Davaya konu olayda; açılmış bir ceza davası olup olmadığı araştırılıp, ceza davası var ve sonucu eldeki davayı etkileyecek nitelikte ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 165. maddesi gereğince bekletici sorun yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru olmamıştır. c) Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının kullanımında olan ev ve müştemilatın köyün boşaltılması ve terör olayları nedeniyle zarar gördüğü iddiası ile tazminat talebinde bulunduğu ve kendisine ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Tazminat talep edebilmesi için 5233 sayılı Kanun'un 1 ve 2. maddesi açık hükmüne göre, zarar gören olması yeterli olup sırf üzerine kayıtlı taşınmaz bulunmadığı gerekçesiyle zilyetlik konusunda gerekli araştırma usulünce yapılıp değerlendirilmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, bakanlık tarafından davalı kurumda yapılan denetimde taraflar arasındaki protokol gereği yersiz olarak ödeme yapıldığının tespit edildiği gerekçesiyle, yapılan yersiz ödeme bedelinin tahsiline ilişkin olup, hüküm Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
a bildirimde bulunulduğunu, kurumlarına herhangi bir ödeme yapılmadığından yersiz ödenen 47.033,14 TL'nin aylıkların ödeme tarihinden itibaren yürütülecek faiz, yargı giderleri ve vekalet ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini dava ve talep etmişlerdir. II. CEVAP Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı ... kendini vekile temsil ettirerek cevap dilekçesinde özetle; davalılardan ... tarafından açılan dava ile ilgili olarak ... 3. İş Mahkemesi'nin 2010/619 E, ve 2010/791 K, sayılı dosyasında muris ...'ın 01.04.2004-04.12.2009 tarihleri arasında yaşlılık aylığına hak kazandığı yönünde karar verildiği ve bu kararın Yargıtayca onanıp kesinleştiğinden bahisle açılan davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “...açılan davanın yersiz ödeme nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu, ... 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/10/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yersiz ödemelerin istirdadı talebine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı vekili; ......
Dava, kurum zararının gerçekleşmesine neden olan kamu görevlisi ile kendilerine yersiz ödeme yapılandan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ile davalılardan A.. K.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurum vekili, Batman İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından 2007-2010 yılları arasında özürlü evde bakım hizmetlerine ilişkin olarak yapılan soruşturma sonucunda 1050 kişiye fazla ve yersiz ödeme yapıldığının teftiş sırasında tespit edildiğini, özürlü evde bakım yardımından yararlanan hak sahibi davalı ile kamu görevlisi olan diğer davalının eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yapılan ödemelerin faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece gerekli araştırmalar yapılmamış, bilirkişi raporu alınmamış, denetçi raporları esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmiştir....
Dava, kurum zararının gerçekleşmesine neden olan kamu görevlileri ile kendilerine yersiz ödeme yapılandan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ile davalılar M.. T.. ile H.. K.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurum vekili, Batman İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından 2007/2010 yılları arasında özürlü evde bakım hizmetlerine ilişkin olarak yapılan soruşturma sonucunda 1050 kişiye fazla ve yersiz ödeme yapıldığının teftiş sırasında tespit edildiğini, özürlü evde bakım yardımından yararlanan hak sahibi davalı ile kamu görevlisi olan diğer davalının eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yapılan ödemelerin faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece gerekli araştırmalar yapılmamış, bilirkişi raporu alınmamış, denetçi raporları esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmiştir....
Dava, kurum zararının gerçekleşmesine neden olan kamu görevlisi ile kendilerine yersiz ödeme yapılandan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ile davalılardan A.. K.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurum vekili, Batman İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından 2007-2010 yılları arasında özürlü evde bakım hizmetlerine ilişkin olarak yapılan soruşturma sonucunda 1050 kişiye fazla ve yersiz ödeme yapıldığının teftiş sırasında tespit edildiğini, özürlü evde bakım yardımından yararlanan hak sahibi davalı ile kamu görevlisi olan diğer davalının eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yapılan ödemelerin faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı A.. K.. davanın reddi gerektiğini savunmuş; diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece gerekli araştırmalar yapılmamış, bilirkişi raporu alınmamış, denetçi raporları esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmiştir....
Öte yandan, 5510 sayılı Kanun öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Kanunun 121. maddesinde yersiz ödemelerin kayıtsız şartsız iadesinin öngörüldüğü, yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamının farklı hukuki durumlara özgü olarak değişiklik göstermediği görülmektedir. 5510 sayılı Kanun ise 96. maddesiyle 506 sayılı Kanunda yer almayan yeni bir düzenleme getirmiş; sebepsiz zenginleşmenin sigortalı veya hak sahibinin kasıtlı veya kusurlu davranışı ile Kurumun hatalı işleminden kaynaklanması hallerine bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarlarının belirlenmesini ayrı ayrı esaslara bağlamıştır. Dolayısıyla, 5510 sayılı Kanun ile ödeme yükümünün kapsamı, sigortalının kasıt veya kusuruna veya Kurumun hatalı işlemine göre farklılaştırılarak kayıtsız şartsız iade öngören 121. madde hükmüne göre lehe bir düzenleme getirilmiştir....
Öte yandan, 5510 sayılı Kanun öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Kanunun 121. maddesinde yersiz ödemelerin kayıtsız şartsız iadesinin öngörüldüğü, yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamının farklı hukuki durumlara özgü olarak değişiklik göstermediği görülmektedir. 5510 sayılı Kanun ise 96. maddesiyle 506 sayılı Kanunda yer almayan yeni bir düzenleme getirmiş; sebepsiz zenginleşmenin sigortalı veya hak sahibinin kasıtlı veya kusurlu davranışı ile Kurumun hatalı işleminden kaynaklanması hallerine bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarlarının belirlenmesini ayrı ayrı esaslara bağlamıştır. Dolayısıyla, 5510 sayılı Kanun ile ödeme yükümünün kapsamı, sigortalının kasıt veya kusuruna veya Kurumun hatalı işlemine göre farklılaştırılarak kayıtsız şartsız iade öngören 121. madde hükmüne göre lehe bir düzenleme getirilmiştir....
Öte yandan, 5510 sayılı Kanun öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Kanunun 121. maddesinde yersiz ödemelerin kayıtsız şartsız iadesinin öngörüldüğü, yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamının farklı hukuki durumlara özgü olarak değişiklik göstermediği görülmektedir. 5510 sayılı Kanun ise 96. maddesiyle 506 sayılı Kanunda yer almayan yeni bir düzenleme getirmiş; sebepsiz zenginleşmenin sigortalı veya hak sahibinin kasıtlı veya kusurlu davranışı ile Kurumun hatalı işleminden kaynaklanması hallerine bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarlarının belirlenmesini ayrı ayrı esaslara bağlamıştır. Dolayısıyla, 5510 sayılı Kanun ile ödeme yükümünün kapsamı, sigortalının kasıt veya kusuruna veya Kurumun hatalı işlemine göre farklılaştırılarak kayıtsız şartsız iade öngören 121. madde hükmüne göre lehe bir düzenleme getirilmiştir....