Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MAHKEME KARARI : Mahkemece "toplanan delillere, dinlenen tanık beyanlarına ve tüm dosya içeriğine göre davalının davacının oğlu olup halen eğitimine devam ettiği, yardım nafakasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar geçen süre içinde davacının ekonomik durumunun nafakayı ödeyemeyecek kadar kötüleştiğinin kanıtlanamadığı, davacı babanın bakım borcunun devam etmesi sebebi ile kanıtlanamayan davanın reddine" ilişkin hüküm kurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili mahkeme kararını tüm yönleri ile istinaf incelemesine getirmiştir. GEREKÇE : İstinaf incelemesine ilişkin konu yardım nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirimi talebine yöneliktir....

İlk derece mahkemesince; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile dava tarihi olan 30/09/2021 tarihlinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00- TL yardım nafakasının davacının öğrenim hayatı boyunca davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Davalı erkek, aleyhine hükmolunan yardım nafakasının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri sekiz bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01/01/2022 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000,00- TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2021/411 ESAS - 2022/266 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kızı olduğunu, davalı lehine Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2015/1136 Esas - 2016/430 Karar sayılı ilamı ile aylık 600,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, davalı çalışmaya başladığından yardım nafakası şartlarının ortadan kalktığını belirterek, davalıya bağlanan yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde; davalının, davacının çocuğu olduğu, reşit olmakla birlikte eğitimine devam ettiği, sürekli ve düzenli bir gelirinin, gelir getiren bir mal varlığının bulunmadığı, halen nafakaya ihtiyacının olduğu, davacının mali ve sosyal durumunda yardım nafakasının kaldırılmasını ya da miktarının indirilmesini gerektirecek nitelikte bir azalmanın söz konusu olmadığı, yine davacının ekonomik ve sosyal durumu, davalının ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendiğinde davalının almakta olduğu yardım nafakasının miktarının da makul olduğu, yardım nafakasının kaldırılması şartlarının oluşmadığı, ayrıca son celseye katılan tarafların beyanlarının alındığı, sonuç itibariyle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacının istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Temyize konu yardım nafakasının red edilen yıllık miktarı 18.000,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davacının yardım nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davacının temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.09.2021 (Çrş.)...

      Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile davalı ... için 400 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 300 TL iştirak nafasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın işlemden kaldırılması nedeniyle tefriki ile karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek karşı davacı ... için aylık 400 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili, ... için aylık 300 TL yardım nafakasının davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        in ödemekte olduğu 100 TL yardım nafakasının 500 TL'ye çıkarılmasını ve diğer davalılardan aylık 500 TL yardım nafakasının tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Davalılar ..., ... ve ... davacının çocukları olduklarını, asgari ücretle çalıştıklarını bildirerek, yersiz olan davanın reddini, diğer davalı kardeşlerde davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısa kararda 3.fıkrada "Davalı ... ... hakkındaki davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile dava tarihinden itibaren aylık 150.00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine" şeklinde karar karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda bu davalı hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Bu şekilde hüküm kurmakla kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki doğurmuştur....

          Asıl davada; aylık 150 TL olan yardım nafakasının kaldırılması, birleşen davada ise; yardım nafakasının 150 TL den 500 TL ye artırılması talep edilmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile yardım nafakasının 250 TL ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm; davacı (birleşen dosyada davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2 maddesine göre miktar ve değeri 1.400 TL nı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlar kesindir....

            Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının emekli maaşından başka geliri olmadığını belirterek davalı oğulları Ali Fuat'dan 1.000 TL, Murat'dan 2.000 TL yardım nafakasının tahsilini talep etmiştir. Davalı ... cevabında, davacının kumar oynadığını, geliri olduğunu beyan etmiştir. Davalı ...'a ise usulüne uygun tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece; davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 500 TL yardım nafakasının tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir. Davalı ...'e dava dilekçesinin tebliği amacıyla gönderilen davetiyenin adresinden taşınmış olması ve yeni adresinin bilinmemesi nedeniyle iade edilmesine rağmen mahkemece davalının tebligata yarar adresi araştırılmadan ve yeniden usulüne uygun tebligat çıkarılmadan davalı ... aleyhine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu