaptığı itirazında, ikametgahının Bursa olması nedeniyle yetkili icra müdürlüğünün ... icra müdürlüğü olduğunu beyan ederek, yetki itirazında bulunduğu ve yetkili icra müdürlüğünde yapılan geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, icra takibinde faturadan kaynaklanan alacağın tahsilini istemiştir....

    a ödeme emrinin tebliğine ve adı geçen davalıların ödeme emrine itiraz ettiklerine dair dilekçelere rastlanılmadığından, merciinden ödeme emrinin tebliğ edildiğine dair tebligat evrakları ile borçluların itiraz dilekçelerinin ve varsa itiraz dilekçelerinin davacı (alacaklı) ...ne tebliğ belgesinin getirtilerek evrakına eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 13.12.2012 gün ve 2011/350 E. - 2012/280 K. Sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dairemizin 23/09/2013 tarihli kararıyla, davalı ... adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğine ilişkin gönderi parçasının ve davalıların ödeme emrine itiraz dilekçesinin(özellikle muhabere yoluyla itiraz tarihini gösteren) okunaklı önlü arkalı onaylı suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi üzerine icra dosyasının aslının gönderildiği görülmüştür. Ancak icra dosya incelendiğinde itiraz dilekçesindeki muhabere yoluyla kayıt tarihinin okunaksız olduğunun görüldüğü, ayrıca davalı tarafın temyiz dilekçesinde davalı ... Tekn. Yapı San. Ve Tic. A.Ş.'...

        Bilindiği üzere, icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, yine yetki itirazıyla birlikte borcun esasına itiraz edilmişse alacaklı gerek gördüğü takdirde bu itirazın kaldırılmasını yine icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu’nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir. Yetki itirazıyla birlikte borcun esasına itiraz edildiği durumda ise; alacaklı, icra mahkemesine başvurmadan aynı Yasanın 67. maddesi hükmü gereğince itirazın iptâli davasını mahkemede açmışsa, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisi araştırılmalı ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değil ise, borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulmalıdır....

          konu senetten doğan bir borcu olmadığını, bu nedenle ödeme emrine konu borca da itiraz ettiklerini belirtmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili Alanya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, borca itirazımızın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz nedeni yaptığı bir şikayet ve mahkeme kararı bulunmaması nedeniyle artık takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur. Dosya kapsamından davalı kiracı tarafından 30 günlük süre içinde takip konusu borcun tamamına yönelik ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü ve tahliye yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Kanunun 58. maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....

            Davacı kiralayan vekili tarafından 01/04/2019 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira akdine dayalı olarak başlatılan icra takibinde kira ve faiz olmak üzere toplam 10.613,00- TL alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi istenmiş olup yasal ödeme süresi ve tahliye ihtarını içeren "Örnek 13" ödeme emrinin davalı borçluya 24/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde icra takibine itiraz etmediği, eldeki davanın da ödeme süresinin sona ermesi üzerine yine yasal süresi içerisinde açıldığı, davalı ödeme emrine itiraz etmemiş olup kira sözleşmesi ve kira bedelinin takip hukuku yönünden kesinleştiği, davalının 30 günlük sürede herhangi bir ödeme belgesi de sunmadığı ve temerrüt olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır. İİK’nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez....

            Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; 04/02/2020 tarihli takip şekline uygun yasal ihtarı içermeyen İflas Ödeme emrine taraflarınca itiraz edilmiş olsa da bu iflas ödeme emrinin ayakta olan bir icra takip işlemi olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin iptal kararı verilmeden yeniden taraflarına iflas ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrine ilişkin yaptıkları şikayetin de reddedildiği varsayımında 04/02/2020 tarihli iflas ödeme emrinin de geçerli olacağını ve takip dosyasında ayakta iki tane iflas ödeme emri bulunacağını, icra müdürlüğü tarafından her ne kadar yasal düzenleme olmadığından bahisle şikayetlerinin reddine karar verilmişse de aynı icra dosyasında tek borçlu adına iki ayrı iflas ödeme emri düzenlenebileceği hakkında da bir yasal düzenleme bulunmadığını, bu nedenle, icra mahkemesi tarafından şikayetlerinin kabulü ile Ankara 5....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun 102’nci(506 sayılı Kanunun 140) maddesinde davalı Kurum tarafından verilen idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu