Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilme mesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlan ması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

Aile Mahkemesinin 2013/563 Esas, 2013/658 karar sayılı karar ile boşandıklarını, ağabeyi ile velayetinin anneye verildiğini, 550,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ağabeyinin reşit olması üzerine yardım nafakası davası açtığını, 400,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, davacının da reşit olması üzerine davalının nafakayı kestiğini, davacının lise son sınıf öğrencisi olup üniversiteye hazırlandığını belirterek dava tarihinden itibaren aylık 1.958,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, bu takdirde, yeni bir dava açarak kendisinden yardım nafakası talebinde bulunabilir. İcra takibinin dayanağı ilamda “Davanın kısmen kabulü ile; dava tarihi olan 03.04.2019 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına" karar verildiği, yardım nafakasının artış tarihi hakkında açıkça bir hüküm bulunmadığı görülmektedir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

Aile Mahkemesi'nin 2007/20 E., 2007/828 K. sayılı kararının tetkikinden; 23.11.2007 tarihinde davacı lehine aylık 150.00 TL yardım nafakasına hükmedildiği, kararın temyiz incelemesi sırasında nafakanın aylık 200,00 TL olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, daha önce açılan davanın yardım nafakası talebi olduğu; huzurdaki davanın da daha önce hükmedilen yardım nafakasının artırılması talebi niteliğinde olduğu hususu değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.O halde Mahkemece yapılacak iş; davayı yardım nafakasının artırılması talebi olarak değerlendirip; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını tam olarak araştırmak suretiyle; paranın alım gücünü ve nafakanın niteliğini de gözönüne alarak daha önce takdir edilen 200,00 TL yardım nafakasında hakkaniyete uygun bir artırım yapmak olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın...

    Davacının işbu davası ile davalı lehine aylık 650,00 TL olarak bağlanmış bulunan yardım nafakasının kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edildiği, kaldırılması istenen 650,00 TL'lik yardım nafakasının bir yıllık miktarının 7.800,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, kesinlik sınırı altında kalan davacının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Bu durumda çocuk ana ve babasına karşı yardım nafakası davası açabilir. Somut olayda, karşılık dava tarihi (01.02.2011) itibariyle ...’nın ... Otel ve Turizm Meslek Lisesi öğrencisi olduğu sabittir.Olayları izah taraflara hukuki nitelendirme hakime ait bir görevdir.Karşılık davacı ...’nın 01.02.2011 tarihli karşılık dava dilekçesindeki iştirak nafakasının artırımı yönündeki talebi TMK’nun 328/2 ve 364/1 maddesi kapsamında yardım nafakası talebini içermektedir.Mahkemece, karşılık davacı yararına hakkaniyete uygun bir miktar yardım nafakasına hükmolunması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

      Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; davacının emekli maaşı aldığı, 1.432.36 TL olan maaşının 207.20 TL bölümünün nafaka ödemesi için kesildiği, davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödediği, kira ödemediği,yeniden evlendiği tespit edilmiştir. Davacı, boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödeyecek gelire sahip olduğuna göre yardım nafakasına muhtaç durumda değildir, yardım nafakasının takdir edilmesini gerektiren yasal koşullar somut olayda gerçekleşmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçeşinde; davalının babası olduğunu, ... öğrencisi olduğunu, gelirinin bulunmadığını, bu nedenle aylık 850,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu