Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 19.10.2010 gün ve 184-379 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık yükleniciden taşınmaz satın alanın maddi tazminat ve nama ifa istemlerinden kaynaklanmış olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/535 Esas sayılı dosyada eksik ve ayıpların giderilme bedellerinin tahsiline ilişkin bir istemleri bulunmamaktadır. Ancak yüklenici şirketin tapu iptâli ve tescil isteminde bulunduğu 19 numaralı bağımsız bölüm, yüklenici şirkete ait son bağımsız bölümdür. Bu bağımsız bölümün yüklenici şirket adına tescil edilebilmesi için, arsa sahiplerinin inşaatla ilgili tüm alacaklarının karşılanması birlikte ifa kuralının gereğidir. Arsa sahiplerinin karşılanması gereken alacakları içinde, eksik ve ayıpların giderilme bedelleri ile gecikme tazminatları da bulunmaktadır. Birlikte ifada eksik ve ayıpların giderilme bedellerinin karara en yakın tarih itibariyle belirlenmesi gerekir. Bu dosyada eksik ve ayıpların giderilme bedellerinin 2002 yılı fiyatlarına göre hesaplanması hatalı olmuştur....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında 14.10.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalı yüklenici aradan uzunca zaman geçmesine rağmen sözleşme gereklerini yerine getirmeyip inşaatı tamamlamadığını, inşaatta %9 oranında eksik iş kaldığını ileri sürerek BK'nın 97. maddesi gereğince masrafı yükleniciye ait olmak üzere müvekkillerine ait bağımsız bölümler ile ortak mahallerde eksik işlerin tamamlanması ve genel iskanın alınması için gerekli giderlerin müvekkilleri tarafından yapılmasına ve yüklenicinin payına düşen 3 adet bağımsız bölümün satılarak paraya çevrilmesi konusunda nama ifaya izin verilmesine ve uğramış olduğu kira kaybı nedeniyle 10.000,00 TL kira tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Bu durumda Baki Haydaroğlu sözleşme gereği kendisine isabet eden bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işler bedeli ile ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerin arsa payına düşen kısmını istemekte haklı olduğundan mahkemece bu konularda bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp davanın sonuçlandırılması gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik inceleme sonucu eksik ve kusurlu işlerin tamamının giderilme bedelinin hüküm altına alınması doğru olmamıştır. 3- Öte yandan davada nama ifa istenmediği davada diğer arsa sahibi taraf olmadığı, 7 nolu bağımsız bölüm halen arsa sahipleri adına tapuda kayıtlı olup alacağın tahsili aşamasında yüklenici adına tescil, haciz ve icraca satışı mümkün olduğundan davalı yükleniciye bırakılan 7 nolu bağımsız bölümün satış yetkisinin verilmesi isteminin reddi yerine kabulü de isabetli olmamıştır. Belirtilen sebeplerle kararın bozulması uygun bulunmuştur....
Asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin iddia ve taleplerinin davalı iş sahibi idarece sözlemenin 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 17ve 21.maddelerine dayalı olarak haksız fesih edilmesi nedeniyle taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin genel hükümlere göre tasfiye edilmesi gerektiğinin tespiti ile bu tespite dayalı alacak istemlerine ilişkin olmasına, mahkemesince birleşen davaya ilişkin 22/09/2017 günlü duruşmanın 7 nolu ara kararında " nama ifa nedeniyle bloke edilen hakedişlerden nama ifa sırasında ne kadar ödeme yapıldığı ve ödenmeyen bloke edilmiş şekilde ellerinde ne kadar para bulunduğunun davalı idareden sorulmasına ve ilgili kayıtların ve makbuzların mahkemeye gönderilmesinin istenmesine , 8 nolu bendinde ise " bilirkişi incelemesi ve sair hususların bilahare düşünülmesine" dair oluşturulan ara kararlara ilişkin davalı vekilince 11/10/2017 tarihli dilekçesi ve yargılamadaki beyanlarıyla "davacı yüklenici nam ve hesabına yaptırılacak işler için bloke edilen bedelden nam...
Kararın nama ifaya izin verilmesiyle ilgili 2 nolu bendine yönelik temyiz itirazlarına gelince; istemin hukuki dayanağını BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47....
Kararın nama ifaya izin verilmesiyle ilgili 2 nolu bendine yönelik temyiz itirazlarına gelince; istemin hukuki dayanağını BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47....
Bu durumda, mahkemece, eksik ve kusurlu işler bedeli, yapı denetim masrafları ve iskan izni alınması ve masraflarının karşılanması amacıyla, davacıların nama ifa ve bu kapsamda 19 numaralı dairenin satışına izin ve yetki verilmesi taleplerinin kabulü yerine nama ifa talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle reddi usul ve yasaya aykırı olmuş,kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz itirazlarının süreden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ocak ile sözleşme imzalandığı, sözleşme bedeli 263.000,00 TL + KDV =310.340,00 TL olarak belirlendiği, mahkemece hükme esas alınan 3. bilirkişi heyetinin kök ve ek raporunda; 16/02/2017 tarihli nama ifa sözleşmesinde yapılması kararlaştırılan işlerin, davalı ... sahibi idarenin davacı yükleniciye bildirdiği eksik ve ayıplı işler kapsamı ile örtüştüğü, davalı ... sahibince nama ifa ihalesi öncesi bu eksik ve ayıplı işlerin yaklaşık maliyetinin tespit ettirildiği ve teklif verenler arasında en düşük teklifi kabul ederek sözleşme imzaladığı, piyasadan tespit edilen ... yaklaşık maliyeti, KDV hariç 301.836,96 TL iken, sözleşmenin 263.000,00 TL bedelle, yani yaklaşık %14,7 tenzilatla imzalandığı, bu nedenle sözleşme bedelinin fahiş olmadığı, yine bina kullanılmaya başlandığında, binanın işlevini yerine getirebilmesi için en hayati kısımların, mutfak ve bulaşıkhane olup, gizli ayıplar nedeniyle binanın işlevini yerine getirebilmesi ve yapım amacına uygun olarak kullanılabilmesi için kullanıma...
Davalılar Mehmet ve ... sözleşmede taraf değildir. Daha önce verilen kararda da bu kişilerin eksik iş ve gecikme bedellerinden sorumlu olmayacakları belirlenmiştir. Hâl böyle iken adı geçen davalıların bedelle sorumlu tutulmaları da doğru olmamıştır. Karar belirtilen nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent gereğince hükmün temyiz eden davalılar Mehmet ve ... lehine BOZULMASINA, 500,00 YTL duruşma vekillik ücretinin davacılardan alınarak davalı ... ve ...’ye verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 19.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....