İdarenin parasal ödeme kararları (decisions pecuniaires), hak yaratıcı işlemler (şart tasarruf işlemleri) niteliğinde değildir. İdarenin para ödeme kararları kanunla öngörülen şartların gerçekleşmesi durumunda, hak sahibi haline gelmiş kişilere belli bir paranın ödenmesi kararı niteliğindedir. İdarenin aldığı ödeme kararı “tespit edici” niteliktedir, hak doğurucu işlem değildir. Bu işlemlere konu olan hak, bu kararların alınmasıyla değil, kanunun öngördüğü koşulların gerçekleşmesi ile ortaya çıkar. Söz konusu kararlar ortaya çıkmış hakkı tespit ederler. Dolayısı ile ödeme kararlarında bir hata olmuş ve hak edilmediği halde ödeme yapılmış ise bu karar geri alınarak hata ile yapılmış olan fazla ödemeler TBK 77 vd maddelerinde düzenlene sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 04/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararının gerçekleşmesine neden olan kamu görevlileri ile kendilerine yersiz ödeme yapılanlardan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurum vekili, ......
Davacı, Batman Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün 16/09/2010 gün ve 344 sayılı 08/11/2010 gün ve 409 sayılı onaylarıyla görevlendirilen müfettiş tarafından yapılan inceleme ve soruşturma sonucunda 1050 kişiye fazla ve yersiz ödeme yapıldığının 23/09/2011 tarih ve 10-10 sayılı soruşturma raporu ile tespit edildiğini, davalı ...'a 3.029,90 TL miktarında yersiz ödeme yapıldığını iddia ederek, yapılan ödemenin davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, özürlü ...'a evde bakım hizmeti veren yakını B.. A..'a ödeme yapılırken, dosyanın heyetçe incelenmesinin 24/02/2010 tarihinde tamamlandığı halde 01/09/2009 tarihli onay ile ödemenin başlatıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davacı vekili Batman Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün 16/09/2010 gün ve 344 sayılı 08/11/2010 gün ve 409 sayılı onaylarıyla görevlendirilen müfettiş tarafından yapılan inceleme ve soruşturma sonucunda 1050 kişiye fazla ve yersiz ödeme yapıldığının 23/09/2011 tarih ve 10-10 sayılı soruşturma raporu ile tespit edildiğini, davalı ...'a da özürlü yakını ...'un bakımı nedeniyle 1.908,72 TL miktarında yersiz ödeme yapıldığını iddia ederek, yapılan ödemenin davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı Ş.. Ç.. vekili, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, özürlü ...'a evde bakım hizmeti veren yakını ...'a ödeme yapılırken, dosya heyetçe 25/05/2009 tarihinde tamamlandığı halde 01/02/2009 tarihli onay ile ödemenin başlatıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Pirimsiz Aylıklar Daire Başkanlığının 17/04/2014 tarih ve 85014755/GK.010.550.0 sayılı yazısında müvekkili kurumdan hizmetlerine karşılık tazminat ödemesi hakkı olduğunu bildiren davalıya 11.546,76 TL ödeme yapıldığını, davalıya yapılan bu ödemelerin yersiz olarak ödendiğini ve kurumun zararına yol açtığını, 5510 sayılı Kanunun 96. maddesi uyarınca fazla ve yersiz olarak yapılan ödemelerin geri alınacağının bildirildiğini, bu nedenle davalıya yersiz olarak ödenen 1.000,00.- TL'nin davalıdan tahsili ile müvekkili kuruma ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmeye göre; 5434 sayılı Kanun hükümlerince bağlanan davaya konu tazminatın iadesi de 5434 sayılı Kanun hükümlerine tâbi olduğundan, uyuşmazlığın çözümünde ne 506 sayılı Kanunun ne de 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmamaktadır....
Zırhlı Tugay Komutanlığındaki yedek subay görevinden terhis olduğunu, davalının İdare'nin sehven yaptığı ödemeleri kötü niyetli olarak bildirmediği ve iade etmediğini, davalıya yersiz ve fazla ödenen tutarların Mayıs 2016- Ağustos 2017 ayları arasını kapsamakla birlikte toplam 16 ay olduğunu, işbu yersiz ödenen maaşların kademeli faizleri ile öncelikle kurumdan işlem dosyasının istenerek bilirkişi marifetiyle hesaplanması ve taraflarınca yersiz ödenen 71.819,84 TL'nin davalıdan tahsilini talep ettiklerini, bu amaçla davalıya 26.09.2017 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca yersiz ödemeden dolayı ödeme yazısının gönderildiğini, bu yazıya rağmen davalı tarafından borcu bulunmasına rağmen ödeme yapılmadığı gibi başvurunun da yapılmadığını, davalının kendisine yersiz ödeme yapıldığını bildiğini, zira bu denli büyük ve süregelen yersiz bir ödemenin bilinmediğinin iddia edilemeyeceğinden davalının kötü niyetli konumda olduğunu, iade borcunun da haksız ve kötü niyetli olarak taşınırı elinde...
'a yaptığı ödeme yersiz olup, yönetmeliğin 16/a maddesine istinaden yersiz ödeme yapan davacının ... plakalı aracın sürücüsü ... ve işletenin ...'a rücu mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız. Karşı Oy Karşı Oy ... ......
Maddesi ile genel hükümler uyarınca iadesinin gerektiğini, müvekkili idarenin yersiz ödemenin rızaen iadesini davalıdan talep ettiğini, davalının bu talebe olumsuz cevap verdiğini, davalının mal varlığında meydana gelen haksız artışın iade edilmesi gerektiğini, yersiz ödeme miktarlarını saptayan inceleme raporunun Valilik makamına 24/03/2008 tarihinde sunulduğunu, müvekkili idarenin bu tarih itibariyle istirdata konu alacaktan haberdar olduğunu, 08/04/2008 tarihli yazı ile davalıdan rızaen iadenin talep edildiğini, davanın süresi içerisinde açıldığını belirterek, 7.500,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asıl davada davacı vekili; müteveffa Kartal Şahin'in Düzköy İlçesi Mal Müdürlüğünde muhasebe şefi olarak çalışırken mal müdür vekili olarak görevlendirildiğini, müteveffanın mal müdür vekili olarak görev yaptığı dönemde almış olduğu vekalet ücreti ve tazminat farklarına ilişkin olarak yersiz ödeme yapıldığını, bu yersiz ödemeye ilişkin ödeme planı düzenlendiğini ancak bakiye 8679,36 TL'nin ödenmediğini beyan ederek Kartal Şahin mirasçısı davalı Talih Şahin'e karşı alacak davası açmıştır. Birleşen dosyada davacı vekili; görevlendirmeye ilişkin tekrar yapılan incelemede mütevefaya yersiz ödenen 17619,73 TL'nin tespit edildiğini beyan ederek bu meblağın bir kısmının müteveffa mirasçılarından, bir kısmının müteveffa mirasçıları ile ödeme emrinde imzası bulunan muhasebede görevli T3'dan tahsili talep edilmiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
mahsup edileceği, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınacağı, alacakların yersiz ödemelere mahsubunun, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılacağı, kanunî faizin kalan borca uygulanacağı, bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanacağı, yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanacağı, yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasların, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiş bu şekilde” kurumca yersiz ödemelerin geri alınmasına ilişkin esas ve usuller belirlenmiştir....