Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ek 79. maddesinde düzenlenen ve 3480 sayılı Kanun'da yer alan tütün eğitim-öğretim yardımı ve tütün ikramiyelerinin, 2330 sayılı Kanun'a göre vazife malullüğü aylığı bağlananların aylıklara ayrıca yapılan bir "ek ödeme" vasfında olduğu ve bu nedenle yapılan ödemelerin hatalı ve yersiz ödeme olarak değerlendirilmeyeceği anlaşılmakla, davacı adına hesaplanan borcun, faiziyle birlikte bu tütün ikramiyelerinin geri istenilmesine ilişkin kısmında da hukuka uygunluk bulunmadığı; anılan hususlar dikkate alınarak, davacı adına çıkarılan borcun yeniden hesaplanması gerektiğinden, hatalı değerlendirmeye dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

    Maddesi kapsamında yapılan işlemler araştırılmalı, Kurumca yersiz sağlık ödemesi yapılan dönemde davacının isteğe bağlı sigortalı olması halinde sağlık yardımlarından yararlanabileceği ve yersiz sağlık ödemelerinin istenilmesine dair Kurum işleminin hatalı olacağı gözetilmelidir. B )1479 sayılı Yasanın 70/2 maddesinde; Bu kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davalarının on yıllık , prim alacakları davalarının beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu hükmü getirilmiş ise de bu madde yersiz sağlık giderlerinin tahsilini kapsamadığından ve söz konusu yasada yersiz sağlık giderlerinin rücuna imkan veren başka bir madde bulunmadığından dava konusu uyuşmazlıkta mülga Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme ile ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu kapsamda kurum alacağının istirdadının yasal dayanağı mülga BK 63 ve 66. Maddeleridir....

      mahsup edileceği, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınacağı, alacakların yersiz ödemelere mahsubunun, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılacağı, kanunî faizin kalan borca uygulanacağı, bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanacağı, yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanacağı, yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasların, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiş bu şekilde” kurumca yersiz ödemelerin geri alınmasına ilişkin esas ve usuller belirlenmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2021 NUMARASI : 2020/179 ESAS - 2021/559 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca 19/07/1987 tarihinden itibaren terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan vatandaşların maddi zararlarının giderilmesi amacıyla kanundaki esas ve usuller çerçevesinde tazminat ödendiğini, bu kanun kapsamında yapılan bu ödemelerle ilgili olarak Iğdır Valiliğine intikal eden bir kısım ihbar ve şikayetlerde terör örgütü baskısıyla köylerini boşaltmak zorunda kalan köy halkı ile hiçbir ilgi ve alakası bulunmayan bir kısım şahısların kendilerini köyde ikamet ediyormuş gibi göstermek suretiyle haksız tazminat elde ettikleri ve bu şahıslara gerçek hak sahiplerinden daha fazla ödeme yapıldığının ileri sürüldüğünü, bu iddialara ilişkin olarak...

        aleyhine 27/11/2008 gününde verilen dilekçe ile yersiz ödeme nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 20/10/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 24/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/10/2014 gününde verilen dilekçe ile davalıya yapılan yersiz ödeme nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen 29/03/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalıya yapılan yersiz ödemenin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, sınıf öğretmeni olarak görev yapan davalıya hakkı olmadığı halde sürekli görev yolluğu ödendiğini belirterek, yapılan ödemenin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir özel düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin iyi niyetle veya kötü niyetle gerçekleşmesine bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....

              Daha sonra ise (SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığı 14.04.2015 tarihli yazısı ile) hak sahiplerinin 2330/m.4’den yararlanma talepleri bulunmadığı sebebiyle nakdi tazminat ilave ödemeleri yersiz ödeme sayılmıştır. 5510 sayılı Kanun m.96/a bendi uyarınca; davalı ...’den 01.03.2005 ilâ 30.04.2015 dönemi aylık tutarına nakdi tazminat olarak ilave edilen toplam 63.907,18 TL ile 01.03.2005 ilâ 2014 döneminde tütün ikramiyesi olarak ödenen 7.776,88 TL olmak üzere toplam 71.684,06 TL borç çıkartılmıştır. 9. Ödeme yapılmaması üzerine, SGK tarafından, Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğü 2018/63565 E. sayılı ilâmsız takip dosyasında, ... aleyhine; 71.684,08 TL asıl alacak, 9,00 TL protesto masrafı, 47.635,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 119.328, 45 TL’nin asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle tahsili istemiyle haciz yoluyla takip yapılmıştır....

                Zamanaşımına yönelik istinaf sebebinin varlığı karşısında, öncelikle yersiz ödeme, faiz alacağı ve zamanaşımı kavramlarının incelenmesi gerekmektedir. Uygulamada yersiz ödeme alacağı mahiyeti itibarıyle sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında değerlendirilmektedir. Davalının sebepsiz zenginleştiği tarihte yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinde sebepsiz zenginleşme davası için biri bir yıllık kısa, sübjektif ve nispi, diğeri on yıllık uzun, objektif ve mutlak olmak üzere iki ayrı zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Anılan düzenlemede belirtilen bir yıllık kısa süre, hak sahibi davacının, zenginleşmeyi geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar....

                Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi (6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 131.maddesi) gereğince ödeme, borcu söndüren işlemlerdendir. Somut olayda davacılar, davalıların kendilerinden destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettiklerini, mahkeme kararı sonucu davalılara borcun tamamı olarak 27.401,00 TL ödeme yaptıklarını ancak davalıların daha önce kendilerine ait aracın trafik sigortacısı Ankara Sigorta AŞ'den 18.885,00 TL tahsil ettiklerini öğrendiklerini, bu şekilde davalıların sebepsiz zenginleştiklerini iddia ederek fazla ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir....

                  UYAP Entegrasyonu