Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunu, bu nedenle davanın süresinde açıldığını, yetki tespitinin işyeri seviyesinde tüm işyerlerindeki sayılar dikkate alınarak yapılması gerektiğini, Bakanlığın yetki tespitinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. Davanın süresinde açılıp açılmadığı hususu taraflar arasındaki temel uyuşmazlığı oluşturmaktadır. Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde tebligat yapılan T7 isimli kişinin 19.06.2017 tarihinden itibaren Atışkan Yapı T1 ve Tic....
A.Ş.’i işyerlerinde davalı sendika ile imzalanmış ve yürürlük süresi 31.12.2007 tarihinde sona erecek toplu iş sözleşmesinin bulunduğunu, 2822 s.y. 3. maddesi gereğince işletmede ancak bir TİS imzalanabileceğinden yeni bir TİS imzalanmasının mümkün olmadığını, başvuru tarihi itibarıyla işletmede toplam 1020 işçinin çalıştığını, davalı sendikanın üye çoğunluğunun bulunmadığını belirterek Bakanlığın 9.1.2007 tarih ve 417–898 sayılı yetki tespitinin iptalini istemiştir. Davalı sendika vekili, vekâletnamede yetkisine dayanarak davayı kabul ettiklerini beyan etmiş ve beyanını imzasıyla onaylamıştır. Davalı Bakanlık, davanın altı işgünlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava dilekçesinin ilgili bölge çalışma müdürlüğüne veya Bakanlığa kaydettirilmediğini, yetkili mahkemenin Adana İş Mahkemesi olduğunu, Bakanlık tespitinin doğru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece Üsküdar 1....
alınmamasının sonuca etkili olmadığı, Mahkemece gerekçeli kararda bu delillerin de ayrıntılı incelenip değerlendirildiği, TCK'nun 118. maddesi kapsamında herhangi bir soruşturma dosya numarasının bildirilmediği, ek rapor alınmamasının talebin zımni reddi anlamına geldiği ve hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olmadığı, yetki tespitinin iptali gerektirecek davacı iddialarının kanıtlanamadığı, dikkate alındığında Bakanlığın yetki tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından Mahkemece davanın reddi kararı yerinde olmuştur....
anlaşıldığından, kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, .......
alındığı, dava konusu işlemin yetki, şekil sebep, konu ve maksat unsurları bakımından açıkça hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur....
Davalı Üniversite vekili; davaya konu yetkili sendika tespitinin davalı T.C....
tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
fıkrasına göre; yetki itirazı, yetki işlemlerin durdurması sonucu; davalı sendikanın üyeleri adına zamanında toplu iş sözleşmesi akdetmesinin önüne geçmek olduğunu, davalı sendikanın faaliyetlerini engellemek ve üyelerine zarar vermek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının ödeme savunmasında bulunduğu, ancak ödeme yapıldığı ileri sürülen kişilerin davacı şirketi temsile yetkili olmadıkları, davalının takip tarihi itibari ile temerrüde düştüğü ve alacağın tespitinin yargılamayı gerektirdiği nedeni ile davanın kısmen kabulüne, tarafların tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı vekili, icra takibine hem yetki, hem de borç yönünden itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın değerlendirilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma biçimine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....
ve kişisel bağımlılık bulunduğunu, ...’ın 296 işçisinin işletme seviyesinde yapılan yetki tespitinde toplam sayıya dahil edilmesi gerektiğini, bu durumda toplam işçi sayısının 1185 kişi olduğunu ve yasanın aradığı % 40 çoğunluğun sağlanamadığını bu nedenle bakanlık tarafından verilen 19.03.2014 tarih B75014829/103.02/4979 sayılı yetki tespitinin iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....