Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması - azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacının dava dilekçesinde adli yardım talebinde bulunulmuş, ancak mahkeme tarafından 26/08/2014 tarihinde tensiben adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz harcı yatırılarak ve adli yardım talep edilerek temyiz edilmiştir. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 465 ilâ 472 maddelerinde (HMK.'nun 334 ve devamı maddelerinde) düzenlenmiş olup; HMK'nun 336/3.maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir....

    Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

      nın reşit olması sebebiyle ...yönünden iştirak nafakası taleplerini yardım nafakası olarak ıslah etmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Dava, iştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece, kısa kararda; davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren 400TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının müşterek çocuk ...yönünden talebinin kısmen kabulüne, ... 8....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Bağımsız Tedbir Nafakası-Yardım Nafakası-Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalılar vekili tarafından kusur belirlemesi, tedbir, yardım ve yoksulluk nafakalarının ve tazminatların miktarı, geçmişe dönük bir yıllık parasal katkı alacağının reddi, vekalet ücreti, ziynet alacağının reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Tarafların yardım nafakasına ve davacı-karşı davalı kadın eşin ziynet alacağının reddine yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; Hüküm altına alınan yardım nafakasının yıllık miktarı ile yardım nafakasının reddedilen kısmının yıllık miktarı, kadının reddedilen ziynet alacağının miktarı karar tarihindeki temyiz...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda yerel mahkemece verilen red kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dilekçesinde; 2 yıllık .....sınıf öğrencisi olduğunu, şehir dışında yurtda kaldığını, 18 yaşını bitirdiğinden nafakanın kesildiğini, bu itibarla 500 TL yardım nafakasına hükmolunmasını istemiş; mahkemece dava iştirak nafakasının artırılması davası olarak değerlendirilmiş; yapılan araştırmalar neticesinde davalının sosyal ve ekonomik durumunda herhangi bir değişiklik olmaması, ayrıca davalının müşterek çocuklarına zaman zaman elinden gelen gayretler çerçevesinde yardım ettiğine ilişkin belgelerin dosyaya sunulması nedeniyle davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmiştir....

            Davacının yüksek öğrenim gördüğü, pandemi dolayısıyla uzaktan da olsa öğrenim durumunun örgün olduğu, sabit herhangi bir gelirinin ya da refah seviyesinde sayılacak mal varlığının bulunmadığı, annesi ve iki kız kardeşiyle birlikte yaşadığı, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek durumda olduğu, davalının iş insanı olup ticarî faaliyetlerle ilgilendiğine ilişkin sosyal ekonomik durumunun göz önüne alındığı" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 02/09/2020 tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

            İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 500, TL yardım nafakasının davalı babadan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından verilen karar da takdir edilen miktarın yetersiz olduğu yönünden istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın takdir edilen miktarın yetersiz olması nedeniyle usul ve yasaya aykırı olduğu, günün ekonomik koşullarına göre aylık 500,00 TL yardım nafakasının yetersiz olduğu, davalının ekonomik durumunun tespit edilenden daha iyi olduğu, emekli maaşının ve kira gelirinin olduğu, aylık ortalama gelirinin 10.000,00 TL olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, talep gibi yardıma nafakasına karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 250.TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz 09.09.2015 tarih, 2015/6102 Esas ve 2015/13781 Karar sayılı ilamı ile “... mahkemece; nafaka takdir edilirken davacının annesinin gelir durumunun gerektiği gibi araştırılmaması, ayrıca eğitim ve sosyal durumu da dikkate alınarak ihtiyaçları doğrultusunda davacının geçinmesi için gerekli ve nafaka yükümlüsü olan davalı babanın tesbit edilen gelir durumuna uygun olarak daha yüksek miktarda nafaka takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde düşük miktarda nafaka takdir edilmiş olması, doğru görülmemiş...” gerekçeleriyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350.TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince...

              Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Eğitime devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimi tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

              Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu