Bu Şartname'nin 40. maddesinde yüklenicinin ara hakedişlere itirazı bulunduğu takdirde hakedişin bir örneğini idareye verdiği “... tarihli dilekçemde yazılıp itirazi kayıtla” şerhi vermek suretiyle itiraz etmesi gerekir. Aksi takdirde hakediş yüklenici bakımından kesinleşir. Mahkemece hakedişe dahil edilen miktarlar yönünden şartnamenin belirtilen hükmüne göre davanın reddine karar verilmesi isabetli ise de; davada hakedişe dahil edilmeyen imalât bedellerinden kaynaklanan alacakların da ödenmesi istenmiştir. Hakedişe dahil edilmeyen imalâtlar yönünden ayrıca itiraza gerek olmayıp zamanaşımı süresince bu işlerin bedeli istenebilir. Dairemizin yerleşen uygulaması da bu doğrultudadır....
Gelirler Genel Müdürlüğünün dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği, 4 seri nolu katma değer vergisi iç genelgesinden, plan proje çizimi parselasyon ve nakliye hizmetleri dışında, konut inşaatıyla ilgili her türlü işin kısım kısım da olsa bir bütün olarak da olsa inşaat işi olduğu, dolayısıyla, buradaki istisna ve muafiyetin şahsa değil, inşaata yönelik olduğunun anlaşıldığı, tetkik edilen dosya içeriğinden, yükümlü adi ortaklığın konut yapı kooperatiflerinin hafriyat ve saha tanzim işini yaptığı, bu konutların net alanının 150 m2 yi geçmediği, yükümlünün … Defterdarlığının yazısına dayanarak kooperatiften katma değer vergisi tahsil etmediği, ancak, aynı defterdarlığın ikinci bir yazısına dayanarak davalı vergi dairesinin talebi üzerine söz konusu kooperatife yaptığı konut inşaatının hafriyat ve tanzimi işine ve bir başka işine ait KDV beyannamesini vererek vergisini ödediği, yükümlü adi ortaklığın, kooperatife yaptığı iş katma değer vergisinden istisna olduğundan bahisle adına salınan ve itirazi...
Somut olayda davacı, davalı belediyenin park müdürlüğü marangoz atölyesinde işyeri sendika temsilcisi olarak çalışırken, onayı alınmadan sözlü olarak toprak ekibine verildiğini ve itirazi kayıt ile yeni işyerinde görevine başladığını belirtip değişiklik işleminin iptalini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, ortada yapılmış bir fesih bulunmadığından ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının işyeri sendika temsilcisi olduğu ve rızası alınmadan görev yerinin değiştirildiği tartışmasızdır. Sendika temsilcilerinin rızası alınmadan görev yerinin değiştirilemeyeceği veya işinde esaslı bir değişiklik yapılamayacağı hem toplu iş sözleşmesinin 9. maddesinde hem de 2821 sayılı yasanın 30/son maddesinde açıkça hüküm altına alınmıştır....
-2- açıldığının kabulü gerekmektedir.Öte taraftan, yargılama devam ederken, zaten davacı takibe konu prim borcu ve fer'ilerini itirazi kayıtla ödemiş olup, 506 sayılı Kanunun 84. maddesine dayalı olarak istirdata dönüşen davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, yukarıda belirlenen açıklamalara göre, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı geriktirir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ..........
Davalı vekili, davacılardan ...’ın kooperatif ortağı olmaması nedeniyle dava açma sıfatının bulunmadığını, sonradan ortaklığa kabul edilenlerden bir fark alınmasında yasal bir engel bulunmadığını, kooperatifin 24.01.1996 yılındaki genel kurul tutanağının 3. maddesinde de yeni alınacak üyeler için giriş aidatı alt limitinin 60.000 DEM olmasının kararlaştırıldığını, davacının da bu güne kadar hiçbir itirazi kayıt ileri sürmeden ve genel kurul kararları aleyhine iptal davası açmadan ödemelerini yaptığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemenin, aynı tarihte üye olup aynı konut tipini seçmiş bulunan ...’e göre davacıların yaptığı fazla ödemenin 63.412-DEM olduğu, dava tarihi itibarıyla bu miktarın 30.920.705.792-TL’ye karşılık geldiği gerekçesiyle, bu meblağ üzerinden davanın kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince bozulmuştur....
./.. 2011/8840 - 2011/9734 -2- teslim sırasında bir itirazi kayıt dermeyan etmemiştir. Diğer taraftan davacı delil tespiti yolu ile 1,8 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerde teslimin eksik yapıldığını tespit ettirmemiştir. Miktar itibariyle olayda tanık dinletilmesi HUMK’nun 289. maddesi gereğince karşı tarafın açık muvakafatı halinde olanaklıdır. Davacının işlerin üçüncü kişiye yaptırıldığına dair delil olarak sunduğu fatura da HUMK’nun 299. maddesi uyarınca davalıyı bağlamaz. Kısaca, sözleşmede yer aldığı için davacıya bırakılması kararlaştırılan 1, 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerdeki mutfak dolap ve tezgahlarının da sözleşme gereği davalı yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerekir. Dolayısıyla, davacı arsa sahibi bunların sonradan kendisi tarafından yapıldığını yöntemince kanıtlayamadığından bedellerinin tahsili isteminde bulunamaz. Mahkemece yapılan bu saptama gözetilerek davanın reddi yerine istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....
Maddesi gereğince de herhangi bir hükmün ihlal edilmesi halinde davacıya TEİAŞ'ın uyarı yapması ve ihlalin ortadan kaldırılması için süre tanınmasının ön şart olduğu, davalının bu yasal prosedürü uygulamadan ceza faturaları düzenlediği gerekçesiyle davacının 20 adet fatura nedeniyle davalı tarafa itirazi kayıt ile ödediği 368.965,14 TL'nin ödendiği tarihten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu durumda Mahkemece; HMK'nın 344.maddesi gereğince usulüne uygun düzenlenecek muhtıra ile istinaf yoluna başvuran davalı alacaklı vekiline, miktarları gösterilmek suretiyle (takip konusu alacak miktarı ile istihkak konusu hacizli mallar (mahcuzlar ve itirazi kayıtla ödenen para dikkate alınarak) değerinden hangisi az ise o miktar üzerinden) istinaf nispi karar harcını muhtıranın tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde Mahkeme veznesine yatırılması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edilmesi, muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin sürenin dolmasının beklenmesi, verilen süre içerisinde harç eksikliği tamamlandığı takdirde buna ilişkin makbuzun dosyaya eklenmesi ve istinaf incelemesi için dosyanın Dairemize gönderilmesi, harç eksikliğinin tamamlanmaması halinde ise; HMK'nın 344.maddesindeki prosedürün işletilmesi ve gerekli kararın verilmesi için dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre kayıp kaçak bedelinin sözleşmeye göre belirlenen birim fiyatları üzerinden faturaya ilave edildiği ve bunun sözleşme hükümleri ile taraf iradelerine uygun olduğu, davalı tarafından tahakkuk ettirilen faturaların miktar ve içeriğine itiraz edilmeden ve itirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiği gerekçesi ile kayıp kaçak bedelinin istirdadına ilişkin talebin reddine, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği ve bu nedenle davacıların sözleşme süresince elde etmeyi umdukları kardan yoksun kaldıkları, başka tedarikçilerden 15.06.2012 tarihinden itibaren daha pahalı elektrik kullandıkları gerekçesi ile tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Mahkemece, davacı tüketicinin, tamir talebi ile seçimlik haklarını tükettiği, itirazi kayıt ileri sürmeksizin ürünü teslim aldığı, ilk tamirden sonra azami sürenin aşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı eldeki davasında, onarım hakkını kullandığını, ancak üründeki arızanın giderilmediğini, üründen faydalanma imkanının ortadan kalktığını beyanla, talepte bulunmuştur....