Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılacağının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 19/2. maddesinde ise yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiğinin, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiğinin, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacağının düzenlendiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 18/2. maddesi hükmüne uygun olarak sözleşmenin yetki şartıyla ilgili bu hükmündeki hukuki ilişkinin belirli, yetkili mahkemenin belirlenebilir ve yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmede kararlaştırılan yetki şartının sözleşmenin tarafı olan kişileri bağlayacağı, davalı vekilinin yetki ilk itirazını süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemeyi de göstermek suretiyle bildirdiği, yetki ilk itirazının yerinde olduğu, taraflar arasında imzalanan yetki sözleşmesi çerçevesinde...

    .." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Yetki itirazının reddine. şikayetin kabulüne, Bakırköy 7....

    İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz” denilmekte olup, Davalı T3 Bakanlığı yetki tespiti için başvurduğu tarihin 17.05.2017 olduğu, Bu tarihin toplu iş sözleşmesi için yetki sürecinin başlamış olduğu tarih olduğu, Yetki dökümüne ilişkin liste bilirkişi tarafından incelenmiş olup, sendika üyesi olan işçilerin üyelik tarihleri kontrol edildiğinde, Sendika üyesi olan işçilerin yetki tespiti başvuru tarihi olan 17.05.2017 tarihinden önce sendikaya üye oldukları anlaşılmakla, davacı T1 San. ve Tic. Ltd....

    Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi halde dinlenemez." hükmünü içermektedir....

      İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez." düzenlemesine yer verildiğini, düzenleme uyarınca işkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar yetki tespit davalarında bekletici neden sayılamayacağını, davacının yetki sürecini başlattığı 27.07.2020 tarihinden sonra gerçekleşen işkolu değişikliği taleplerinin yetki tespitinde dikkate alınamayacağını, “bekletici mesele” yapılamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur....

      Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı ... vekilinin süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, diğer davalının cevap dilekçesinde yetki itirazının bulunmadığı, dava tarihinin 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki bir tarih olması nedeniyle HMK'nun 60/son maddesi gereğince yetki itirazından itirazda bulunmayan diğer davalıların da faydalanacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 26. Asliye Hukuk Mahkemesince, dosya davalısı ... tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, dosyada birden fazla davalının bulunduğu, davalılardan ... tarafından yetki itirazında bulunulmadığı, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu, usul işlemlerini birlikte yapmak zorunluluğunun bulunduğu, bir davalı tarafından yapılan yetki itirazının hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

        A.Ş) konulu T5 (Petrol- İş) konulu yazı) bakanlığın anılan iş yeri yetki tespitinin usul ve yasaya aykırı olduğunu olduğunu, davalı Bakanlık tarafından olumlu yetki tespitine karar verilmişse de çalışan ve üye tespiti hatalı olarak gerçekleştirildiğini, davalı Bakanlık Sendika'nın talebi ile yapmış olduğu yetki tespiti araştırmasında eksik inceleme yapatığını, çalışan sayısını hatalı ve fiili durumdan farklı bir şekilde belirlediğini, söz konusu hatalar yapılan yetki tespitini etkilemediğini, davalı Sendika’nın, diğer Davalı Bakanlık’a yetki tespiti için başvuru yaptığı tarihte işyerlerinde çalışanların toplam sayısı 52 olmadığını, davalı Bakanlık tarafından yetki tespiti yapılırken esas alınan bilgiler tarafımızca bilinmemekte ve tespit edilemediğini, üye listesinde yer alan çalışanların üyelik sürecine ilişkin kanunda belirlenen usul ve esasların yerine getirilip getirilmediğinin de araştırılması gerektiğini belirterek, işyeri yetki tespitinin iptaline ve davanın kabulüne karar verilmesini...

        T5 tarafından 30.10.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde: 6256 Sk. 43. maddesi'ne göre yetki itirazını, yetki belgesinin tebliğ aldığı tarihten 6 iş günü içerisinde yapabileceğini, 03.10.2019 tarihinde tebliğ edilen yetki belgesine göre davanın süresinde açılıp acımadığının denetlenmesini istediklerini, sendika üyeliği işçinin e devlet sayfasından talebi, sendika ve bakanlık onayı ile gerçekleştiğini, mükerrer üyelik olamayacağını, işyerleri için çalışan işçi sayısının yarısından fazlasının tespiti ile yetki belgesi gerçekleşebileceğini, davacı işyeri için davalı Tümtis Sendikasının 16.09.2019 tarihindeki başvuru tarihinde davacı işyerinde 74 çalışan olduğu, 43 işçinin sendika üyeliğinin olduğunun tespiti ile yetki belgesi verildiğini bu nedenle açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davanın reddine, karar verilmiştir....

        (BK m.238/1) Somut olaydaki davacının talebi mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki davanın dayanağı sözleşme (mehir senedi) 24/07/2016 tanzim tarihli olup tarafların evlilik tarihi ise mehir senedinin tanzim tarihinden sonraki 27/09/2016 tarihidir. Davacının talebi, mehir senedinde taahhüt edilen altınların davalı tarafından verilmediği iddiasına dayalıdır. Bu sebeplerle uyuşmazlık; aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp genel hükümlere dayalı (TBK m.286 vd) bir alacak talebi niteliğindedir. Hal böyle olunca davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir (HMK m.1,114/1,c,115/1)....

        Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.” 5. 6356 sayılı Kanun’un "İşkolunun tespiti" kenar başlıklı 5 inci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir: “Yeni bir toplu ... sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.” 6. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına dair madde gerekçesi de şöyledir: “... İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır....

          UYAP Entegrasyonu