Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/662 Esas KARAR NO : 2021/883 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 28/09/2021 KARAR TARİHİ : 21/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan kıymetli evrak iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı asilin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle ; lehtarının kendisi olduğu, keşidecisinin ... olduğu, ... Bankası ... Şubesi'ne ait 30.09.2021 keşide tarihli ve 140.000 TL bedelli çeki kaybettiğini, bu nedenle çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı asil ... tarafından 18.10.2021 tarihli davadan feragat edildiğine dair dilekçe sunulduğu, dilekçe üzerine muamele katibi tarafından kimlik tespitinin yapılmış olduğu görüldü. Davadan feragat HMK'nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....

    DAVA KONUSU : Olumlu Yetki Tespitinin İptali KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Bakanlık tarafından diğer davalı Tekstil İşçileri lehine verdiği 26.08.2020 tarih E-58736034- 103.02- 1925840 sayılı yetki tespit yazısında davacı işyerinde 14 işçinin çalıştığını, bu işçilerin dokuzunun davalı sendikaya üye olduğunu belirtildiğini, bu sayıların hatalı olduğunu, söz konusu tespitte işe giren ve işten çıkan işçilerin değerlendirilmediğini ve Bakanlık kararın hatalı ve müvekkili aleyhine olduğu beyanla, yetki tespitinin iptalini talep ve dava etmiştir....

    (A) ile gösterilen 8744,36 m² kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile ... vasfında ... adına; (B) ile gösterilen 17185,02 m² kısmın kadastro tespit tutanağındaki gibi tapuya kayıt ve tesciline, 196 ada 11 nolu parselde (A) ile gösterilen 1860,94 m² kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile ... vasfında ... adına; (B) ile gösterilen 4345,39 m² kısmın kadastro tespit tutanağındaki gibi tapuya kayıt ve tesciline, 196 ada 12 nolu parselde (A) ile gösterilen 847,85 m² kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile ... vasfında ... adına; (B) ile gösterilen 4046,61 m² kısmın kadastro tespit tutanağındaki gibi tapuya kayıt ve tesciline, 196 ada 13 nolu parselde (A) ile gösterilen 744,31 m² kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile ... vasfında ... adına; (B) ile gösterilen 3707,48 m² kısmın kadastro tespit tutanağındaki gibi tapuya kayıt ve tesciline, 196 ada 14 nolu parselde (A) ile gösterilen 511 m² kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile ... vasfında ... adına; (B...

      iş yerlerinin bağlı bulunduğu iş kollarından farklı olduğu, bu bağlamda 4734 Sayılı Kanun'un 62.maddesi uyarınca, bu iş yerleri ve birinci paragrafta belirtilen iş yerlerini kapsayacak şekilde işletme düzeyinde yetki tespitinin mümkün olmadığı kanaatine varılmakla, aşağıda belirtilen şekilde karar verildi....

      tespiti kararının denetime açık, tutarlı ve gerekçeli olması gerektiği, neye göre tespit yapıldığının anlaşılamaması hâlinde kararın denetimi mümkün olmayacağından usulüne uygun bir yetki tespiti olmadığı, yetki tespiti kararının doğru bir hesap tarzına dayanmadığı, yetki tespiti kararının tutarlı olmadığı, zira aynı işkolundaki yetkiye dâhil işkoluna giren işyerlerinin dahi dışlandığı, tüm işyerlerinin dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, aksi hâlde işletme toplu ... sözleşmesinden bahsedilemeyeceği, davalılarca sistemdeki kayıtlara itibar edilmesi gerektiği iddia edilmişse de tutulan kayıtlarda davacının aynı işkolunda yer almayan başka işkollarına bağlı işyerlerinin de bulunduğu sadece davalı Sendikanın bağlı bulunduğu işyerlerinin dikkate alınarak yapılan yetki tespitinin usulsüz olacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile yetki tespitinin iptaline karar verilmiştir....

        İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez." düzenlemesine yer verildiğini, düzenleme uyarınca işkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar yetki tespit davalarında bekletici neden sayılamayacağını, davacının yetki sürecini başlattığı 27.07.2020 tarihinden sonra gerçekleşen işkolu değişikliği taleplerinin yetki tespitinde dikkate alınamayacağını, “bekletici mesele” yapılamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur....

        Davalı Sendika vekili istinaf dilekçesinde; yetki başvuru tarihinde davacının iki işyeri bulunduğundan çoğunluk tespitinin işletme düzeyinde belirlenmesi gerektiğini, buna göre diğer davalı İdarenin yetki tespiti kararında bir aykırılık bulunmadığını, davacı Şirketçe ...'daki işyerinin 19.01.2021 tarihinde .../... adresine taşınmış olduğunu, dolayısıyla yetki başvuru tarihi olan 23.03.2018'de davacı Şirketin hem ... hem de ... olmak üzere iki işyeri bulunduğunun açık ve ... bir şekilde ortada olduğunu, davacı Şirketin ...'...

          İş Mahkemelerinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olduğundan, anlaşma ile bertaraf edilemeyeceği gibi genel yetki kuralları da uygulanmaz. Bu halde, yetki itirazı ilk itirazlardan olmadığından, taraflar yargılama bitinceye kadar yetki itirazında bulunabileceği gibi, mahkeme de yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yetkisizlik kararı verebilir. Açıklanan kanuni düzenlemelere göre, yetki tespitinin iptali davalarında “işyerinin bağlı olduğu görevli makamın bulunduğu yer iş mahkemesi”, işkolu tespitine itiraz davalarında ise, “işyerinin bulunduğu yer iş mahkemesi” kesin yetkilidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-ç maddesine göre, yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması hususu dava şartlarındandır. Yine 6100 sayılı Kanun'un 115/2. maddesine göre de, dava şartı yokluğu durumunda mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNİN İPTALİ İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 23. İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNİN İPTALİ Y A R G I T A Y K A R A R I 07/11/2015 tarihli Resmi Gazete’de ilan edildiği üzere 5235 sayılı Kanunun 24 ve 2. maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihi itibari ile tüm yurtta göreve başlaması nedeniyle, bu tarih ve sonrasında verilen İlk Derece Mahkemesi kararları hakkında öncelikle istinaf kanun yoluna başvurulmalıdır. 6100 sayılı HMK’nın geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre de “Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”...

                UYAP Entegrasyonu