İbra edilmeme kararına bağlı olarak açılmış bir sorumluluk davasının mevcut olması halinde, yöneticilerin ibra edilmeme kararının, toplantı ve karar nisabına aykırılık gibi şekli nedenlerle yokluğunun tespitini hemen dava edebilme hakları var ise de, esasa ilişkin iptal nedenlerinin açılmış sorumluluk davasında değerlendirilecek olması karşısında, ibra edilmeme kararının esasa ilişkin nedenlerle iptali davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmadığının kabulü ile davanın 6100 sayılı HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddi gerekir....
alınmadığı ve yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğu iddiasının kötü niyete dayandığını, davacı tarafın müvekkili şirket ile gruba dahil olan diğer şirketlerin yönetim kurulu toplantılarına uzun zamandır katılmadığını, yönetim kurulu başkanı ... tarafından davacıya davalı şirketle birlikte gruba dahil şirketlerin yönetim kurulu toplantılarının her hafta salı günü saat 17.00'da yapılacağını bildirir ve davacının kendisinin de katılmasının gerektiğini belirtir, Konya ....
usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu, kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 447....
usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu, kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 447....
Mahkemece, davacının üyeliğine ilişkin yönetim kurulu kararının kooperatif genel kurulunca iptal edilmiş olması nedeniyle ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının iptali isteminin reddine ve ortak olunmadığının tespiti istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararın genel kurulca iptal edilmesi nedeniyle el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne ve ancak kullanım yönetim kurulu kararına dayandığı için ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davacının üyeliğine ilişkin yönetim kurulu kararının kooperatif genel kurulunca iptal edilmiş olması nedeniyle ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının iptali isteminin reddine ve ortak olunmadığının tespiti istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararın genel kurulca iptal edilmesi nedeniyle el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne ve ancak kullanım yönetim kurulu kararına dayandığı için ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı şirket süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, davalı vekili aşamalardaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.Davacı vekili 30/12/2013 tarihli talep açıklama dilekçesi ile; davalı şirketin 21.07.2004 tarihli yönetim kurulu kararı, 11.08.2005 tarihli yönetim kurulu kararı, 01.09.2005 tarihli yönetim kurulu kararı, 25.08.2006 tarihli yönetim kurulu kararı, 01.11.2009 tarihli yönetim kurulu kararı, 12.04.2010 tarihli yönetim kurulu kararı, 27.07.2010 tarihli yönetim kurulu kararı 01.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararı, 23.05.2011 tarihli yönetim kurulu kararı, 01.10.2012 tarihli yönetim kurulu kararı, 23.01.2013 tarihli yönetim kurulu kararı, 19.09.2013 tarihli yönetim kurulu kararları ile; Ticaret sicil gazetesinde ilan edilen genel kurul kararları; 29.03.2004 tarihli genel kurul kararı, 24.05.2005 tarihli genel kurul kararı, 11.07.2005 tarihli genel kurul kararı, 25.08.2006 tarihli genel kurul kararı, 13.10.2008 tarihli genel kurul kararı, 09.10.2009 tarihli genel kurul kararı...
Holding A.Ş. yönetim kurulunca şirketi temsile yetkili belirlenen kişinin bu genel kurulda yer aldığı, yönetim kurulu üyelerinin seçimine dair açılan iptal davasının yetkisiz temsil sonucu doğurmayacağı ve TTK 374 maddesindeki oydan yoksunluk hükmünü ihlal etmeyeceği, iptali istenilen 3 nolu kararın yönetim kurulu faaliyet raporu, denetçi raporu ile 2011 yılı kar ve zarar cetvellerinin onaylanmasına ilişkin, 4 nolu kararın ise ibra kararı olduğu, iptal isteminin özellikle ... markasının devri konusundaki anlaşmazlığa dayandığı, marka satışına ilişkin teklifler hakkında davacı paydaşların bilgi sahibi olma haklarının ticari sır gerekçesi ile engellendiği, bunun somut veriler ile izah edilemediği, markanın değerine ilişkin teklifleri görmelerinin engellendiği, buna bağlı bilgi alma haklarına aykırılık oluşturulduğu, şirket için önem taşıyan büyük boyutlu varlıkların yönetim kurulu kararı ile elden çıkartılmasının doğru olmadığı ve genel kurul kararına...
Mahkemece, davalı A. ... hakkındaki davanın atiye terk edildiği gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalı bakımından üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptalinin mahkemeden istenemeyeceği ve ilgili yönetim kurulu kararı genel kurulca iptal edildiğinden, ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının iptali isteminin reddine, üye olunmadığının tespiti istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurulca iptal edilmesi nedeniyle el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne ve ancak kullanım yönetim kurulu kararına dayandığı için ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ... vekilince temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 16.06.2022 Tarihli ARA KARARI: Mahkemece; "TMK'nın 427/4. maddesine göre bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka bir yoldan sağlanamamış ise yönetim kayyımı atanması gereklidir. Anılan düzenlemeye göre yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Buna göre davacılar vekilince davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talep edilmiş ise de somut olayda davalı şirketin organsız bulunmadığı, kayyım atanmasını gerektirici hallerin ispat edilemediği ve bu nedenle "yaklaşık ispat" koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmakla davacılar vekilinin davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin talebinin reddine" karar verilmiştir....