Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile Nama İfa davası açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararına rağmen davalı kooperatifin kötü niyetli olarak müvekkil şirketin hak kazandığı dairelerin nama ifa kararına aykırı olarak kesinleşmeden satıldığını, kötü niyetli olarak hareket edildiğini, şirketin hakkı olan 26 adet dairenin sözleşmeye ve mahkeme kararına aykırı olarak satılması ile zarara uğratıldığını belirterek nama ifa kararına aykırı olarak satılan dairelerden ... blok ... numaralı bağımsız bölümü mahkeme kararına aykırı olarak satılması nedeniyle tapusunun iptali ile müvekkili adına tescili, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal- tescil, terditli olarak tazminat istemine ilişkindir. Ankara Batı ......
Mahkememiz’ce taraf delilleri toplandıktan sonra SMMM-eser sözleşmeleri alanında nitelikli hesaplama konusunda uzman ve inşaat mühendisi bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda dava konusu işin eksik ve ayıplı olarak ifa edilmesi ve bu nedenle de nama ifa yaptırıldığı savunmasının davalı tarafından ileri sürülmesi nedeni ile davacı yüklenici nam ve hesabına yapıldığı iddia edilen işlere ait fatura ve hak edişler ile taraflar arasında düzenlenen kabul tutanağının onaylı tutanağı ve dava dışı idare ile davalı yüklenici arasında düzenlene geçici ve kesin kabul tutanaklarının ya da davacı tarafından üstlenilen işin eksik ve kusurlu olarak yaptırıldığına ilişkin tutanakların dosyaya kazandırılması talep edilmiştir....
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin ve feri müdahil ... vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 3. Nama ifaya izin davası kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan ve borçlu tarafından ifa edilmeyen edimin ifası konusunda alacaklıya mahkeme yoluyla izin ve yetki verilmesini içermektedir. Nama ifaya izin, taraflar arasındaki sözleşmeye dayanılarak istenebileceğinden, borçlu “yapma borcu” için nama ifa talep edilebilir. Yapma borcu olmayan işler için nama ifa istenemez. Bu hususta izin verilirken sözleşmedeki edimlerin aşılması veya başka edim yüklenmesi söz konusu olamaz....
Bu tür taleple beraber alacaklının ifa edilecek işler yönünden avans istemesi de mümkün bulunmaktadır. Nitekim, davacı arsa sahibi önce bu yönde 8.000,00 TL'nin tahsilini istemişse de daha sonra bu talebini arttırarak 73.271,00 TL'nin tahsilini istemiştir. Bu hale göre nama ifa için belirlenen bedelin aynen hüküm altına alınması gerekirken faiz yürütülmesi yerinde olmamıştır. Bunun yanı sıra, hangi bilirkişi raporuna atıf yapıldığı hüküm fıkrasında gösterilmeden mahkemece nama ifaya izin verildiği gibi alınan rapor da denetime uygun ve infazı kabil nitelikte değildir. Gerçekten de, hükme esas alınan raporda nama ifası gerçekleşecek işlerin hangileri olduğu yanında ne surette ve hangi yöntemle giderilecekleri teknik yönden izah edilmiş değildir....
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ise; davacı yüklenici ile davalı taşeron Şirket arasında dava dilekçesinde bahse konu işin çelik kapı imalat ve montaj kısmı yönünden 02/01/2018 tarihli Çelik Kapı Tedariki Sözlşemesi ile 03/10/2018 tarihli Ek Protokol imzalandığı, davalı taşeron Şirketin sözleşme ve ek protokole konu edimini tam ve gereği gibi yerine getirmediği, işin teknik yönden ayıplı ve eksik şekilde ifa edildiği gibi sözleşmede kararlaştırılan süresinde de bitirilmediğinin toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle; benimsenen bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacı yüklenicinin davalıdan nama ifa nedeni ile yaptığı ve davalının kusurlu ve ayıplı ifasından kaynaklanmakta olup bilirkişi raporunda tespit edilen 412.670,05-TL maddi zararını talep etmekte hukuken haklı olduğu kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın talep ile bağlı kalınarak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kabulü...
Dava konusu olayda kararlaştırılan bedel, arsa payı ve buna tekabül edecek bağımsız bölümler olduğundan, yüklenici işi tamamen ifa etseydi alabileceği bağımsız bölüm ve buna isabet eden arsa payı, işin yüklenici tarafından terk edildiği seviyesine oranlanarak bulunacak fiziki orana denk gelen bağımsız bölüm ve buna isabet eden arsa payıdır. Yani işin eksik bırakıldığı oranda yüklenici arsa payı almaya hak kazanamayacaktır. Bir örnek verilmek gerekirse işi tamamlasaydı yüklenici 10 adet bağımsız bölüm alacak ise ve yüklenici işi terkettiğinde yaptığı işin tamamı tüm işin %80'i ise bu halde ileriye etkili fesihte yüklenici 8 adet bölümün tapusuna hak kazanmış olacaktır. Mahkemece ileriye etkili feshin sonuçlarının bu şekilde hüküm yerinde gösterilip açıklanması, tasfiyenin gerçekleştirilmesi ve uyuşmazlığın giderilmesi gerekmektedir....
Sözleşmenin direngen olmayan tarafı, her zaman edimin ifasını ve gecikme nedeniyle oluşan zararının giderilmesini veya sözleşmenin yerine getirilmesinden ve gecikme nedeniyle tazminat isteminden vazgeçtiğini hemen bildirerek, edimin ifa olunmaması ve bu kapsamda borcun ödenmemesinden doğan zararı için tazminat isteyebilir ya da sözleşmeyi feshedebilir. Davacı arsa sahibi yukarıda açıklanan BK'nın 106. maddesinde sayılan haklardan hiç birini kullanmamıştır. Davacı vekili, müvekilinin 23.10.2009 tarihinde yaptırdığı tespit keşfi sonrasında inşaata el koymasının nama ifa kapsamında olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi feshetmediğini ileri sürmektedir. Davacı arsa sahibinin BK'nın 97. maddesindeki nama ifa yetkisini mahkemeden izin almaksızın kullanması mümkün değildir....
Maddesinde sayılan ( 1-aynen ifa ve gecikme tazminatı isteme; 2- Sözleşmenin ifasından vazgeçilerek olumlu zararı isteme; 3- Sözleşmeyi feshederek olumsuz zararı isteme ) hangi seçimlik hakkı talep ettiği, aynen ifa ile birlikte teslimde gecikmeye rağmen fazla ödenen bedelin iadesini ve menfi zararlarının tahsilini istemesinin sözleşmenin feshi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği, davacının aynen ifa ile birlikte hangi zarar kalemlerini talep edebileceği konularında toplandığı, davada davacının seçimlik haklardan aynen ifa ve gecikme tazminatını talep ettiği, dosya içine celpedilen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen İstanbul 38....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/73 D. iş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, rapora göre davacının hakettiği dükkan sayısının 5,4 olduğunu, oysa davalının bu dükkan sayısının çok üzerinde dükkanın ferağını aldığını, taraflar arasında 24.01.2012 tarihinde beyan-fesih ve ibraname düzenlendiğini, fesihten itibaren inşaatın kendileri tarafından tamamlandığını, sözleşmenin davalı yüklenicinin haksız fesih beyanı gereği feshine, yüklenicinin ediminin arsa maliki davacılar tarafından tamamlattırılma (yerine ifa vetazminat) seçimlik hakkının kullandığının tespitine ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AŞAĞIDA "NAMA İFA" İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI SUNULMUŞ OLUP NAMA İFA TAMAMLAMA BEDELLERİNİN, YÜKLENİCİYE DÜŞEN BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN SATIŞINDAN ELDE EDİLECEĞİ AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR. (YARGITAY 15. HD. 18.06.2020 TARİH, 2020/729 ESAS, 2020/1668 KARAR) ''Yargıtay uygulamalarında, nama ifaya izin davası talep edilmesi halinde, nama ifa talep edilen eksik ve kusurlu işlerin teker teker nelerden ibaret olduğu, bunların tamamlanması ve giderilmesi için yapılması gereken masrafların avans olarak da olsa miktarlarının tespit ettirilerek kararın hüküm fıkrasında teker teker gösterilmesinin zorunlu olduğu ve EKSİK VE KUSURLU İŞLERİN GİDERİMİNİ KARŞILAYACAK MİKTAR VE DEĞERDE YÜKLENİCİYE KALAN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN SATIŞINA İZİN VE YETKİ VERİLMESİ GEREKTİĞİ KABUL EDİLMEKTEDİR.'' (YARGITAY 15. HD. 16.06.2020 TARİH, 2019/3966 ESAS, 2020/1611 KARAR) ''Nama ifaya izin davası 6098 sayılı TBK’nın 113. maddesinde düzenlenmiştir....