Diğer taraftan, tanıma yabancı mahkemece verilen kesinleşmiş bir kararın kabul edilmesi işlemi olup; tanımada amaç, sadece kararın maddi anlamda kesinliğinden yararlanılmasıdır. O halde, tanıma kararı verilebilmesinin ön koşulu bir yabancı mahkeme kararının varlığı ve bu kararın kesinleşmiş olmasıdır. 5718 sayılı Kanunun (MÖHUK), yukarıya metni aynen alınan 59.maddesinde; yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir. Bu hükümle, yabancı mahkemeye ait ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının tanınmasından itibaren değil, somut olayda tanımaya konu yabancı mahkemeye ait boşanma kararının kesinleştiği andan itibaren etkisini göstereceği kabul edilmiştir. Bir başka deyişle, tanıma kararları nitelikleri gereği, verildikleri andan geriye etkili olarak yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade edecektir....
yabancı mahkeme ilamının tenfizine yönelik talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine" karar verilmiştir....
Yabancı bir mahkemeden alınmış mirasçılık belgesine Türk Hukukunun tanıdığı ve kabul ettiği değerden fazla bir güçte yükletilemez. Mirasçılık belgesinin aksi her zaman ispat edilebileceğine göre de, tanınması yahut tenfizi yoluna gidilemez. TMK 598. maddesine göre mirasçılık belgesi Sulh Hukuk Mahkemesince verilir. HMK 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartıdır. HMK 115. maddeye göre de mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden gözetmesi gerekir....
TENFİZ DİLEKÇESİYABANCI MAHKEME KARARI 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 37 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 37 nci maddesinde tenfiz dilekçesine eklenecek belgeler belirtilmiş olup, bu hükme göre yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesi ile, ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunludur. İncelenen dosyada, tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini gösteren herhangi bir yazı veya belgenin bulunmadığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme ilamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm... Noterliğinin 27.06.2004 tarih,... yevmiye nolu vasiyetnamenin açılmasına ilişkin... Sulh Hukuk Mahkemesinin (....i) 31 IV 221/04 sayılı 30.07.2009 tarihli kararının tanınması ve tenfizine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 26.02.2016 tarihli 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir....
Yabancı ilamın tanınması Türkiye’de tenfizi (yerine getirilmesi) sonucunu doğurmadığından, bu ilamdan ancak konusuna giren bir talep yapıldığında yararlanılabilir. Örneğin Türk Medeni Kanununun 462. maddesinde yazılı hallerde vesayet makamından; 463. madde de gösterilen hallerde ise hem vesayet makamından hem de denetim makamından izin alınması gibi, işte, bu gibi durumlarda 5718 sayılı yasanın 10/3. maddesinin açık hükmü nedeniyle vesayet işlemlerinin yürütülmesine ve denetlenmesine Türk Hukuku uygulanacaktır. Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54.üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. İhtilafsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tabidir....
Davalı vekili cevap dilesinde özetle; boşanmaya ilişkin verilen mahkeme kararının tanınması ve tenfizini kabul ettiklerini, davaya konu yabancı mahkeme kararının velayet, nafaka ve kişisel ilişki yönünden tanınması ve tenfizi talebini kabul etmediklerini, bu yönden Türkiye Mahkemelerince karar verilmesini, velayet, nafaka ve kişisel ilişki yönünde verilen yabancı mahkeme kararının tenfiz yolu ile kabul edilemeyecek olduğunu belirterek, yabancı mahkeme kararının boşanma yönünden kabulüne, velayet, nafaka ve kişisel ilişki yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
ikame edildiğini bilmediğini ve öğrenmediğini, yukarıda açıklanan nedenlerle yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, Mersin 2....
Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ve tenfizine yöneliktir. Dosyanın geçirdiği safahatın incelenmesinde; davacı tarafça açılan iş bu davanın Ankara 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/1433 E numarasına kaydedildiği, 2017/1433 E 2018/906 K sayılı 15/05/2018 tarihli karar ile iş bu dosyanın Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2014/1626 E sayılı davacı kadın tarafından açılan velâyet dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, akabinde tekrar ayırma kararı verilerek tanıma-tenfiz davasının Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2018/1878 E numarasına kaydedildiği ve velâyet dosyasında tanıma-tenfiz davasının bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır. Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır (MÖHUK m. 58). Yabancı mahkeme kararının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK m. 58)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; hüküm tanıma ve tenfize ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından, duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ve tenfızine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tarafların boşanmalarına ve müşterek çocuğun velayetine ilişkin......