WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının dava dilekçesinde; haczedilen menkullere yönelik olarak istihkak iddiasında bulundukları gibi muhafazayı önlemek için dosyaya itirazi kayıt ile yatırmış oldukları 395.000,00 TL para yönünden de istihkak iddiasında bulunulduğu, Ancak, mahkemece yapılan yargılamada itirazi kayıt ile yatırılan paraya yönelik istihkak iddiası konusundan herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm de kurulmadığı, bu durumun 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu görülmektedir. Mahkemece davacının ileri sürdüğü tüm taleplerin ayrı ayrı değerlendirilip hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırıdır....

C.CEVAP: 4.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def-inde bulunduklarını, yetki itirazlarının olduğunu, müvekkil şirketin adresinin İstanbul olması nedeni ile yetkili mahkemenin İstanbul olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve kusur ile sınırlı olduğunu, davacıların murisinin kazada %100 kusurlu olduğunu, Isparta ... Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılamada araç sürücüsünün kusursuz olması nedeni ile beraat ettiğini, faiz türü talebinin de yerinde olmadığını, davanın haksız olduğunu beyan ederek, davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir. D. YETKİ İTİRAZI: 5.Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuştur. Dava, haksız fiile dayanmaktadır. HMK m. 16 gereği; Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir....

    reaktif sınırların aşıldığı gerekçesiyle müvekkiline Mart 2011 dönemi için cezai şart faturası düzenlendiğini,“Sistem Kullanma Anlaşmasının" cezai şartlar başlıklı 10. maddesine göre ihlalin .....’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesi halinde ceza tahakkuk ettirilebileceğini, cezai şart uygulanması şartlarının bulunmadığını, geriye dönük cezai şart faturası düzenlenemeyeceğini, müvekkilince ihtirazi kayıt konulmak suretiyle faturanın ödendiğini ileri sürerek, Mart 2011 dönemine ait 29.04.2013 tarihli 152.893,21 TL bedelli faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada, aynı sebeplerle Mart 2013 dönemine ait 29.04.2013 tarihli 210.857,70TL bedelli faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, ıslah dilekçesiyle de birleşen davadaki faturayı gecikme cezası+KDV olmak üzere toplam 254.168,67 TL olarak itirazi...

      D) Temyiz: Kararı davalı, davacının iş sözleşmesinin haklı feshedildiği ve itirazi kayıt konulmaksızın bordroları imzaladığı gerekçesi ile temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde haftada 4 saat fazla çalışma yaptığını ileri sürerek fazla çalışma alacağı talep ettiği halde mahkemece haftada 5 saat fazla çalışma alacağının hesaplanıp hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.Mahkeme davacının talebi ile bağlıdır. Bu durumda davacı haftada 4 saat fazla çalışma yaptığını ileri sürdüğü halde talep aşılarak haftada 5 saatten fazla mesai alacağına karar verilmesi isabetsizdir....

        Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili ; Davacının kıdem tazminatı ve fazla mesai ücreti alacağına hak kazanamadığını, iş akdini istifa ederek haksız nedenle fesheden işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, fazla mesai yapıldığı zaman bordrolara yansıtılarak ödendiğini, iddiaların aksine ara dinlenme süreleri nazara alındığında çalışma saatlerinin 45 saati aşmadığını, buna ilişkin taleplerin yersiz olduğunu, tanıkların fazla mesai yapıldığında ücretini aldıklarına ilişkin beyanların dikkate alınmadığını, itirazi kayıt konmaksızın imzalanan ücret bordrolarının aksinin yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, ispatlanamamış verilere dayanarak hatalı hüküm kurulduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; İş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağının tahsili talebine ilişkindir....

        İcra Müdürlüğünün 2010/5598 sayılı takip dosyasından, 19.04.2010 tarihli haciz sırasında cebri icra tehdidi nedeniyle davacının itirazi kayıtla 3.kişi olarak 7.941,42 TL. ödediğini belirterek bu para üzerinde, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili ve borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamışlardır. Mahkemece, 19.04.2010 tarihinde davacıya 7 günlük süre verildiğini, 22.04.2010 tarihinde bu işlemi şikayet ettiğini şikayetin 30.04.2010 tarihinde red edildiğini davanın 16.06.2010 tarihinde 7 günlük süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 19.04.2010 tarihinde yapılmış ve davacı 3.kişi olarak verdiğini belirtmiştir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2019/412 ESAS, 2021/258 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının davalı şirket bünyesinde 07/08/2012 tarihinde çalışmaya başladığı, 25/03/2014 tarihinde de istifa dilekçesi sunarak işten ayrıldığı, davacının istifa iradesi olduğundan iş akdinin haksız şekilde sonlandırılmasıın söz konusu olmadığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılamayacağını, aksinin kabulü halinde davaöcının itirazi kayıtsız olarkak imzaladığı ücret bordrolarındaki ücretin baz alınması gerektiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece;davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasını kabul etmediklerini, davacının olağanüstü genel kurul toplantısında itirazi kayıt ileri sürmeden şirketi ibra ederek istifa ettiğini, yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde kayıtları kendisi tuttuğundan özen ve bağlılık yükümlülüğünü yerine getirmediği kanaatinde olduklarını, davanın reddini talep etmiştir. Alınan ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının davalı şirkete 35.327,00 TL borçlu olduğunu ve kayıtlı olduğunu, takip tarihi itibariyle ise davalı şirketin davacıya 20.070,44 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının 44.173,07 TL lik ödemeyi kendisinin yaptığını ispatlaması durumunda davacı alacağının 64.243,51 TL olacağı, davalı şirkete olan borcunun mahsubu ile ise 28.916,51 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Taraf vekilleri 3. Celse vermiş oldukları beyanlarında sulh olduklarını, yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını beyan etmişlerdir....

            D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 2003/2842 Karar No: 2005/2659 Temyiz İsteminde Bulunan : Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü - İSTANBUL Karşı Taraf : … Vekili : … İstemin Özeti : Yükümlü tarafından icra müdürlüğünden satın alınan tanınmaza ilişkin katma değer vergisinin geç ödendiğinden bahisle hesaplanan ve itirazi kayıtla ödenen gecikme faizinin yasal faiziyle birlikte ret ve iadesi istemiyle açılan davada; dosyanın incelenmesinden Davacının … İcra Müdürlüğünden açık artırmalı ihale ile 15.7.2002 tarihinde gayrimenkulü satın aldığının, daha sonra bu ihalenin feshi için davalısı sadece takip alacaklısı olan davanın açılması üzerine davacının sadece gayrimenkul bedelini yatırarak katma değer vergisini yatırmadığının, ancak ihalenin feshi davasının … İcra Tetkik Merci Hakimliğince yetkisizlik nedeniyle 31.7.2003 tarihinde reddedildiğinin ve taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiğinin, bundan sonra davacının 1.11.2002 tarihinde durumu öğrenerek...

              Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince;borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin haciz mahallinde yapılmadığı, borçlunun davacı şirketin çalışanı, ortağı ya da yetkilisi olmadığı, haciz mahallinin davacıya ait olması karşısında mülkiyet karinesinin davacı üçüncü kişi lehine olduğu, davalı alacaklının karinenin aksini ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile itirazi kayıtla ödenen bedelin iadesine, mahcuzlar üzerindeki haciz kalktığından haczin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu