Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, ödeme emri tebliğinden itibaren artık 30 günlük yasal süre içerisinde ödeme yapılması zorunludur. Bu bağlamda kira alacağına ilişkin takipten önce yada 30 günlük ödeme süresinden sonra ödeme yapılıp yapılmadığının bir önemi bulunmamaktadır....
ne şekilde alınacağını, 7.maddesi, Koruma Meclisinin yetki ve görevlerini düzenlemiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, kesinleşen iflas yoluyla adi takip sebebiyle talep edilen iflas davasıdır. Davacı, işçilik alacağının tahsili için davalılar aleyhine takip yapmıştır. Davacının işçilik alacağının dayanağı-------sayılı kararıdır. Davacı, takibi İİK nun 43/2 maddesi uyarınca iflas yoluyla adi takibe çevirdiğini, düzenlenen ---- ödeme emrine davalı------ itiraz etmediğini ve bu davalı yönünden takibin kesinleştiğini; diğer davalı ----- ödeme emrine itiraz ettiğini beyanla, ------ yönünden davalının iflasına, ---- yönünden itirazın kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında, davalılardan ------- yönünden iş mahkemesi kararının bekletici mesele yapılmasına karar verildiğinden bu davalı yönünden dava tefrik edilerek, mahkememizin ----esasına kaydedilmiş; yargılamaya davalı -------- yönünden devam edilmiştir. -------- sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/20938 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibe geçildiği; borçlunun yasal sürede İstanbul Anadolu İcra Daireleri'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkiye ve borçlu olmadığından bahisle de borca itiraz etmesi üzerine, alacaklının 03.11.2021 tarihli talebi üzerine dosyanın yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Yetkisiz İstanbul 36. İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının, alacaklı tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir. Takip dosyası kendisine gönderilen yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nce, İİK.nun 60. maddesine göre takip talebine uygun olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesi ve borçluya tebliği zorunludur. Borçlunun, yetkili icra dairesince düzenlenecek ödeme emrinin tebliği üzerine, yeniden itiraz ve şikayet hakkının doğacağı izahtan varestedir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili lehine mahkeme ilamıyla hükmedilen 44.101,43 TL alacağın işlemiş faiziyle birlikte davalıdan tahsili için ilamlı takip başlattıklarını, davalının borcunu ödememesi üzerine, iflas yoluyla adi takibe çevirdiklerini ve gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edildiğini ileri sürerek, ödeme emrine itiraz etmeyen ve borcunu da ödemeyen davalı şirketin İİK'nun 171. ve devamı maddelerince iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacı ...'den, takip konusu borcunu karşılayacak miktarda ödenmeyen alacağı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalılar, kredi sözleşmesinde yetki şartı olduğunu, uyuşmazlıkların İstanbul icra müdürlükleri ve mahkemelerinde, ayrıca davacı bankanın genel müdürlüğünün bulunduğu yerde çözümleneceğini, bankanın genle müdürlüğünün----- olmakla İstanbul mahkemelerinin yetki alanı içinde kaldığını, kendilerinin yerleşim yerlerine göre de İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağını ileri sürmüştür. Davacı, replik dilekçesi ile davalıların icra dosyasında ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazında bulunmadıklarından bahisle artık mahkememizin de yetkili mahkeme haline geldiğini ileri sürmüşse de, bu itiraza itibar etmek mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay kararları ve uygulamaya göre icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır....
İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....
konu senetten doğan bir borcu olmadığını, bu nedenle ödeme emrine konu borca da itiraz ettiklerini belirtmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili Alanya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, borca itirazımızın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, mobilya satışı karşılığı verildiği ileri sürülen ve temlik alınan bonolarda yazılı bedellerin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibine konu bonolar incelendiğinde, borçlusunun davalı ... olduğu, dava dışı ... ...’nın ise bonolara kefil sıfatıyla imza attığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, temlik alınan bonolara dayalı olarak davalı ... ve dava dışı Halil ... aleyhine ... 9. İcra Müdürlüğünün 2011/12145 E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış, davalı ...’in yetki itirazında bulunması üzerine bu borçlu hakkındaki takip yönünden tefrik kararı ile birlikte yetkisizlik kararı verilerek dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş ve yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrine davalı yasal süresi içerisinde itiraz etmiş, icra dairesince de takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu sırada dava dışı kefil tarafından takip dosyasına konu borç ferileri ile birlikte ödenmiştir....
Davalı taraf beyanlarında ; davanın reddi gerektiğini savunmuş, davalı tacir olmadığından yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, takibin ve davanın yetkisiz icra daireleri ve mahkemede açıldığını, sözleşmede kefalete ilişkin şekil şartlarına uyulmadığından davalının garantör sıfatıyla sorumluluğunun da bulunmadığını ileri sürmüştür. Dellillerin değerlendirilmesi ve gerekçe : Ana dava Bursa 12.İcra Dairesinin 2017/.... esas sayılı dosyasında davalıların ödeme emrine itirazlarının iptali davasıdır. Birleşen dava ise Bursa 12.İcra Dairesinin 2017/... esas sayılı dosyasında davalıların ödeme emrine itirazlarının iptali davasıdır. Davacı ve davalı şirket arasında 01.03.2016 tarihli mola yeri sözleşmesi imzalanmıştır. Birleşen dosya davalısı Berrin Canpolat ise bu sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzalamıştır. Davalı Berrin ana davanın davalısı şirketin ortağı ve temsilcisidir....