WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Milletlerarası Özel Hukukunda, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verdikleri ve o devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların tenfizi ve tanınmasına ilişkin davalarda; tenfız dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin; ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi zorunludur. Bu belgelerde eksiklik varsa yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve özellikle yabancı mahkeme ilamının konsolosluk onaylı tercümesine göre, karara karşı kanun yollarına başvurulmadığı, kararın nüfusa işlendiği ve dolayısıyla kararın 09.12.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

    ise tanıma başlıklı şu düzenleme yer almaktadır; 1- Yabancı mahkeme ilamının kesin delili veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, 25.08.2017 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın yabancı mahkemede verilen boşanma ilamının tanınması için dava açmış, mahkemece davanın kabulü ile yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmiş, karar 07.06.2011 tarihinde kesinleştirilmiş, 12.07.2017 tarihli dilekçe ile davacı kadın vekili yabancı mahkeme kararının 19.07.2009'da kesinleştiğini oysa mahkemece 29.04.2011 tarihinde kesinleştiğinin ilama yazıldığını belirterek bu hatanın tashih edilmesini talep etmiş, mahkemece davacı vekilinin bu talebi 25.08.2017 tarihli ek karar ile HMK 304/1 maddesindeki şartları taşımadığı gerekçesi ile reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; ... Köyü 395 ada 1 parsel zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının dosya içeresine alındıktan sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2016 (Çrş.)...

        nın inceleme tarihi itibariyle ergin oldukları ve davacı tarafından yabancı mahkeme kararının boşanma, nafaka ve velayet yönünden tanınması ve tenfizi isteği haricinde usulüne uygun olarak harcı verilmek süretiyle bağımsız bir velayet davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yabancı ilamın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir ( MÖHUK m. 52/1). Yabancı mahkeme kararının tenfizi istemli davada, karşı taraf davalı kendisine karşı tenfiz istenen kişi ancak tenfiz ve tanıma şartlarının mevcut olmadığı, yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut ilamın yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek isteğe karşı koyabilir (MÖHUK m. 55/2). Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK m. 58/1)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı temyiz edilmiş ise de, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması hakkında verilen kararların Yargıtay incelemesinin duruşmalı yapılacağına ilişkin hüküm bulunmadığından, davacının duruşma isteğinin reddine karar verildi. Evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Tanıma dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve tercümesi eklenir (5718 sayılı MÖHUK m. 53). ... Main Yerel Aile Mahkemesinin 31.03.2014 tarihli kararının, "emekli sigorta hakları denkleştirmesi ve itiraz yolu açıklamalarına"' ilişkin bölümlerinin tercümesi dosya içerisinde bulunmamaktadır....

            Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, Asliye Mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....

            Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, Asliye Mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....

            Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 03.04.2014 gün ve 212-174 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen iş bedelinin tahsiline dair verilen yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin olup, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmekle dairemize gönderilmiş ise de, yapılan incelemede; 1-Tanıma ve Tenfiz davaları 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 4. maddesi gereğince nispi harca tabi olup mahkemece 149.157,00 USD bedelin kabulüne ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizine karar verildiğinden, kararı temyiz eden davalı vekilinden 4.639,77 TL nispi temyiz karar harcı alınması gerekirken 25,20 TL maktu temyiz karar harcı alındığından, noksan 4.614,57 TL temyiz karar harcının 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 434/III. maddesinde gösterilen prosedürün...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava yabancı mahkeme kararının tanınması istemine ilişkindir. Dava 16.07.2014 tarihinde açılmış, davacı karardan önce 19.09.2014 tarihinde ölmüştür. Davacının ölümü ile vesayet ve buna bağlı olarak vasi tarafından tayin edilen vekilin vekalet görevi sona ermiştir. Bu sebeple vekaleti sona ermiş olan avukata kararın 27.11.2014 tarihinde yapılan tebliği geçersizdir....

                UYAP Entegrasyonu