Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İçişleri Bakanlığı Nüfus Hizmetleri Genel Müdürlüğünün. 1.4.2020 tarihli yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca verilen boşanma kararlarının nüfus kütüğüne tesciline yönelik açıklama belgesi gereğince; bu başvuruların Valilikler tarafından kurulan komisyonlar tarafından değerlendirileceği belirtilmiş, değerlendirme şartları yine bu düzenlemede belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre yabancı mahkeme kararlarının tanıma kararı olmadan nüfusa tescili için idari bir yol öngörülmüş ise de bu idari başvuru taraflara zorunlu olarak ikame edilmiş bir yol değildir. MÖHUK hükümleri kapsamında tanıma ve tenfiz davasının açılması için idari başvuru yolunun tüketilmesi dava şartı olarak öngörülmemiştir. Söz konusu idari başvuru taraflara sunulmuş seçimlik bir hak olarak mevcuttur. İdari başvurudan bağımsız olarak kişilerin dava açma hakkı bulunmaktadır....

    Aile Mahkemesinin 2019/689 E sayılı dosyasında tanınması istenen yabancı mahkeme ilamı ile eldeki dosyada tanınması istenen yabancı mahkeme kararının aynı olduğu, Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/689 E sayılı dosyasının henüz derdest olduğunu, derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın reddini, ayrıca tanınması istenen yabancı mahkeme ilamının kesinleşmediğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir....

      Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında buğday alım-satımı konusundaki sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümü için verilen yabancı hakem kararının tenfizi isteminde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu’nun (MÖHUK) “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Aynı Kanun’un 63. maddesinde de yabancı hakem kararlarının tanınması yönünden düzenleme yapılmış olup, “Yabancı hakem kararlarının tanınması da tenfizine ilişkin hükümlere tâbidir.” hükmüne yer verilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; delillerin tamamının toplanmadığını, mahkemeye sunulan belgelerin süresinde sunulmadığını, yabancı mahkeme ilamının kamu düzenine ve Türk hukukuna aykırı olduğunu, tanıma-tenfiz koşullarının oluşmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına yöneliktir. Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır (MÖHUK md:58). Yabancı mahkeme kararının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK md:58)....

        [ Madde 42 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "tanıma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Çanakkale Aslîye Birinci Hukuk (Aile) Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 08.05.2008 gün ve 73-193 sayılı kararın İncelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 11.09.2008 gün ve 13619-11701 sayılı ilamı ile; (...5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 58/1. maddesi "Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz." hükmünü içermekte olup, 58/2 maddesi ise "ihtilafsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tabidir." demektedir. Şu halde ihtilafsız kaza kararlarının tanınması imkan dahilindedir....

          CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Rusya Federasyonu ile yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda ikili anlaşma bulunmadığını aynı zamanda Rusya Federasyonu ile fiili olarak da karşılıklılık bulunmadığını, bu nedenle tenfizinin mümkün olmadığını, davacının teminat yatırma zorunluluğunun bulunduğunu, yabancı hakem kararlarının tenfizinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. III....

            Mahkemece,yabancı mahkeme kararı ve tercümesinin sunulduğu ve kararın 14.10.2002 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 2025 yılına kadar geçerli olduğunu belirleyen yabancı mahkeme kararın tanınmasına ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması 2675 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) nun 42. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı kararının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Ancak, tanımada anılan yasanın 38.maddesinin (a) ve (d) maddelerindeki şartlar aranmayacaktır. Ayrıca, yabancı mahkeme kararına dayanarak Türkiye de bir idari işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanacaktır....

              Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı tebliğ edilmiş olup, davalılar tarafından cevap verilmemiştir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir....

                Ayrıca usulünce kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarının 5718 sayılı MÖHUK’un 54. maddesinde belirtilen şartlara aykırı olmadığı sürece tenfizine karar verilmesi gerekmekte olup tenfiz mahkemesince yabancı mahkeme kararının içeriği denetlenemez. Bu itibarla, mahkemece davalılara husumet yöneltilmesinde bir yanlışlık olmadığının kabulü ile işin esasına girilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ayrıca usulünce kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarının 5718 sayılı MÖHUK’un 54. maddesinde belirtilen şartlara aykırı olmadığı sürece tenfizine karar verilmesi gerekmekte olup tenfiz mahkemesince yabancı mahkeme kararının içeriği denetlenemez. Bu itibarla, mahkemece davalılara husumet yöneltilmesinde bir yanlışlık olmadığının kabulü ile işin esasına girilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu