WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; mirasçılık belgesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istendiğine göre ve bu konunun da aile hukukunu ilgilendirmediği anlaşılmakla, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/05/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin davalarda, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunludur (5718 s.MÖHUK m.53/1). 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun, yabancı mahkeme kararlarının tanınmasında da aranan "Tenfiz Şartları" başlıklı 54. maddesinde ise a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması. b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması. c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması. ç) O yer kanunları...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/06/2021 tarih ve 2021/315 Esas sayılı Ek Kararı ile; ".... dosyanın tetkikinde; aleyhine ihtiyati haciz verilen davalı tarafından ihtiyati haczin dayandığı sebeplere yönelik yapılan itirazda; yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfiz işlemi yapılmadan icra edilemeyeceği ileri sürülmüş ise de, davacı tarafça tanıma ve tenfizi talep edilen yabancı hakem kararının apostilli aslının dosyamıza sunulduğu, söz konusu kararın kesinleşmiş olduğu, her ne kadar yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizi yapılmadan Türkiye'de icrası mümkün değil ise de, ihtiyati haciz kararının bir icra işlemi olmadığı, yine ihtiyati haczi tamamlayan işlerin yerine getirilip getirilmemesi gibi hususların da ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmadığı, ihtiyati haciz kararının geçici bir hukuki koruma olduğu, verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş durumda bulunan hakem kararı ile alacağın muaccel hale gelmiş olduğu ve davacının davalıdan...

      Hukuk Dairesi KARAR Dava, davacı banka ile çalışan arasında Almanya'da görülen davalara ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tenkisine ilişkin olup, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 9.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu ön sorun ise evlilik mallarının tasfiyesi için “evliliğin sona ermiş” olmasının (TMK m.225) gerekmesine ve tarafların evliliği yabancı mahkeme boşanma kararıyla sona ermiş olduğundan, “yabancı mahkeme boşanma ilamının tanınması” sorunudur. Ne var ki, yabancı mahkeme boşanma ilamının Türk Mahkemesince tanınması işlemine başvurulmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, yapılacak işlem, HMK 165. madde uyarınca davacıya yabancı mahkeme boşanma ilamının Türk Mahkemesince tanınması için dava açmak üzere süre verilmesi, açıldığında sonucunun “bekletici sorun” yapılması; tanıma ilamı sunulduğunda; evlilik malına tasfiyesine ilişkin yabancı mahkeme kararı bölümünün de tanınmasına karar verilmesi olmalıdır. Temyiz edilen hükmün yukarıda açıkladığım çerçevede işlem ve inceleme yapılmak üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun davanın redine ilişkin hükmü onayan kararına katılmıyorum. 01.06.2015...

          Yabancı mahkemenin davada kullandığı dava usulü de Türk kamu düzeninin müdahalesini gerektiren bir usul değildir. Türk tenfiz hukuku yabancı mahkeme kararlarının taşıdığı hükümlerin açıkça Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceği konusu ile ilgilenir. Bu kapsamda yabancı mahkeme kararlarının alınış sürecindeki usul tenfiz hâkimi tarafından incelenip nazara alınamaz. Tenfiz hakimine kararın gerekçesini incelemek ve dikkate almak görevi ve yetkisi dahi verilmemiştir Tenfiz şartları bu kuralların nasıl ve hangi ölçüde tenfizi engelleyeceğini ayrı ayrı göstermiştir....

            Tanıma; yabancı mahkeme kararlarının kesin hüküm kuvvetinin diğer ülkelerde kabul edilmesidir. Bu şekilde bir ülkede alınan mahkeme kararı, ülkedeki etkisini bir başka ülkede de gösterebilecektir. Bu, kararın kesin hüküm etkisinin başvurulan devlet ülkesine de genişlemesi anlamını taşır.Yabancı bir kararın tanınması denilince akla, milletlerarası hukuk usulünde genel olarak bu kararın, kararın verildiği ülkede meydana getirdiği sonuçların diğer devlette de geçerli olması gelir, örneğin, kesin hüküm başka bir devlette aynı konudaki bir davada defi olarak ileri sürülebilir. Bu nedenle, tamına, karar sonuçlarının genişletilmesi şeklinde tanımlanabilir( Dr.Işıl Özbakan, Türk Hukukunda Yabancı Mahkeme Kararlarının tanınması ve tenfizi, Ankara 1987, syf 18 )....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İzmir mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Aydın Aile Mahkemesi olduğunu, Yabancı Mahkeme kararlarının, Türkiye’de tanınabilmesi için MÖHUK’un 58. Maddesinin atfı ile 54. maddede (a bendi hariç) yer alan tenfiz şartlarını da taşıması gerektiğini, bu nedenle ilâmın Türk Mahkemelerinin Münhasır Yetkisine Giren Bir Konuda Verilmemiş Olması, kararın kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gerektiğini, Türk Kamu düzenine aykırılıklar içeren yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de hukuki sonuçlar doğurmasının mümkün olmadığını, tanınması istenen boşanma kararının nihai karar başlıklı bölümündeki 1. ve 2. Maddelerinde Emeklilik sistemi anlamında denkleştirme yapıldığını, bu hükümlerin müvekkilin aleyhine hükümler olduğunu, Türk Hukukuna ve kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              KARŞI OY Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup mahkemece dava konusu yabancı mahkeme kararında davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesinin de yabancı mahkeme kararının tenfizine engel olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Mahkemece, ‘--verilen süre içerisinde apostil şerhi, mahkeme kararı sureti sunulmuşsa da bahsedilen mahkeme kararının kesinleştiğini gösterir yetkili makamlarca onaylanmış herhangi bir belge ve yazı bulunmadığı ve kesinleşmemiş mahkeme kararlarının MÖHUK maddeleri gereğince tenfizi mümkün olmadığı‘ gerekçesiyle ‘verilen kesin süreler içinde tanıma ve tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şerhi veya onaylı örneği sunulmadığından HMK 115/2 md gereğince ön şart yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE’ karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince ‘--Apostil şerhi mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğini göstermez. ---Tanıma ve tenfizi istenilen mahkeme kararının yetkili makamlarca onaylanarak kesinleştirilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu